Defne Özdemir
"Gözlüklerim Rayban, parçala beni hayvan."
Daha fazla katlanamadığım sese karşın elimi havaya kaldırdım. "Açelyayı araçtan atalım diyenler." Beste ve arabayı kullanan Karya tek elini havaya kaldırdığında, gülen Açelya'ya baktım. "Oy birliğiyle bu geri zekalının infazına karar verilmiştir." Ardından sıkılmış bir ses tonunda ekledim.
"Siktir git !"
Açelya saçını savurup geriye yaslandı. "Esprilerim çok güzel. Siz mizah yoksunusunuz."Cephaneyi kontrol eden Beste omuz silkti. "He ondan." Açelya telefon ekranına baktıktan sonra gülerek devam etti.
"Selam canım ben amcanım."
Yavaşça Beste'nin kulağına eğildim ve Açelya gülerken çaktırmadan fısıldadım. "Kafa sallayalım belki gider." Biz hızla başımızı aşağı yukarı sallarken, Karya'nın dikizden attığı bakışların teması şuydu ; "Ne yaşıyonuz siz ?"
En sonunda araba durduğunda Beste hızla kendini aşağı attı. Kulaklarımın ırzına geçen Açelya ile biraz daha aynı araçta kalmamak adına bende kendimi aşağı attım. Çok geçmeden Karya ve Açelya da inmişti.
Sıkıntı, Açelya'nın elinde mızrak tutmasıydı.
Evet, mızrak.
"Artık bunu ne ara arabaya soktuğunu sormayacağım. Ama mızrakla ne yapacağın geri zekalı." Açelya demir mızrakla hafifçe kafama vurduğunda acıyla inledim. "Poseidon'a karşı mı geliyorsun bre köle !"
Önden ilerleyen Karya elini havada salladı. "Kendi haline bırakın." Açelya'ya attığım ters bakışlar eşliğinde ilerledik. Şanslıydık ki barın arka girişinde sadece bir tane koruma vardı. Bizi izleyen adamın yanına ilerledim ve hiç bekleme yapmadan şırıngayı boynuna sapladım.
"Dozu çok koymadınız değil mi ?" dedim yere yığılan adama bakarken. Bu sıvının yavaşça sersemletmesi gerekiyordu. Yanımdan geçen Beste omuz silkti. "Şırınga işi Açelya'daydı." Karya ile göz göze gelmemiz ile birlikte, üzerimizdeki tüm şırıngalardan kurtulduk.
Umursamazca yanımdan geçen Açelya, "En kötü ölür. Ki büyük ihtimalle öyle olacak." dedi gülerek. Zavallı adama baktım iç çekerek. "Yazık oldu." Karya inanamaz gibi bana baktı. "Ciddi misin sen ?" Göz devirdim. "Elbette hayır. Ben marka gözlüklerinden bahsediyordum."
Karya rahatlamış gibi yanımdan geçerken, adamın gözlüklerini alıp inceledim. "Güzel parçaymış." Ardından suratına fırlatarak içeri girdim. Yoğun alkol, ter ve içki kokusu eşliğinde geberen burnum fatihayı hak etmişti.
Beraber üst kata çıktığımızda görüş alanımıza iki adam girmişti. İkisi de aynı anda bize döndüğünde beklemeden ateş ettim. Diğerini de indirecekken, yerde karnında bir mızrak ile yattığını görmüştüm.
Bu korkutucu olmaya başladı.
Açelya tek ayağını adamın üzerine koyup, olmayan kasları ile gösteriş yapma çabalarındaydı. "Paketi alabilir miyiz artık ? Evde ölebilecek olan bir bebek varda." Açelya omuz silkti. "Merak etmeyin, onu Burak ile Ayaz'a emanet ettim."
Ne ?
Karya ve Beste ne dediğimi anlamış gibi hızla başını salladı. "Çabuk eve gitmeliyiz." Kemerimdeki sis bombalarını hafif kapısını araladığım odanın içine fırlattım. Duman her yere yayılmıştı. Çok geçmeden silah sesleri geldiğinde güldüm.
Birbirlerine ateş ediyorlardı salaklar.
"Deniz malı al." içeriden gelen bağırmayla daha fazla beklemeden odaya girdik. Yavaşça dağılan sisten sonra ortaya bir kaç ölü, ve karşı karşıya durmuş adamlar çıkmıştı. Karya'nın bahsettiği dört çocuk yan yanaydı. Hemen karşılarında takım elbiseli adamlar duruyordu. Çaprazlarında ise silah çekmiş biz vardık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Kızları 2 - Büyük Olay
Ficção Adolescente"Ve o olay olduğu zaman, bir mafya dirilecek ve tüm oyunu baştan yazacaktı. Ve benim tek temennim oyunun bir an önce kazanılmasıydı. Çünkü oyun bozan, çok yakındaydı..."