Bölüm 6
Yeni İlkim...
Bazen insan kalbinin sesiyle birlikte bütün hayatının alttan gelen bir müzikle dolduğunu hissedersin.Gözlerini kapatırsın sanki sıcacık yatağında uyanacakmış gibi gelir.Sanki hepsi aptal bir rüyaymış gibi...Sanki hiç yaşanmamış gibi.Eline baktığında bütün vücudunu derin bir sıcaklığın bastığını hissedersin.Bunlar aşkın habercisidir.Okula geleli henüz iki gün olmuştu ama ben daha o çikolata rengi gözleri gördüğüm an anlamıştım.Aşkı hissetmiştim.Sanki bana geleceğini başından beri biliyormuşum gibi...
Bir elime bakıyor bir de beni okulun bahçesinin çıkışına doğru sürükleyen Aras'a bakıyordum.Arkamdan ne küfürler yediğimi bir allah bilirdi bir de ben tahmin edebilirdim herhalde.Okulun çıkışına geldiğimizde bekçi Aras'a kötü bir bakış attı.Aras kafasını ne var anlamında salladı.Sinirli olduğu her halinden belliydi.Onu daha önce hiç böyle görmemiştim.Elimi tutan elini sakin olması açısından sıkınca bu seferde benim nefes egzersizleri yapmam gerekti.Aras sanki komik bir şey olmuş gibi gülümsedi.Yumuşadığını hissedebiliyordum.
"Lütfen kapıyı açar mısınız?Müdürün haberi var efendim." dedim nazik bir şekilde.Çünkü Aras ile adamın arasında herhangi bir tartışma çıkmasını istemiyordum.Adam tatlıca gülümsedi ve kapıyı açtı.Bizde hızlı adımlar ile dışarı çıktık.Allahım biz dedim... :) HAdi hayırlısı (Buradaki 'hadi hayırlısı' nın altında 'nolur yardım et Allahım.Bir el at...Nolur' yatıyor.)
"Burada bekle hemen dönerim." dedi Aras ve ben nereye gittiğini soramadan birden fırladı.Yaklaşık on dakikadır bekliyor olanları baştan beri kafamda inceliyordum.Her ayrıntısını teker teker...Daha sonra kafamda birden bir soru işareti oluştu.Ya sadece
MElissa'ya karşı beni korumak için yapmışsa?Kahretsin!KEsin öyle...Çocuk benim gibi şıpsevdi değil ki...Bir kere onun bir sürü deneyimi vardır kesin...Birden yüzüm düştü.Yaklaşık on beş dakika sonra yani ben kök salmaya yeni başlamışken önümde beyaz bir araba belirdi.Siyah camları yavaş yavaş açılırken bana bakıp hafifçe (çook cool :D) sırıttı ve yolcu koltuğunu işaret etti.Ben de gülümseyerek biraz tereddütle arabaya bindim.
"Arabayı almaya mı gittin?" diye sordum merakla.Hayır abi sanane...Bırak nereye gidere gitsin.Ama tutamam ki ben çenemi.
"Evet.Evim biraz uzaktı.Beklettim sanırım,üzgünüm." dedi.Ay kıyamam ben sana ya...Bir de özür dilermiş.Yanaklarını sıkasım var :)
"Önemli değil.Ben de şu Melissa olayını düşünüyordum."Diyerek konuyu açtım.Gözlerini devirmemek için kendini zor tutarmış gibi bir hali vardı.Gözlerinde pişmanlık görmeyi bekleyerek baktım ama gördüğüm tek şey kararlılıktı.
"Onu boşver...Önemseme.O her kendisine rakip bana da yakın gördüğü kıza böyle yapar." dedi.Bana şimdi alttan alttan sende o her kızdan birisin falan mı demek istemişti.Gözlerimin yanmaya başladığını hissediyordum.Hayır!Ağlayamam.Ne diyeceğim.Senin beni bütün kızlarla bir tuttuğunu öğrendim de bu yüzden ağlıyorum mu?Hiç sanmıyorum!
"Be-Ben eve gitsem iyi olacak." dedim.Kaşlarını çatarak yüzüme baktı.Ne diyebilirim ki?SAdece başımı aşağıya eğmekle yetindim.Başka ne yapabilirdim?Aslına 'Bİr sorun mu var?' falan diye sormasını isterdim ama o sadece "Peki." demekle yetindi.Gözlerim yaşlarla doluydu.Aşağıya doğru süzülmek için can atıyorlardı resmen.Aras'a sokağın ismini söyleyince hemen arabayı oraya sürdü.
"Görüşmek üzere." diyerek aşağıya indim.O ise sadece gülümsemekle yetindi.Odama girdiğimde göz yaşlarımı anca serbest bırakabildim.Hıçkırmıyordum.Ne bir inleme ne de cılız bir ses...Hiçbir şey yoktu.Kararlı bir yüzden akan bir kaç damla göz yaşıydı okadar.Ani bir kararla çantamdan telefon numarasını çıkararak tuşladım.Bir kaç dakika boyunca elim arama tuşunda tereddütle bekledi.Daha sonra "Boşveer...Hakkında iyi kız diye düşündüler de n'oldu?" diye düşündüm ve tuşa bastım.Üçüncü çalışta telefon açıldı.