Defne Özdemir
İçerisi zihnim kadar kayıp, hissettiğim kadar karanlıktı. Yer yer kan damlaları, kapatılmış perdeler ve sanki tüm hayatı buna bağlıymışçasına kafasını bilgisayar ekranına yaklaştırmış bir kız. Ekrandaki fotoğrafa- fotoğrafımıza - sanki yıllardır görmemiş gibi, kızarmış gözlerle bakıyordu.
"Karya" dedim Beste adlı kızdan öğrendiğim isimi söyleyerek. İlk bir kaç saniye tepki vermese de kafasını kaldırdı ve gözlerini irice açarak arkasına döndü. Ağzı kafamdan büyük bir şekilde açılırken elinde tuttuğu kulaklık paramparça oldu. "İnanamıyorum !"
Kaşlarımı kaldırıp saniylere içinde üzerime uçmasını izledim. "Öyle ölmem füze at." Ağzımdan istemsizce kaçan cümle sonucu yere devrilmiş ve üzerimize Beste adlı kızından atlamasını seyretmiştik. "Altta kalanın canı çıksın !"
Kahkahalar ile gülerken Karya hızla doğruldu ve gözleriyle beni taradı. "Bu nasıl olur ?" Ben şirince gülümsediğimde Beste boğazını temizledi. "Karya." Karya inanamazmış gibi gözlerini benden ayırmazken onu yanıtladı. "Efendim." Beste başını öne eğdi ve şu cümleyi kurdu. "Defne hiç bir şey hatırlamıyor."
Karya gözlerini pörtletti ve suratımı avuçlarının içine aldı. "Açelyada olmayan şey ?" Kararsızca suratına bakıp error vermişçesine 'ııı'ladığımda ağlamaklı bir hal aldı. "Şuur." dedi resmen bağırarak.
"Nasıl hatırlamazsın ya ! Açelya'yı aradınız mı ? Haberi var mı ?" Beste kafasını onaylarcasına salladı. "Bir türlü ulaşamadım. Telefonları kapalı." Gözüm odada biraz daha gezindikten sonra çerçevenin önündeki silaha gitti. Aman tanrım. Silah !
"Silahın ne işi var ?" Şaşkınlıkla bu soruyu sorduğumda Beste ağzını açmıştı ancak Yağız denen çocuk kolunu tutarak onu engellemişti. "Hayır. " Kaşlarım otomatik olarak çatılırken Beste anlayamaz gibi Yağız'a baktı. Yağız ise kulağına doğru eğilip bir şeyler fısıldadı. Bakışlarım Karya'ya kaydığında onunda kaşlarını çattığını gördüm.
"Saçmalama." diye çığırdı Beste. "Bunu ondan saklayamayız. Sen ne yaparsan yap Yağız bu onun geçmişi ve geleceği. Bu onun kendisi. Sen bir insanı kendisinden saklayamazsın." Yağız öfkeyle ona baktığında şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Karya da jeton düşmüş gibi kafasını kaldırdı ve sırıtmaya başladı. "Aslında silah tutmak belki ona bir şeyler hatırlatır."
Üçü de aynı anda bana düşünceli bir şekilde baktığında tek bir şey düşünüyordum. Umarım kötü işlere bulaşmamışımdır...
***
"Açtı !" Arabanın içinde bilmediğim bir yere, bagajda bir sürü silahla giderken öne oturan Beste, Açelya denen kızı aramış ve açtığını görünce arabada resmen çığırmıştı. "Alo Açelya. Ne olduğuna inanamayacaksın ?" Bir süre bekledi ve bakışları bana kayarken devam etti. "Defne yaşıyor."
Onlar konuşurken araba durmuş ve mankenlerin olduğu boş bir alana gelmiştik. Çayır gibi bir yerdi ve yaklaşık 25 metre falan uzakta mankenler vardı. Arabadan iner inmez Yağız bagaja ilerledi ve silah dolu çantaları eline aldı. "Pekala, basit bir şeyle başlayalım." Yağız bu cümleyi kurarken Beste telefonu kapatmış, heyecanla suratlarımıza bakmıştı. "İlk uçakla buradalar."
Yağız küçük bir silah çıkardı ve elime tutuşturdu. "Vur mankeni." Şaşkınlıkla bir ona bir silaha baktım. "Ben bunu kullanamam." dedim gözlerim irileşirken. "Kullanırsın." dedi rahat bir tavırla. Elim titrerken ona geri uzattım. Bu şey insanları vuruyordu. Ben bir katil değildim. Bu yüzden silah kullanmazdım. "Kullanamam." dedim net bir şekilde.
Gözlerimin içine baktı ve net bir dille sordu. "Ne olduğunu hatırlamak istiyor musun ?" Kafamı salladığımda yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve devam etti. "O zaman vur şu mankeni." Ona inat gözlerimi çekmedim. "Ben bir seri katil değilim. Silah kullanamam." Suratını aramızda bir santim kalana kadar yaklaştırmaya devam etti. "Kullanırsın."
"Kullanamam." Bakışları öfkeli bir hal alırken bağırmaya başladı. "Sen bir mafyasın. Mafyadan öte onların başısın. Sen bir katilsin. Sayamadığın kadar bu silahı kullandın ve sayamadığın kadar can aldın. Çünkü sen-" Silah sesi ortamda derin bir yankı yaparken derin bir nefes aldım. "Yeter."
Dolu gözlerimle önüme döndüğümde mankenin tam alnının ortasında kocaman siyah bir delik vardı. Silahı yere attım ve inanamaz bakışlar atan kızlarla Yağız'a baktım. "Zihin unutsa da, vücut unutmuyormuş demek ki."
Yağız zafer kazanmış gibi gülümsedi ve ellerini birbirine sürttü. "Bıçak zamanı." Beste çantadan siyah göz bandı çıkarırken Karya büyük, gümüş saplı bir bıçağı elime verdi. "Göreyim seni kızım." Beste gözlerimi bağladığında derin bir nefes aldım. "Görmeden bıçağı nasıl fırlatıcağım ?"
Yağız'ın alaylı sesini duymuştum bu sefer. "Normal Defne için bu bebek oyuncağı." Şaşkınlıkla omuz silktim. "Ya sizden birine gelirse." Karya'nın sesini duydum bu sefer. "Düzgün atarsan gelmez."
"Sağ ol ya çok rahatladım. " Derin bir nefes aldım ve vücudum bu anı bekliyormuş gibi pozisyon aldı. Sağ elimde bıçak, sol kolumu öne doğru uzattım ve sağ ayağım öndeydi. Titrek bir nefes daha aldım ve kolumu iyice gererek bıçağı fırlattım. Garip bir ses çıktığında hızla bandı kaldırmış ve tam netleşmeyen görüntümle bıçağın gittiği yere baktım. Mankenin tam kalbi...
"İnanamıyorum." Şaşkınlıkla gerici sessizliği bozduğumda bir kahkaha kopmuştu ve kızlar kendini yere atmıştı.Dayanamayıp bende kendimi yere attığımda çimlerde gülerek yuvarlanıyorduk.
"İstediğin silahı seç, nasılsa hepsini başaracaksın." dedi Yağız sırıtarak. Siyah çantaya doğru eğildiğimde gözüm neştere takıldı ve görüş alanım anlık karardı.
"Açelya kanka silahı anlarım, çakıyı da anlarımda, Neşter ne alaka ?" kız omuz silkti ve sırıtarak neşterle saçma sapan hareketler yaptı. "Ne biliyim çakı biraz basit geldi. Bende adamı neşterle oyayım dedim." Karya abartılı bir şekilde kollarını havada sallamış ve gülerek konuşmuştu. "Kanka sakin." Beste gözlerini devirdi ve "Yürüyün hadi geç kalacağız" dedi. Karya havalı bir bakış attı ve "Çokta fifi." dedi
Bense elimdeki araba anahtarını sallıyor ve "Porche benimdir" diyordum.
(1. kitap, Bölüm 4 ; Okul )
Görüşüm yerine geldiğinde şaşkınlıkla etrafa baktım. "Defne iyi misin ?"dedi önümde diz çökmüş olan Yağız. "Ben bir şey hatırladım." Hepsi etrafımda diz çöktüğünde devam ettim. "Bir kız vardı. Yağız hariç hep beraberdik. Kız elinde neşter tutuyordu ve bununla ilgili dalga geçiyorduk. Kıza bir isimle hitap ettim ama..." İsmi hatırlayamadığımda Beste devam etti. "Açelya."
Onaylarcasına kafamı salladığımda Karya umutla baktı. "Devam edelim. Mutlaka bir şeyler daha hatırlayacaktır." Diğerleri onu onayladığında ofladım. Anlaşılan bol silahlı, uzun bir gün olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Kızları 2 - Büyük Olay
Novela Juvenil"Ve o olay olduğu zaman, bir mafya dirilecek ve tüm oyunu baştan yazacaktı. Ve benim tek temennim oyunun bir an önce kazanılmasıydı. Çünkü oyun bozan, çok yakındaydı..."