neden hep bir şeyler eksik ki

542 41 14
                                    

Kızları dün babama götürdüğüm için o gün keyfim yerindeydi. Dersleri mis gibi dinlemiştim, Kris'le barışmıştım. Gerçi bu her nedense beni mutlu etmekten çok, daha da endişelendiriyordu. Ama yine de mutluydum.

Tabi ben hiç öyle uzun süre mutlu kalır mıyım canııımmm? Kris'le şirkete gidecektik. İlk gününde yanında olmamı istiyordu. Ona destek olmayı çok istiyordum elbette, fakat "onu" görmek istemiyordum. Beni paramparça eden o adamı görmek istemiyordum.

"Çok heyecanlıyım Sehun, kalbim yerinden çıkacak gibi sanki!"

Kris, okula yeni başlayacak çocuklar gibi mutlu ve heyecanlıydı. Böyleyken çok doğal ve sevimli oluyordu. Elini tutup yanağına bir buse kondurdum. Bunu o sakinleşsin diye yapmıştım fakat sanırım daha da heyecanlanmıştı.

İşi çok güzel yapıyordu, mükemmel poz veriyordu vs. Ama çalışanlar benim orada bulunmamam gerektiğini söylediği için sadece yarım saat orada kalabildim. Sonra dışarı çıkmam gerekti fakat Kris gitmemi istemiyordu. Ben de uyumayı falan düşündüm çünkü onun gelmesini istemiyordum.

Bir köşeye sinip gözlerimi kapattım sadece.

"Sehun?"

Ah hayır lanet olsun

O gelmişti, bunu hiç istemeyip dua etmeme rağmen gelmiş beni bulmuştu. Kafasına raflardaki kitapları fırlatasım vardı fakat kitaplara yazık olurdu, kitaplar çöplerin üzerine fırlatılmamalıydı.

Saçlarını mavi mi yapmıştı o? İnanmıyorum oje de sürmüş ve kolye?

HAYIR SEHUN ESKİ GÜNLERİ HATIRLA KENDİNE GEL. O SENİ ALDATTI?? AAAAAAAHHHH SAKİN OL SEHUN HAYIR SEN BAŞKASINA AŞIKSIN SUS!

"Sehun? Neden beni görmezden geliyorsun?"

"Kai, defol git. Seni görmek istemediğimi anlaman gerektiğini düşünüyordum?"

"Sehun sen neyden bahsediyorsun ha? Beni öylece bıra-"

"Ne?!" Duyduğum cümle tamamlanmamış olsa da ne demek istediğini anlamıştım. Sinirle ayağa kalktım. "Sen neyden bahsediyorsun? Soktuğumun yalanlarını al bi tarafına sok Kim Kai."

Kai'nin gözünden bir damla yaş gelmişti. İşte bunu yapma Kai, bunu yapma, lütfen yapma. Lütfen sana hala aşık olduğumu hatırlatma bana...

"S-Sehun... Aptalca bi y-yanlış anlaşılma y-yüzünden... Y-Yapma bunu... S-Seni o kadar çok... A-Aradım ki-"

"Aaa! Beni çok aradın demek? Niye aradın sikip kenara atmak için mi?"

Sanki suçsuzmuş gibi bakıyordu. O dünyanın en tehlikeli insanıydı. Kendini çok güzel acındırıyordu. Sanırım ben de biraz abartmıştım ama yok. Benden başkasına bakan, benimle onca süre sadece gönül eğlendirip kandıran birine acımamalıydım.

Ama ben öyle birisi olamıyordum ki işte...

Gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim. "Gitmeliyim, üzgünüm."

Lanet olsun... Hem şimdiye hem de eskiye.


Orada daha fazla kalamazdım, Kris'e dersim olduğuyla ilgili bir mesaj atıp çıktım. Metroya binmiştim. Acayip doluydu. Ama teker teker herkes çıkıyordu. Aynı hayatım gibi. Tek tek hep ya birileri çıkıyor, ya da giriyordu. Ama çıktıklarında hep bir  bokluk edip çıkıyorlardı, ne güzel!

Sonunda eve gelmiştim. Kızlar hala okuldaydı. Oturup onları beklerken yemek yapmaya karar verdim.

Kai'den sonra o evden taşınıp başka bir mahalleye taşınmıştık ama yine kenar bir yerdi. Paramız ancak buna yetmişti, kazandığım parayı direkt kardeşlerimin okul masraflarına yatırmıştım ve bundan hiç pişman değildim.

Birkaç saat sonra onlar da okuldan gelmişti zaten. Hep beraber yemek yerken Kris beni acilen yanına çağırmıştı. Neden olduğunu söylememişti o yüzden her şeyden habersiz evine gittim.

Yavaş adımlar atıyordum. Kapısı açıktı. Hırsız?! Kim açmıştı ki kapıyı? Kris asla kapıyı açık bırakmazdı!

"K-Kris?"

İçeri dalmıştım resmen! Birisi ona bir şey yapmış olabilirdi...

Yavaş yavaş onun odasına doğru giderken Kris salondan çıkıverip beni yanına çekmişti.

"Hayatım, 6.ayımızı kutlamak için seni çağırmıştım!"

"A-Ama... Ah aman tanrım yüreğim ağzıma geldi Kris. Seni aptal!"

Kris hınzır gibi gülmeye başladı. Gerçekten, böyle bir şey yapacağı, özellikle onun gibi birinin, aklımın ucunun dibinden bile geçmezdi.

Takım elbiseyi ona çok yakıştırıyordum. Bana sürpriz yapması hoşuma gitmişti, kapıyı kapatıp gecenin tadını çıkardık.

Keyfim birazcık yerine gelmişti. Yine de bir şeyler eksikti. Sanırım ben mutlu olamıyordum, bilmiyorum. Altıncı ayımızı neden kutladığımızı da bilmiyordum. Hiçbir şeyi bilmiyordum.

Sadece, sanırım Kris'ten ayrılmak istiyordum.

Ama hayır ben Kai gibi insanları yüzüstü bırakamam. Peki kendim? Kendime acı çektirmeli miydim cidden?

*****

exploration♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

exploration♡

mavi saçlı, ojeli, pamjür Kai mi? yoksa takım elbiseli Yifan mı? ;)

kapıcının oğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin