2.BÖLÜM

4K 334 46
                                    

 
|Bölüm sözü |

"Hafif acılar konuşulabilir ama derin acılar dilsizdir !"

                        ~~~
Esra'nın ölümünden tam tamına 2 ay geçmişti .Ben her ne kadar acı çekmediği mi belli etmek istesem de İçimde fırtınalar kopuyordu. 2 ay boyunca Berna'nın evinde kalmıştım. Eğer eve gitseydim Esra'nın hatıralarını gördükçe  hayattan kopacaktım. 2 aydır sadece hastaneden eve, evden hastaneye gidiyordum. O kadar solmuştum ki hayatı artık siyah görüyordum.Polislere haber verdiğimde olay yeri soruşturma başlatmalarına rağmen hiçbir iz bulamamışlardı.Kaç kere polis merkezinde uyudum hatırlamıyordum ama adalet istiyordum.Öldüren kişinin etrafta rahat bir şekilde yatıp uyumasını beklemiyordum.Ama hiçbir sonuca varılmamıştı.İçimde kalan son umut parçalarını da harcayacaktım ve hayatta ki en değerli varlığım olan kardeşimin hakkını alacaktım.Onları bulacaktım.Zaman herşeyin ilacıydı...

Berna ile aynı odada kalıyorduk .Evi büyüktü ama benim başıma birşey  gelmesinden korkarak  beraber kalıyorduk.

Kapı yavaş ve gıcırtılı bir şekilde açılınca elinde çorba tepsisiyle giren Berna'ya kaydı.Yanıma gelerek tepsiyi yanıma koydu.

O da çok üzülmüştü.Yavaşça yatakta yanıma gelerek saçımı okşamaya başladı.Sıcak nefesini etrafa soludu ve yavaşça konuştu.

-"İçini dök Işıl.Herşeyi anlat.Anlat ki herşey açığa kavuşsun.Anlat ki kendini bu kadar hırpalama ."

Derin bir nefes alarak hayatımın başlangıç çizgisinden sonuna kadar anlatmaya başladım.

-"Kardeşime bunları yapanın canına okuyacağım Berna.Annem ben daha iki yaşındayken Esra'ya hamileydi.Annemin yüzünü çok hatırlamıyordum.Annem Esra'yı doğurduktan sonra ikimizi yetimhaneye bırakmış.Babam ise o yıllarda uyuşturucu kullanmaya başlamış.Artık vücudunu zehirlemeye başlayan uyuşturucu dayanamayarak babamın sonu olmuş.

Bunu yetimhane müdürü olacak kadına zorla anlattırmıştım.Hepsini değil ama bilmem gerekenleri bana söylemişti.

Benim o çaresiz çığlıklarımı kimse duymamıştı.Esra'ya yetimhaneye alınan süt anneyle hayatta tutmuştuk.Gerçek olmayan ama bana gerçek annemi aratmayacak şekilde bakmıştı.Onu çok sevmiştik ...Ama o da anne ve babam gibi bizi terk etmişti.Esra henüz 3 yaşındaydı.Ve ben ona bakmakla sorumluydum.O kadar zordu ki  hayata tutunmak her an elinden kayacak bir ip misali gibiydi.Ama yılmadım.Yetimhanede hergûn gördüğümüz eziyetlere dayanmaya çalıştım.Dövme,bıçaklanma,şişleme,tokat ve daha niceleri.Yetimhaneye fazla para bağısı olmadığı için fakir durumdaydı.Hergün farklı eziyetler çekerek bize acılarımı unutturmaya çalışıyorlardı.

10 yıl sonra artık kendimize bakacağımızı hüküm sürmüştük.Ben ve Esra burslu bir şekilde okuyorduk.Ben doktor olduğumda Esra da üniversite son sınıfı okuyordu.Ona kendi paramla bakıyordum ve en iyi okullarda okutuyordum.
Sonra birgün bana ingiltere de okumak istediğini söyledi.Ben ne kadar "Gitme"dediysem de en son beni ikna ederek gitmişti.Ona okulundan izin alarak iki hafta sonra gelmesini istemiştim .Bekliyordum .Ama o bana söylediği vakitten önce geldi.Sonra onu odamda görünce ...Yapamadım Berna !Onu kurtaramadım.Ailem felan kalmadı artık .Benim kimsem yok.Ben artık yalnızım."Hıçkırarak ağlamaya devam ederek konuştum."Ben ona sahip çıkamadım ama onun intikamını en acı bir şekilde alacağım.Ona bunu yapanlara nefes aldırtayı haram sayıcam Berna..."

Berna bana sulanmış gözleriyle bakarak sarıldı.Bende içimdeki acıların hıncını çıkarırcasına ağlıyordum.Bernanın gömleği su içinde kalmıştı.Yavaşça başımı boynundan çektim ve gözlerimi gözlerine sabitledim.Bana bakarak ağlamakta olduğu gözyaşlarını sildi ve derin bir nefes alarak konuştu.

-"Bak Işıl,seni belki anlayamam ama  acını hissediyorum.O kadar iyi birisin ki sana hayran kalıyorum.Esra benimde Kardeşimdi.Ona sahip çıkmak benim de hakkımdı.O yüzden intikamını birlikte alacağız.Sakın kendini daha fazla üzme!"

Berna bunları bana söyledikten sonra onaylarcasına kafa salladım.Berna moralimi az da olsa yükseltmişti.Onları bulacaktım ve ölmekten beter edecektim.Bernaya tekrar sarıldım ve yanağından öptüm.Bana gülümsediğinde bende zoraki bir şekilde ona gülümsedim.

Tam kalkacakken beni durdurup yatağa tekrar oturttu.Aklına birşey gelmişti ve bana parlayan gözlerle bakıyordu.

Ne olduğunu anlamadan;
-"Ne oldu?Neden öyle bakıyorsun ,"dedim.

Kurnaz bir şekilde güldü ve"KARAMELEK,sence artık piste çıkmanın sırası gelmedi mi ?"dedi ve sırıttı.Ama bu acı bir sırıtmaydı.

Gözlerimi irileştirerek ne demek istediğini anladım.Hayatta daha fazla acı çekmemek için kickboks ve kafes dövüşçüsü olmaya karar vermiştim.Olduğumda ise ünüm yayılmıştı.Hiçbir yerde fotoğrafım yoktu.Istememiştim,herkes beni kendi gözleriyle görüp korkmasını istemiştim.5 aydır ne sahalara ne de spor salonlarına gitmiştim.Ama artık zamanı gelmişti !

Berna bana bakarak cevap bekliyordu.
-"Aslında geç bile kaldık,yarın bizim mekana gidelim ."

Berna bana sinsice bakarken ben duş almak isteyip yataktan kalkmıştım.Banyoya girip  duş aldım.Çıktıktan sonra pijamlarımı giyim ve  Berna ile uykunun karanlık kollarına kendimizi bıraktık.

Seviyorum sizleri:)

Öpüldünüz♥

SINIR 100 OY,100 YORUM...


DURAN KALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin