NGHYB- As long as you're with me you'll be just fine.
Serin su damlacıkları vücudumu okşayıp mermere süzülürken gitmeme izin vermeyip bir şeyler konuşmalıyız diyerek beni banyoya elleri ile götüren adamın elimi kavrayışını düşünmek beni öyle değişik duygular arasına sokmuştu ki, gözlerim hâlâ onun zarif bir şekilde kavradığı avuçlarımdaydı.Saçlarım arasından yüzüme, gözüme ve dudaklarım arasından dilime karışan ılık su ve içerisinin güzel kokusu başımı döndürürken elim karıncalanarak yabancının elinin içindeymiş gibi hâlâ titriyordu.
Xiao Zhan elimden bavulumu alıp diğer eli ile elimi kavrayarak çıktığım eve beni sürüklerken neler olacağını kestiremediğim için sessizdim. Eve geri döndüğümüzde ise kapıyı alacaklı gibi çalan ikili salonda oturuyordu. Onların Xiao Zhan ile ilgilerini hâlâ çözememiştim fakat o ikisinin sevgili ve içlerinden kısa olanın ise yakın bir akraba olması ihtimali büyüktü.
Diğer uzunun ise soyadını Xiao Zhan'dan duyduktan sonra buna kesinlikle emin olmuştum çünkü onları birkaç dakikalığına görmüş ve benzer taraflarını çıkartmaya başlamıştım.
Beynimin kafama çarpan minik damlalar sayesinde uyuştuğunu hissedip musluğu kapattım ve ellerimle yüzümdeki ıslaklığı giderip parmaklarımı saçlarımın arasından geçirerek geri attım. Ilık su sırtımdan aşağıya ilerlerken kenardaki çamaşır sepetinin üzerine konulan havlu ve birkaç eşyanın olduğu tarafa yürüdüm.
Ferahlamış hissederken bir yandan da dün gece yaşanılanların acısını da daha net hisseder olmuştum. Arkamdan gelen sızı kaşlarımı çatmamı sağlıyorken dişlerim muhtemelen morarmış olan dudaklarımı güzelce ısırıyordu. Seslice bir nefes verip beyaz renkli mermerleri aşındırarak o tarafa ilerlemeye devam etmiştim çünkü banyosu, ben evden ayrılmadan önceki odamdan daha büyüktü.
Havlu ile saçımı ve vücudumun ıslak kısımlarını kuruladıktan sonra katlamadan kenara bıraktım. Elime alıp incelediğim kıyafetler ise onundu. Kendi bavulumdan getirip bırakacağını sansam da öyle yapmamıştı. Elimdeki beyaz gömleğin, kalbin üstüne denk gelen kısımda yazan XZ harfleri vardı. Deterjanının keskin kokusu şampuan kokusuna rağmen oldukça net geliyordu.
Fazla oyalandığımı düşünürken ıslak saçlarımı tekrar geriye ittirip üzerime beyaz gömleği, altıma boxer ve onun üzerine salaş, dar olmayan pantolonu giydikten sonra büyük aynaya doğru ilerledim. Pantolon oldukça uzun gelmişti fakat eğilip de katlamak acıyan popomu daha da acıtacaktı. Bu yüzden aynadan kendime omuz silktikten sonra banyodan ayrıldım.
Onun direkt olarak beni ilk kattaki banyoya sokmasına bir şey diyememiştim fakat evinde birden fazla banyosu olmasına şaşırmamı neye yoracağımı bilmiyordum. Herifin para babası olduğundan emin olduktan sonra karşılaştığım şeylere şaşırmam neydi cidden?
Adımlarım salona girdiğimde yavaşlarken mutfaktan birkaç bağırışma sesi duymuşum. Gözlerim mutfak kapısına çarparken salona bakan küçük kısımdan beni gören Xiao Zhan tam anlamı ile küçük bir çocuk gibi el sallamış, bana doğru büyükçe bir gülüş atmıştı.
Cidden.. Kimdi? Nasıl bir insandı bu? Bedenimi bu hâle getiren bu küçük çocuk muydu sahiden?
"Yibo, gelsene. Bizimkiler kahvaltı hazırlamışlar, gel hadi gel!"
Ellerini birbirine vurduktan sonra zıplayarak oraya gelmemi işaret eden adama gözlerime inanamıyormuş gibi bakarken o çoktan küçük pencere kısmından ayrılmıştı. Şaşkınlığım yüzünden açılan ağzım ile salonda kalırken gözlerimi kırpıştırıp yaşadığım şeyleri anlık olarak sorgulamaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Divørce [YiZhan ✓]
FanfictionO benim ruh eşimdi, her türlü onundum. O da benim. ×Wang Yibo & Xiao Zhan.