GERÇEKLER

114 27 7
                                    

İTHAF EDİLDİ:

Sabah uyandığımda kendimi çok halsiz hissediyordum ve yine buradaydım tam 3 aydır hapistim burada. Edizin benle derdi neydi gerçekten anlamıyorum daha ne kadar tutacak beni burada çok yorulmuştum dayanacak gücüm kalmamıştı hayat neden böyleydi Acı dolu...

Açılan kapıyla düşüncelerimden sıyrıldım.içeri giren Edizdi kahvaltı hazırlamıştı bana tepsiyi yanıma koydu tam gidecekken kolundan tutum .

'Allah aşkına bişey söyle neden buradayım ben 3 ay ya 3 ay dile kolay hayatımı yerle bir ettin ben zaten yaşamıyordum ki üstüne birde sen öldürdün beni.' ağlayarak edize sitem ettim.

'Her şeyin bir zamanı var Helen ve zamanı gelince öğreneceksin.' diyen Edize yaklaştım ve yumruk yaptığım ellerimi göğsüne indirdim.

'Ne demek zamanı var yeter artık ben nefes alamıyorum lütfen bırak beni Ediz ya da öldür ben daha fazla böyle yaşayamam.' dedim ağlamaklı sesimle hala Edizin göğsüne vuruyordum. Ediz elimi tutarak ona vurmamı engelledi .

'Yeter artık kes zırlamayı bırakmıyorum seni ve zamanı geldiğinde her şeyi öğreneceksin işte o zamanda hala gitmek istiyorsan gidersin.' diyen Ediz arkasına bile bakmadan kapıyı üzerime kilitleyip gitti.

Saatlerdir durmadan ağlıyorum. Ediz neden kaldığımız yeri değiştirmişti neden bağırışma sesleri geliyordu bilmiyorum.

Geldiğimiz yer çok ıssızdı ağaçlardan dolayı kaldığımız ev gözükmüyordu. Sanki ağaçların içine saklanmıştı.

Daha fazla ne yapabilirdim ki burada belli ki kurtulamayacaktım burada ölü gibi yaşamaktansa ölümü tercih ederim. Kaldığım odada bulunan boydan ayna attığım vazoyla paramparça oldu yerdeki ayna parçalarından birini alıp bileğime götürdüm tam o sırada Ediz odaya girdi.

'Ne yapıyorsun sen!' diyen Ediz'i dinlemedim o kadar yorgun ve halsizdim ki hiç bir şey hissetmiyordum dünya durmuştu sanki...

Bileğime batırdığım ayna parçasıyla kanlar akmaya başladı. Ediz hızla gelip elimdeki aynayı aldı.

'Bırak Ediz yaşamak istemiyorum'

'Saçmalamayı kes Helen' dedi Ediz de bağırarak.

kolumdan tutup beni başka bir odaya götürdü odada daha çok lacivet tonları vardı sade ama göz alıcıydı tahminimce Ediz bu odada kalıyordu beni yatağın üstüne oturtup dolaptan ilk yardım çantası çıkardı.

'Allah'tan kesik derin değil bileğini sarsam bir şeyin kalmaz' diyen Ediz'in ses tonu sertti.

önce bileğimdeki kanları incitmekten sakınarak nazikçe temizledi ardından kırmızı bir sıvıyı bileğimin üstüne bez yardımıyla sürdü bu canımı yakmıştı bileğimi Ediz'in elinden çekip acıdığını beli eden bir ses döküldü dudaklarımdan Ediz bunu anlamış olacak ki elimi tutup bileğime üfledi ardından sargı beziyle sardı.

'Lütfen Ediz neden buradayım ben lütfen söyle ya da çek vur beni bir anda çıkıp geldin yan sitenizde oturuyorum diye okula gitmek için çıktık ama kaçırdın beni kimsin sen Ediz benimle derdin ne?' dedim ağlayarak.

'Çünkü benim canım seninle uğraşmak istedi' diyen Ediz'e sert bir tokat attım.

Ediz'in sinirlendiği her halinden belli oluyordu kolumdan kavrayarak beni kaldığım odaya sürükledi.

Odaya vardığımızda temizlenmiş olduğunu gördüm Ediz beni bir hışımla odaya attı kapıyı da kilitlemeyi ihmal etmedi tabi...


Siyahın Esiri (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin