"Bak, bu da ben Paris'teyken çekilen fotoğrafım"
"Vay be! Gezmediğiniz bir yer kalmadı sanırım Kris bey!"
Kris utanarak gülümsedi. Onun çekmecedeki fotoğraflarını sormuştum, o da bana oturmuş anlatmaya başlamıştı.
Çoğunda geziyordu, bir yerlerdeydi. Genel olarak hepsinde dünyayı turluyordu. Benim fotoğraflarımda ya Taeyong ya da Baekhyun olurdu.
Belki bir iki tanesinde de Yerim.Ya da sadece iki sene öncekilere o olurdu.
Fotoğrafların birinin kıyıda köşede olduğunu ve hiç bakmadığımızı fark ettim. Ve bakınca çok şaşırdım, Bayan Kim ve Kris aynı fotoğrafta bir binanın önünde gülümseyerek poz vermişti. Ve sanırım o bina da Bayan Kimler'in şirketiydi.
"Kris? Sen bu kadını tanıyor muydun?"
Kris benden bir şey sakladığını anlamış olacak ki yanakları kızarmaya başlamıştı.
"Şey... O..."
"Kris?"
Kris'in gözlerinin içine bakıyordum.
"Benden hiçbir şey saklama. Anlat hadi"
Kris dudaklarını birbirine bastırıp fotoğrafı eline aldı.
"Ben eskiden Bayan Kim'in şirketinde modellik yapıyordum Sehun. Ama amatör olarak-"
"Vay canına! BUNU BANA NASIL SÖYLEMEZSİN?! D-DERGİLERE FALAN ÇIKTIN MI?!"
Baya heyecanlanmıştım, bu mükemmel bir şeydi?! Kris gülümseyip ellerini saçlarına götürdü.
"Hayır ben... Ben sadece bir modeldim ama ünlü olmak için değil, örnek olarak beni kullanıyorlardı.. Yani ciddili bir şekilde orada çalışamadım hiçbir zaman."
Sadece Kris'in yüzüne bakıyordum o sırada.
"Efendim? Bir daha söyle duyamadım..."
Kris derin bir nefes alıp aynı şeyleri tekrar söyledi. Ben de yine anlamadığımı söyledim. Sonra bu kez bağırarak söyledi. Ben gülümsedim.
"Kris, dediğin şeye inanamıyorum. Sen mükemmelsin seni kullanmamaları çok saçma!"
'Kullanmak' deyince yanlış anlar diye düşündüm ve düzeltecektim ki Kris sanırım fark etmedi. Gerçi ben farklı düşünmüştüm sanırım.
"Çinli olduğumdandır belki de."
"Aaa... Mantıklı aslında..."
Ülkemiz ve Çin arasındaki sorunları hatırlayınca, bence Kris'e o şekilde davranmalarının tek sebebi buydu diye düşündüma. Ama şimdiye dek Kris'in neden burada olduğuyla ilgili hiç konuşmamıştık. Bana biraz bu konudan bahsetmesini istesem kızar mıydı ki?
Yani, bence kızmazdı. Kafamın içindeki beyaz melek ve kırmızılı siyahlı şeytanla konuştuğumu hissediyordum. Ve sanırım bunun sonunda kötü bir şey olmadığı sonucuna varıp soruverdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kapıcının oğlu
Fanfictionpişt, kapıcının oğlu, ağzın değil elin iş yapsın her yeri bok götürüyor