topunuzu keserim ulan uzak durun benden diyen amcalardan uzak durun

736 53 19
                                    

2 Yıl Sonra

Aradan geçen iki yıldan sonra, sonunda hayatımda bir şeyleri yoluna koyabilmeye başlamıştım. İstediğim üniversitede istediğim bölümü okuyordum ve gerçekten artık daha rahat nefes alabilmeye başlamıştım.

YG'deki iki fotoğraflık mankenlik sürecimden sonra birkaç yerden daha teklif gelmişti ve böylece kardeşlerimin karnını doyurabiliyordum. Babam ise rehabilitasyonda tedavi görüyordu, yani babamı da sonunda yola getirebilmiştim.

Üniversite çok değişik bir ortamdı. İnsanların yüzde doksanı ergenliğinden çıkamamıştı. Hepsi de uzaktan çok mal görünüyordu ve gerçekte nasıl olduklarını açıkçası hiç merak etmiyordum.

Eski okulumdan bir tek Dahyun'la aynı üniversitedeydik. O da zaten ineğin teki olduğu için buradaydı. Taeyong ise işletme okuyordu sırf babasının şirketinde daha üst bir makamda olabilmek için.


Yerim'le ise yollarımız çoktaaann ayrılmıştı. Son sene Jaehyun'la ayrıldıktan sonra Taeyong'un ondan hoşlandığını bir şekilde fark etmiş ve ona çok kötü sözler söylemişti. Ben de ona birden patlayıvermiştim, ve böylece mis gibi bir dostu kaybetmiştim.

Aman banane sussaydım daha da kötü olurdu çünkü bugün hyunguna laf edilmesine rağmen susan kişi yarın neler yapmazdı demi?

Neyse o da zaten Amerika'ya gitmiş orada okuyordu, yani yollarımız bir şekilde ayrılacaktı.

Jaehyun'a gelirsek... O kısmı baya acı... Maalesef bir trafik kazasında Jaehyun'a kaybetmiştik. Hastanede Taeyong'un ona uyanması için yalvarma çığlıkları aklımdan bir türlü çıkmıyordu.

"Taeyong, n-nolursun uyan nolur!"

Gerçekten korkunçtu, Taeyong o günden sonra kimseye aşık olmayacağını söylemişti. Ben Jaehyun'a platonik sanmıştım ama lanet olası aptal kafam onun gerçekten Jaehyun'a aşık olduğuna basmamıştı!

Fazla aptal ve fazla zevzektim. Ama zevzekliğin sırası olmayan şeyler de vardı. Mesela siktiğimin ödevleri

"Of lanet olsun ben bırakacağım şu aptal okulu galiba."

"Lan sus, benim de kafamı karıştırıyorsun. Şu soruya baksana"

Resmen son sene diye diye son sene hem Taeyong'u hem Baekhyun'u yola getirmiştim. Baekhyun benden iki yaş küçüktü, yani on yaş küçük gösteriyordu ama maalesef sadece iki yaş küçüktü. Ve artık resmen inek olmuştu. Son sene herkes inek olurdu ama Bazıları asla yola gelmezdi. Ama baekhyun gelmişti, şerefsiz herif arada işe yarıyordu.

"Vay canına şu lanet parabol sorularını da mı çözdün? Tebrik ederim gerizekalı sonunda bir haltı becerdin."

"Ya sen değil miydin mevlana olsa döne döne sana bi koyar diyen, koymasın diye zorları çözüyorum ben de hadi çöz"


Resmen iki saat, vallahi iki saattir o soruyu çözmeye çalışmıştık. Tanrım, Baekhyun'la soru tartışacağım günleri de mi görecektim ben?

Yarınlar yokmuş gibi ders çalıştıktan sonra ikimiz de masada uyuyakalmıştık. Sonra Bayan Byun bizi uyandırmıştı, BYUN OMMAM BENIIIMMMM

O gece Baekhyun'la beraber yatmıştık. Tabi biz aynı oda veya aynı yatakta yatmışsak o gece asla uyumazdık.

"Ahahah, şeyi hatırladın mı, 'topunuzu değil sizi sikerim aman keserim' i AHAHAHAH"

"Ulan onu unutursam götüm kurusun, Sookyung amca be, ne küfür ederdi bize. Bak, topunuzu keserim benden uzak durun diyen amcalardan uzak durmak lazım orası kesin"

Baekhyun yüzünü ekşitti.

"Ulan salak o ne biçim cümle, yalnız Sookyung bey amca yaşıyor mudur ki? Manyaktı ulan o adam"

"Ne bileyim bence gebermiştir. Ya da biri onu gebertmiştir toplar yüzünden puahahah"

Baekhyun gülmeye devam ederken aniden durdu ve yerinde huzursuzca kıpırdandı.

"Sussak mı? Şimdi hayaleti falan gelir maazallah"

Gözlerimi devirdim. Baekhyun böyle şeylere çok inanırdı, bir ara araştırıp bunun için üniversitede özel bir bölüm bile olduğunu bulmuştu. Hala oraya gitmek için olan isteği de geçerliydi...

Gecenin bir yarısı yine boş yapa yapa bir ara uyuyuvermiştik. Sabah ben kahvaltı yapamadan çıkmak zorunda kalmıştım. Baekhyun zaten erkenden okula gitmişti.

Eh işte lisede saat beşte kalkıp okula gidiyordunuz ama üniversite daha rahattı derler hep demi

Yok öyle değil, öyle diyenlere sakın inanmayın. Bi kere derste harıl harıl not almak ve uyumamanız lazım. Ha bir de, vizesi sınavı asla bitmiyor. Bi de sinir bozucu öğretmenleri

Iyy

Bi tane hocamız var, kadın zaten yüz yaşında mı ne, hayır senin kemiklerin birbiriyle kavga ediyor sen hala okul peşindesin be kadın! Ulan yemin ederim kadın derste aynen şöyle; bir şeyleri anlatıyor anlatıyor sonra "Ayy yanlış anlamışım arkadaşlar çok pardon düzeltelim hemen." diyor...
Sonra tekrar anlatıyor ve yine aynısını söylüyor. Bu döngü böyle gidiyor.

Lan sen de unutmuşsun bak, artık zorlama tanrı için ya

Ama yok kadın çalışıcam da çalışıcam, iyi çalış a*ınakoyim

Neyse, sinirlenmemeliyim. O gün zaten dersim az olduğu için gayet mutluydum. Ama tabi bu mutluluğum çok sürmemişti. Okuldan çıktığımda onun annesini görmüştüm.

Kai'nin annesini.

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💍

kapıcının oğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin