Elinde bir dal parçası ile oynuyordu kız.
Annesi çıkıp gelene kadar da oynamıştı.
Annesi sertçe elindeki dal parçasını aldığında kafasını kaldırıp baktı küçük kız."Sen hiç durmaz mısın be!" Diye sitem etti annesi.
Kız şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Ne diye Ayşin Hanımın oğlunu dövmeyi denedin? Yetmedi bir de çocuğa küfür etmişsin! Ben sana böyle mi öğrettim?!"
Kız ne olduğunu yeni yeni kavrıyordu. Bir nefes aldı ve savunmaya geçti.
"Ben ne yapmışım? O beni dereye ittirince bir şey olmuyor!"
Annesi şaşırmış kalmıştı. "Seni dereye mi itti? Vay şerefs-"
"Az sabir dur anne! Ona küfür edemezsin!" Diye bağırdı kız.
"Eylüül! Eylül!" Dedi Annesi. Onu kolundan tuttu ve tahta eve sürükledi.
"Otur odanda! Sesin çıkmasın ya uyu ya da ders çalış."
"İstemiyorum." Dedi Eylül. Uyanmıştı.
Eliyle alnını silip yatağında oturmuştu. Böyle olmuyordu. Köye gitmesi gerektiğini anlamıştı. Bu kaçıncıydı?
Telefonunu eline aldı, saat 6'ya geliyordu. İki saat sonra işe gidecekti."Alo?" Dedi. Patronu telefonun ucundan.
"Alo? Efendim ben Eylül."
"Buyur kızım," dedi patronu.
"Ben bir kaç gün izin isteyecektim.. Acilen köye gitmem gerekte.."
"Tabii kızım. Yarın perşembe zaten. İki gün izin al. Pazartesi devam edersin işine."
"Saolun efendim, teşekkürler." Demiş telefonu kapatmıştı.
Yüzüne gelen saçları kulağının arkasına koyarken telefonunu açıp galeriye girmişti.
O'nun fotoğraflarına bakıyordu.
8 yaşından beri sevdiği adamın fotoğrafına.."Allah seni ne yapsın... Senin yüzünden bu haldeyim ben.." demişti.
Sandalyesine oturmuş düşünüyordu.
Onu nasıl tanıdığı gelmişti aklına..O gün, bir kaç arkadaşı ile oynuyordu Eylül. Taş, çamur.. Onlar için oyuncak bunlardı çünkü kasaba değildi orası..
Teyzesine gezmek için gelen Ali'nin hayatı tam o gün değişmişti. Sanki açık olan kapısı kapanmış ve kilitlenmişti..Eylül, o gün onu kilitleyen kişi olmuştu.
Yıllar Sonra da O olacaktı..Gözünden gelen yaşı -ne ara geldi fark etmemişti bile- elinin tersiyle silmişti.
"Ben sana kilitlendim mi ki.."
Arama tuşuna bastığında telefonu kulağına yaklaştırmıştı.
"Alo? Eylül.."
"Cemre.. Ben köye gideceğim.. Benimle gelir misin?"
"Tabii ki gelirim. Bekle . Hazırlanalım geliyoruz."
"Kızlar orada mı?"
"Evet burada. Meral horluyor.."
"O halini tahmin edebiliyorum.."
"Tamam canımın içi, biz hazırlanıyoruz. Hadi öptüm."
"Bende." Demiş ve telefonunu kapatmıştı.
Valizine bir kaç eşya koyarken gülümsüyordu. Bu kızları iyi ki tanımıştı.
..."Ya Meral, sen cidden salaksın!"
"Niye?"
"Köy yerinde topuklu mu giyilir!"
"Ben giyerim canısı."
"İyi. Ama sonra bileğimi burktum deme."
"Deme- Aaaayhhh!"
"Bak işte. Burkmadın ama pisliğe bastın. Topuğunda pislik oldu!"
"Saplandın mı lan?" Dedi Songül.
"Ayy iğrenç!"
Kızlar Meral'in haline gülüyordu.
Meral, yardım istese de kızlar kahkaha atmaya devam ediyordu."Ya koca köyde kimse yok mu!? YARDIIM EDİİNN!"
O sırada, birisi onlara doğru gelmişti.
"Yardım mı gerekiyor? İyi misiniz?"
"İyi değilim! Bu pis şeye saplanıp kaldım.."
"Tamam. Elimi tut ve ayağını ayakkabıdan çıkar."
"Ya saol. Bu arada ben Meral. Senin adın ne?"
"Benim mi?"
"Evet. Senin."
"Ben Ali....."
"Ali mi?" Dedi Eylül.
(Temsili)
"Tanışıyor muyuz?"
"Y-"
"Eveeet! O Eylül.."
"Eylül? Eylü- Şu çocukken.."
"E-evet..."
"Hala seviyor musun?"
"Hayır. Buraya annemin yanına geldim."
"Peki. Görüşürüz. "
"Görüşürüz.."
....
"Kızımmm! Aşık oldum yinee.."
"Sen delisin.. Ciddiyim delisin", dedi Kader.
"Aşk bu! Başka hiçbir şeye benzemez ki.." dedi Songül..
...
Nasıl Buldunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Savaşı EyAl
Romance"Ben seni 8 yaşımdan beri seviyorum.." "..." .... Eylül, çocukluk aşkı olan adam için canını vermeye razıydı. Onun gözlerine ilk baktığında aşık olmuştu ona. O günden beri de kafasındaki tek isim o olmuştu.. ---EyAl---