Dokuz. 'Sarıl Bana..

282 19 4
                                    

"Ali, ne oldu oğlum" dedi Mahmut.

Ali ağlıyordu. Dayanamadı ve söyledi.

"Eylül, erken doğum yaptı baba. Hastaneye gelmen gerek. "

"Ne?! Hangi hastane, oğlum? Şoföre konum at. Ben hemen geleceğim"

Ali 'tamam' demiş telefonu kapatmıştı.
Eylül'e döndü. Kızlar da geliyordu.

"Eylül, babam geliyor. Seni özel odaya almaları gerek!"

"Tamam. Hallederiz bir şekilde," dedi Eylül. Sonra geçen doktora baktı.

"Atakan?" Dedi.

Genç doktor ona döndü ve gülümsedi.
Eylül konuyu kısa şekilde anlattı. Atakan onlara yardım etmeyi kabul etmişti.

***

Eylül

Odadaydım şimdi. Mahmut babam birazdan gelirdi. Ali'nin yüzünden akan yaşlarda boğulmak istiyordum şu an.
Benim yüzümden ne hallere gelmişti.
En başta ona bunları söyleseydim...

Hem Merve'nin ölümüne hem de bebeklerden birinin ölümüne sebep olmuştum.
Ne ara ağlamaya başlamıştım ben?!
Gözlerimi sildim ve soluğumu verdim.

"Ali, geldi mi Mahmut Babam?"

"Yo- Sen ağlıyor musun?" Dedi bana bakarak.

Beni mi düşünüyordu o?

"Yok. Hayır ağlamıyorum." Dedim gülümseyerek.

"Tamam. Bir şeyler istiyor musun? Yemek falan.. Acıkmışsındır.." dedi utangaç bakışlarla.

Ah benim sevdiğim, sen utanınca ne tatlı oluyorsun öyle..

"Sadece su istiyorum, Ali." Dedim.

Başını salladı ve çıktı. Derin nefesler almaya başlamıştım.
Sanki gerçekten anne olmuşum ve bebeğimi ilk kez görecekmişim gibi hissediyordum.

Odaya kızlar girmişti.

"Ya şuna baksanıza, ne güzel olmuş.." dedi Kader.

Kızlar da ona güldüler. Cemre, Eylül'ün avucunu eline alıp okşadı.
Eylül ona baktı.

"Kızlar.." dedi sessizce.

"Buradayız Eylül. Biz bebeği gördük. MaşAllah'ı var vallahi. Çok tatlı. Ayrıca hiç te küçük değil, kocaman." Dedi Meral.

"Yaa, Eylül'e benzemiş." Dedi Kader.

"Salak mısın kızım? Eylül ve bebeğin hiç alakası yok!" Dedi Songül.
Eylül Songül'e baktı. Tek kelime edemedi. Bakışları yeri buldu ve sessizce gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

"Ya Songül! Sussana sen!" Dedi Cemre.

"Özür dileriim, Eylül. Öyle demek iste-"

"Sorun yok, Songül. Haklısın." Dedi Eylül.

"Ben.. Uyumak istiyorum. Mahmut babam geldiğinde uyandırın beni." Dedi ve gözlerini kapatıp yorgana sokuldu.

"Tamam Eylül." Dedi Kader.

"Hadi dışarı çıkalım kızlar," dedi Cemre.

....

Birisinden;
Uyan, uyan! Ölemezsin! Hadi ama! Sen daha minnacık bir şeysin, annem.. Yanıma gelmemelisin. Lütfen onların yanında kal. Onlar sana en iyi şekilde bakacaklar. Tüm dünyadan korurlar seni.
Anneciğim, o da senin annen sayılır.

(3. Kişi)
Beyaz ışık kadının gözlerine yaklaşıyordu, kadının kalp atışı yavaşlamıştı. Yanında kimse yoktu. Bu ara sokakta kendi ve karnındaki bebeğiyle ölecek miydi?

Ölmemeliyim!" Diye direniyordu fakat sadece yerde yatıyordu. Baygın değildi.
Bilinci yerindeydi ve acıyı sonuna kadar hissediyordu. Onu bu hale getirenin sevdiği olması onu daha da üzüyordu.
Sevdiğinin, bebekten haberi yoktu.

Eylül, uyan" seslerini duyuyordu.

Ve uyanmıştı. Rüyaydı...

Elini alnına koydu Eylül. Kabus gördüğünü anlamıştı. Üzerindeki yorgani hafifçe iteledi.

Ali ona anlamaz gözlerle bakıyordu.

"Ka-Kabus gördüm, Ali. Önemli bir şey yok" dedi.

Başındaki adama baktı. Mahmut..

"Mahmut baba, sende mi geldin?" Dedi.

"Evet kızım. Size kırıldım doğrusu. Torunumu benden gizlemeniz ayıptı. Ama affettim sizi."

"Ah baba. Telaştan diyemedik." dedi Ali.

"Balayından döndük ve.." dedi Eylül.

Ali devam ettirdi, "Eylül'ün iki haftalık hamile olduğunu öğrendik. Demekki düğün gecesi.." dedi Ali ve devamını getiremedi.

"Terbiyesizleşme ali " dedi eylül.

...

Aşk Savaşı  EyAlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin