"Seni seviyorum"
Mesaj beynimde dönüp dururken bilmediğim numarayı engelledim. Hangi değişik benimle uğraşıyordu?
Mesaj sesiyle telefonuma döndüm.
Afra'ydı.
Afra : Hayırdır kanki çevrim içisin kiminle konuşuyorsun?
Ben: Bilmiyorum.
Afra: Salak mısın, nasıl bilmiyorsun?
Açıklama yapmaya üşendiğim için o numarayla konuşmalarımızın ekran görüntüsünü attım.
Bir süre sonra mesaj geldi.
Afra : Şu an sana yazan kişiye mi yoksa senin ekran fotoğrafı alıp birine göndermeyi biliyor olmana mı şaşırsam kararsız kaldım.
İnsanlarla mesajlaşmayı sevmiyordum o yüzden telefonla da pek bir işim olmuyordu. Evet telefon konusunda biraz nineydim.
Afra: Neyse ben yazan çocuğa şaşırmayı tercih ediyorum.
Afra: Abin falan olmasın?
Ben: Bilemiyorum bokta çıkabilir. Akşam gelsin sorucam. Neyse ya çok konuştuk hadi okulda görüşürüz.
Afra : Bu konu burda bırakılıp gidilir mi be?
Afra : Neyse yüz yüze daha eğlenceli olur pazartesi görüşürüz.
Ben: Görüşürüz
Dedim ve whatsapptan çıktım. Tam bir nineydim. Gerçi nine bile değildim. Utanmasam telefon kullanmayı mahallenin ninelerinden öğrenecektim o derece vahimdi durumum.
...
Abim gelince kapıda karşıladım. Tarihi anlardandı, not alalım.
"Merhaba abi."
"Hayırdır bücür?"
Sensin bücür! Neyse sakin olmam lazım. Sahte olan ama gerçek durduğunu umduğum gülümsememle konuştum.
"Hiç. Sıkıldım gel biraz oyun oynayalım."
"İyi. Üzerimi değiştireyim oynarız."
...
Abimin odasındaki bilgisayarında ateş ve su oynuyorduk. O kadar beceriksizdi ki... Ama hiçbir şey diyemiyordum sinirlendirmemek için. Ama dayanamamaya da başlamıştım. O yüzden konuya girdim.
" Abi bana bu aralar şaka falan yapıyor musun? "
" O nasıl soru? " dedi gözünü bilgisayardan ayırmayarak.
"Off soru işte. Mesela dün benimle konuştun mu hiç?"
Anlamayan gözlerle baktı.
"Akşam yemeğinde masadaki tuzu istedim ya senden."
"Öyle değil, mesaj falan attın mı bana?"
" Mesaj atsam seninde haberin olurdu herhalde dimi bücür."
Göz devirdim. Hiç abim yapmışa benzemiyordu. Zaten beynini kullanıp böyle bir şey düşüneceğini sanmam benim hatamdı. O olmadığına karar verince eski sinir bozucu halime geri döndüm.
" Salak mısın ya orda yukarı zıplaman lazım. Nerde görülmüş ateşin suya girdiği? "
"Bana diyorsun ama sende bi kutuyu yirmi saatte getiremedin. Beceriksiz bücür."
