On Bir. 'Mektup

349 19 3
                                    

1 Hafta Sonra
"Annem.." dedi pamuk yanaklarını okşarken. Ali onları izliyordu.

"Nasılmış benim oğlum ve karım?" Dedi Ali.
Eylül başını yukarı kaldırıp baktı.
Bir hatfadır konuşmuyordu Ali'yle. Yani o günden beri konuşmuyordu..
Bebeğe baktı ve sadece bir kelime döküldü dudaklarından.
"İyi."

"Hadi ama Eylül.. Konuşmayacak mısın benimle?" Dedi Ali.

"Ali, bebeği uyutacağım. Sessiz ol lütfen." Dedi Eylül.
Şimdiye kadar kurduğu en uzun cümle bu olmuştu.

Ali

Onun böyle yapmasına dayanamıyordum. Yaptığım şey berbattı hatta özürümü kabul etmiş olması bile bir mucizeyken bu gerçek olmuştu.
Beni -oğlumu daha doğrusu- bırakmamış, burada kalmıştı.
Yanına gittim, çenesinden tuttum ve onu kendime çevirdim.
Eğildim sonra, yanına oturdum.

"Bebeği Aylin uyutur. Sen hazırlan, ikimiz bir yere gideceğiz. " dedim.
Aklımda şahane bir plan vardı.

Elimi çenesinden itti sonra. Bakışları zeminle buluşunca bir şey diyemedim.
Sadece onu izledim.

Hala yere bakarken konuşmuştu. "Ne zannediyorsun Ali?" Dedi.
Gözleri doluyordu. "Bunca şeyden sonra hala senin peşinde koşacak değilim. Ben oğlum için buradayım. Seninle alakalı hiç bir konu beni ilgilendirmiyor. İstediğin yere istediğin kişiyle git. Ama benimle değil."

Sonra Kaan'ı kucağına alıp kapıya doğru gitti.
"Ben bu gece Kaan'ın odasında kalacağım Ali. Sana iyi geceler."

***

Ali hiç bir şey diyemedi. Eylül odadan Kaan ile birlikte çıktı ve gitti.
Kaan'ın odasına geldi. Kaan'ı beşiğe yatırırken gözlerinden yaşlar akıyordu.

"Annem.." dedi ağlarken.
"Sen babana sakın benzeme olur mu? Onun gibi cimri, duygusuz ve acımasız biri olma sakın."

Ali, onu kapıdan dinliyordu. Küfretti kendine. Onu bu kadar çok seven o kıza neler yapmıştı..
Sonra gitti. Çıktı evden dışarı.
Arabaya bindi, çalıştırdı arabayı ve gaza bastı.
Köye gidiyordu.

...

Ne varsa talan etmişti. Köydeki odasında herhangi bir şey bulma umuduyla arıyordu hala.
Sonra o mektubu buldu.

(Flashback)

Eylül, saçları iki yandan toplanmış bir şekilde  üstünde pembe elbisesi ile yürüyordu. Ramazan'ın sonu bayramdı.
Bir kaç arkadaşı ile şeker toplamaya gitmişti.
Mahmut ve Ali arabayla oradan geçerken Mahmut arabayı durdurmuş Eylül'ü yanına çağırmıştı.

"Al bakalım Eylül. Bu da benim sana bayram hediyem olsun. "

"Olur Mahmut amcaa. Bu da Ali'ye benden bayram hediyesi tamaam mı?"

"Tamam kızım, tamam." Dedi Mahmut gülerek.

Ali eve gidince hediye paketindeki şeyi aldı.
"Mektup yollamış deli!" Dedi.
Aldı ve okumaya başlamıştı.
"Naber Ali?
Ben iyiyim. Bu mektubu bilgilenmen için yazdım.
Ben seni çok seviyorum, Ali.
Hatta sen benim kalbimsin. Canımsın.
Olur da bir gün karşılaşırsak ve seni sevmezsem bana bu mektubu ver. Ver ki senin için atan kalbimi hatırlayayım. Seni seviyorum. Sen de beni sev. Görüşürüz Ali!"

...

Sizce Neler Olmalı?

Aşk Savaşı  EyAlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin