Sappho kendisine verilen görevleri yerine getirip evine dönmek istiyordu. Birden kendisini eski zamanda İskoçya da bulur. Artık o Eunan Wylie Hewcamden'in müstakbel karısı Aline McEaven'dır.
Nasılsınız canlar. bendeniz biraz hüzünlüyüm ve kendimi hikayelerin kitapların arasında kaybetme zamanımın geldiğini hissettim. Size Eunan ve Sappho ile geldim. İyi okumalar dilerim. Ve bu bölümün şarkısınıda paylaşayım :) Daha doğrusu her hikaye bölümünde başka bir şarkıya kaptırıyorum kendimi. Sizlerle de paylaşmak istedim.
https://www.youtube.com/watch?v=Bx51eegLTY8
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~~
Eunan karşısındaki manzaraya bakarken sinirlerine hakim olmakta zorlanıyordu. Karısı Dougal ile ata binmeye çalışıyordu.
Ayağı iyi olana kadar odadan çıkartmamıştı ama kendi başına yürümeye başladığında onu dinlemeyeceği belliydi. Ailesi, daha doğrusu McEaven'lar gidene kadar fazla ortalarda dolanmamıştı. Onlarla bir araya gelmekten çekiniyordu. Ve bunun esas sebebini biliyordu. Sappho olduğundan Aline olmaya dayanamıyordu. Ailesi kızının yaşadığını düşünüp bir anıdan bir olaydan bahsettiğinde gülümseyerek kafa sallıyordu ama devamında sessizliğine dönüyordu.
Eunan onun içinde yaşadıklarını biliyordu ama diğerleri onun yorgun olduğunu düşünüyordu. Donnchadh McEaven kızının kendisine gönül koyduğunu sanıyordu. Onu hiç tanımadığı birine verip ailesinden, evinden kopardığı için onu affetmeyeceğine emindi. Ama kocasının onun üzerine titrediğini ve bunun deliliğini tedavi ettiğini gördüğünde bu kararı verdiğinden hiç pişman olmadı.
Kenina ise her seferdinde Eunan'ı izliyordu. Eunan bunun tipik bir anne kaygısından kaynaklandığı konusunda emindi. Ama yine de ondan hoşlanmamıştı. İçinden bir his onun göründüğü gibi biri olmadığını söylüyordu. Kenina kendisine Sappho'nu sevdiği kişinin Dougal olduğu konusunda birkaç söz söylüyordu sürekli. Eunan bu konuyu kapatmaya çalıştıkça hep onu destekleyen şeyler oluyordu.
Dougal karısına çiçekler getiriyor, ona her zaman yardım ediyordu. Onu güldürüyordu. Her yerde ona eşlik ediyordu. McEaven'ları gönderdikten sonra klanı eski sakin hayatına geri dönmüştü. Ama Dougal ile Sappho her zamankinden daha yakınlardı birbirine. Bu durum Eunan'ı sinirlendiriyordu.
Yemek masasındaki sohbetten sonra Dougal'ı boğmak istemesine bir anlam veremiyordu.
