Hepinize uyu okumalar canlarım :)
Merti benden uzaklaştıran yediği kafa oldu.
"Seni gebertirim lan piç!" Arda öfkeyle bağırıyordu.
Mert yerden kalkınca o sinir bozucu gülümsemesiyle burnundan akan kanı sildi ve Arda'ya yumruk attı.
Arda iyice sinirlenince yumruklar havada uçuştu. Tabiki de ayırmaycaktım iyi oluyordu piçe." Kız istemiyorum dedi hala neyi zorluyorsun?"
"Sikicem lan belanı!"
O sırada Efe, Serkan ve Afra'da koşarak geldi. Mert'in arkadaşları araya girince onları da Efe ve Serkan durdurdu. Arda'nın Mert'i dövmesi sinirimi azaltmadığı için Arda'nın yanına gittim.
"Arda yeter artık!"
"Sen karışma Yaprak."
O sırada Arda tekrar yumruk yiyince iyice sinirlendim ve Arda tam Mert'e yumruk atacakken aralarına girdim. Arda'nın yumruğu havada kalınca bu iş bende rahat ol bakışımı attım ve Mert'e döndüm.
"İyi misin?" sesimin yumuşak çıkmasına dikkat ettim.
Olumlu anlamda kafasını sallayınca gülümsedim ve biraz ilerideki sandalyeyi alıp üzerine çıktım. Bakalım birazdan da iyi olabilecek misin?
"Yaprak ne yapıyorsun?"
Elimi yanağına koydum ve okşar gibi yaptıktan sonra dil çıkarttım ve sağlam bir kafa attım. Ayıptır söylemesi kafa atma konusunda baya iyiyimdir.
Sonra Arda'ya döndüm. Sandalye sayesinde Arda ile neredeyse aynı boydaydık ve yüzüne ilk defa bu kadar yakından bakıyordum. Oha o nasıl mavi göz lan çok iyi.
Arda beni belimden tuttu ve yere indirdi."İyi misin?"
Başımı olumlu anlamda salladım. Kafa atmak baya iyi gelmişti. Arda belimdeki ellerinden biriyle göz yaşımı sildi. Ağladığımı da o an fark ettim. Sinirlenince kendimi tutamıyordum.
"Yaprak sende de ne kafa varmış, bayılttın çocuğu." Efe'nin gülerek söyledikleriyle Mert'e döndüm.
Keşke tekrar kafa atabilsem. O sırada hoca olay yerine gelince öğrenciler dağıldı ve biz müdürün odasına yollandık. Ben, Arda, Serkan ve Efe.
Müdürle olan konuşmamızdan sonra ailelerimize haber verildi. Galiba uzaklaştırma alacaktık ama hiç umrumda değildi. Afra hariç herkes haklıydı iyiki teklifini kabul etmemiştim.
Arda "Nasıl hissediyorsun?" diye sorunca omuz silktim.
"Asıl sen nasıl hissediyorsun? Dudağın la gözün acıyor mu?"
"Biraz."
"Özür dilerim."
"Sakın özür dileme. Senlik bir şey yok."
Konuşmamıza devam edemeden sınıflara yollandık. Daha sonra da okula ailelerimiz geldi ve evlere yollandık.
-
Anneme olayları çok ayrıntıya girmeden anlatınca o kadar da çok kızmadı ama bulaşık cezasından kurtulamadım.
Sabah sınıfa girer girmez Afra boynuma atladı.
"Çok özür dilerim, iyiki beni dinlememişsin. Ben mutlu olmanı istemiştim."
"Sorun yok. Bitti gitti. Tamam mı."
-
Öğle arasında hep berbaber kantinde buluştuk. Arda'nın dudağını ve gözünü görünce üzüldüm. Mert'e de tekrardan sinirlendim. Şerefsiz.
"Dün tüm tantanayı kaçırdım aga, çok kötü hissediyorum. Ama geçen teneffüs gördüm Mert piçini iyi dövmüşsün karşim."
Berat kavga olduğu sırada kütüphanede bi kızı götürmekle meşguldü.
Bizimkiler dünün değerlendirmesini yaparken instagramdan mesaj geldi.
Leyla Güvenç diye biri atmıştı mesajı. Profiline girince bizim okul yazıyordu. Mesajına tekrar tıkladım.
Leyla : Konuşmamız lazım.
Ben: Tanışıyor muyuz?
Leyla : Benim tanımam yeterli. Öğle arasında konferans salonuna gel.
Ben: İyi bekle.
Tabikidie gitmiycektim kendini ne sanıyordu bu salak?
"Hayırdır gülüm?"
"Biri mesaj attı öğle arasında konferans salonuna gel diye."
" İsmi ne?"
"Leyla Güvenç diye biri."
Efe Arda'ya döndü. " Aga bu Mert'inki değil mi?"
"Mertin ki?
" Mert'in eski sevgilisi. Sizi görmüştür. Aklınca kavga çıkartacak. "
" İyi hep beraber gideriz. "
" Gülüm saçmalama. Hem ne gidicem beklesin dursun. Bir derdi varsa gelsin konuşsun. "
Ayaklandım." Kantinden bir şey isteyen var mı? "
Kimse bir şey demedi.
" Benden. "
" Kanka bana bi sosisli alsana. "
" Bizide çaylasana. "
" Bende karam alıyım."
" İki de bisküvi al yeriz. "
Hepsi bir şeyler isteyince gözlerimi devirdim.
" Beleşçi köpekler. Hadi yine iyisiniz çaylıyım sizi. Ama biri yardıma gelsin taşıyamam."
Arda ayaklandı "Ben gelirim de iki de bisküvit alaydın be. "
-
Zil çalınca ayaklandık bizimkilerle ve sınıflarımıza doğru ilerlemeye başladık. Berat kolunu Afra'nın omzuna atıp saçlarıyla oynamaya başladı.
" Bu saçlar doğal mı yoksa boyayla mı açtın?"
Afra sinirle nefesini verip Berat'ı kendinden uzaklaştırmak için itti.
" Bana biraz daha yavşamaya devam edersen saçlarımı değil seni açarım ona göre."
"Kızma hemen sarışın bombam ya."
Onların didişmelerini dinlerken telefonum titredi hemen gelen bildirime baktım. Leyla denen kızdandı.
"Başına geleceklerden ben sorumlu değilim amacım sadece seni uyarmaktı dikkatli ol." okuduğum mesajla kaşlarım çatıldı. Neyden veya kimden koruyacaktım kendimi?