Şuan deli gibi terliyorum kalbim çok hızlı atıyor. Bana sıcaklık basıyordu içim gidiyor canı yanıcak diye... benim canım yansın ama ona birşey olmasın...
Evet en son Şakika başlayacaktı ama hala başlamadı...
Robin: Anne yapsana artık!!
Şakika: Oğlum emin misin? Bu acı çok büyük olacak dayanabilecek misin?
Robin: (başını eğerek) Ben zaten en değerli olan şeyimi kaybettim... Zaten artık yaşamamın bi anlamı kalmadı...
Şakika: Anlamıyorum neyi kaybettin oğlum?
Robin: Anlayan anladı yap artık...
Beni kastediyor tabi... Gözümden yaşlar süzülerek gidiyor...
Şakika: Başlıyorum (şakika ağlamaya başlar)
Kesin canı çok yanıcak... Lütfen ona yardım et Tanrımm...
Ben gözümü kapattım ve Robin'nin elini sıkıyordum oda aynısını yapıyordu...
Şakika boynundaki kolyeyi çıkartıp değişik kelimeler kullanmaya başladı...
Ah evet şuan bağırarak ağlıyordum çünkü Robin yanımda acıdan bağırıyordu. Elimi çok sıkıyordu... Daha fazla bağırıyor hadi ne zaman biticek bu...
Gözlerimi açtım Robin kendini sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu boynundaki damarları görebiliyorum...
Rose: Bitir artık şunu!!!
Şakika: Üzgünüm biraz uzun sürecek!! (şakika ağlıyor)
Lanet olsun artık dayanamıyordum elimi hemen çektim ve Şakikaya bağırark durmasını söyledim...
Şakika ve babam bana şaşkınca bakıyordu Robin ise acıdan bayılmıştı...
Ona baktım çok üzülüyordum... Onu böyle görmeye dayanamıyıyordum... Yoksa ben ona aşık mı oluyordum... Ahh evet ona AŞIK OLDUM hem de çok fazla...
Ona biraz daha baktıktan sonra odama çıktım... Yatağımda oturmuş sadece düşünüyorum...
Sonra içeri babam girdi. Bana hem şaşkınca bakıyordu hemde sinirili... Sanırım ikisininde sebebi Robin'nin elini bırakmış olmam...
Baba: Neden yaptın?! (bağırarak)
Rose: Ben...b-ben
Baba: (daha çok bağırarak) sen ne!!???
Rose: (hem ağlayarak hemde bağırarak) Ben ona AŞIK OLDUM!!!
Şu an sadece ağlıyordum hıçkırıklar boğazımı ele geçirmiş ses tellerimi dövüyürdu... Acı beni yenik düşürüyordu bütün bu olanlar bana benim bu küçük vücuduma çok ağır geliyordu... Daha fazla dayanamıyordum babam ise bana şaşkınlıkla bakıyordu oturup bağırarak ağladığım yerden kalkıp babamın yanına doğru ilerledim ama kendimi kaybediyordum başım dönüyor gözlerimin önü kararıyordu... Ve evet bayıldımmm!!!
*HASTANEDE*
Gözlerimi açtım yanımda Şakika vardı etrafıma baktım ama ne babam ne de Robin vardı...
Şakika uyandığımı görüp
Şakika: Ah uyandın sonunda bekle hemen doktoru çağırıyım...
Rose: Nerde o!?
Şakika: Kim nerde?
Rose: Robin nerde?!
Şakika: Tamam anlatıcam herşeyi bekle doktoru çağrıyım...
Doktor geldi aşırı sitresten bayılmışım kendimi fazla yormamam gerikiyormuş serumum bitince çıkabilirmişim falan...
Eve geldim yorgundum... Şakika ve babam yardım ederek arabadan indim ve eve girip beni koltuğa oturttular. İkisi içeri girip o malum sorumu sordum...
Rose: Nerde o?
Şakika: Anlatıcam ama sakin ol...
Rose: (bağırarak) Ben sakinim söyle Robin nerde?
Şakika: Robin.... daha fazla dayanamayıp gitti...
Rose: Nereye gitti? (sesim titredi)
Şakika: Ben uzun zaman önce düşünmüştüm ama o kabul etmemişti şimdi kafasını dağıtmak için gitti...
Rose: Şakika!! Robin nereye gitti!??
Şakika: Kendisini geliştirmek için uzak diyarlarda olan kurt eğitmenliği yapan bir okula...
İşte bırakmıştı beni.... odama koşarak çıktım ve yatağıma oturup ağlamaya başladım beni nasıl bırakıp gider onu böyle deliler gibi severken... Sanırım artık ONSUZ bir hayat yaşayacaktım... ama inanıyorum GERİ DÖNECEK...
Yorum ve Oy...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❃Koruyucu
Fantasy-TAMAMLANDI- !+18 Kısımlar vardı. Rahatsız olan okumasın! #fantastik Doğuştan hiç normal olmayan bir kıza mühürlenen genç adam... Haberi olmadan yıllardır bir kurta mühürlü olarak yaşayan genç kız... "Demek o sensin, mühürlendiğim kişi..." dedi genç...