scared

3.5K 317 234
                                    

Harry nasıl oldu bilmiyordu ama kendini Draco'ya kaptırmıştı.

Günlerdir akşam yemeklerinden ayrılıp gizlice zindanlara iniyordu. Ron ve Hermione nereye gittiğini sorgulasa da Harry hep pratik yapması ile ilgili bir şeyler saçmalıyordu. Arkadaşlarına yalan söylemek istemiyordu ama Draco ile buluşmak için söylemekte sakınca görmüyordu.

Ron bu yalanların doğruluğunu sorgulamıyordu. Ona Hermione ile birlikte zaman geçirmek için fırsat çıkıyordu. Hermione ise Harry'nin yalan söylediğine, bu kaçamakların Draco ile ilgisi olduğuna emindi, sadece kanıtı yoktu. Harry ona yakında ne olduğunu anlatmazsa kendi bulacağına emindi.

Her akşam kendini Draco'nun yanında buluyordu. Önce kendini kandırmaya çalışmıştı, sadece Draco'nun üşüme problemi için ona yardım ettiğini söyleyerek.  Ama artık bu bariz yalana inanmıyordu. Draco'nun yanında olmak için buraya geliyordu. Birlikte yatmalarını seviyordu. Onu izlemeyi seviyordu. Daha fazlasını istiyordu.

Draco bu buluşmaları boyunca neredeyse hiç konuşmuyordu. Sonsuz bir keder içindeydi sanki. Onu odasına ilk davet ettiğinde Harry kendiyle ilgili bir şeyleri açıklayacağını sanmıştı. Ama Draco ağzını açıp tek bir kelime bile söylememişti. Sadece Harry'i elinden tutup yatağına sürüklüyordu.  Harry de seve seve yatağına sürükleniyordu. Onu ne olduğunu anlatması konusunda zorlamamaya karar vermişti. Merakını saklaması zordu ama artık Draco gibi huzur ve sessizliğin tadını çıkarmaya alışmıştı.

Birden Draco ayaklandı ve doğruldu. Yatakta otururken sırtı Harry'e dönüktü. Harry de onun gibi doğruldu. Elini Draco'nun sırtına koydu. Sanki burada olduğunu, yanında olduğunu belli etmek istermiş gibi. Konuşmaya ihtiyaçları yoktu. Draco Harry'nin temasından ne demek istediğini anlıyordu.

Draco kafasını Harry'e çevirdi.

----

Draco seçilmiş çoçuğu odasına davet ettiğinde Harry'nin kabul edeceğini sanmamıştı, aynı yardım istediğini kabul edeceğini düşünmediği gibi. Hala ondan nefret ettiğini düşünüyordu. Ama yatağında birlikte zaman geçirdiklerinde bu düşüncesi kayboldu.

Başta Harry'nin meraktan ona katlandığını sanmıştı. Onu incelediğinde yanıldığını anladı. Hareketleri, yüz ifadeleri, bakışları. Önemsiyordu. Bu yüzden ona yardım etmek istiyordu. Acaba Draco'nun nasıl bir canavar olduğunu öğrendiğinde hala yanında olacak mıydı?

Draco sakladığı şeyi öğrenmesini istemiyordu. Aslında ona dokunmamalıydı bile. Zaten buna çabalıyordu ama kendini Harry'e karşı hissettiği çekimden alıkoyamamıştı. Kendini kontrol edemiyor, sınırlarını bilmiyordu. Ya onu incitecek bir şey yaparsa... Draco düşünmek bile istemiyordu.Onu kaybetmek istemiyordu.Yaptıklarına rağmen ona şimdiye kadar iyi davranan tek insan Harry olabilirdi. Ama arkadaş değillerdi, hiçbir şey değillerdi.

Draco bir şeyler olmasını istemişti. Ona 6 yıl önce elini ilk uzattığında. Kabul edeceğinden emindi. Kim bir Malfoy'un arkadaşlığını reddedebilir ki? Ama aptal insanlar 'Slytherin karanlık tarafta' gibi saçmalıklarla Harry'i çoktan doldurmuştu.

Harry arkadaş olmak için adım attığı tek kişiydi. Yanındaki sözde arkadaşları sadece Malfoy soyadı, gücü ve parası için yanındaydı. Draco bunu bir sorun olarak görmemişti. Kimseye ihtiyacı yoktu. Yılanlar yalnız avlanırdı.

Ama Draco reddedildikten sonra kendini Harry'nin yanında kontrol edemedi.

'Günaydın Harry, bugün yeşil gözlerin her zamankinden daha güzel, içinde kayboluyorum.' gibi bir şey diyecek olsa bu ağzından 'herkes gözlerini annenden aldığını söylüyor Potter, tabii bu annenden aldığın tek şey değil, bir de onun ölümüne neden olup canını alman var' gibi bir şey çıkıyordu.

Herkesin ondan nefret etmesine şaşırmıyordu. Ama o böyle yetiştirilmişti. Nefretle, en iyi olma arzusuyla. Babası en iyisinin karanlık taraf olduğunu düşünüyordu. Draco da aynı şekilde büyütüldü. Resmen babasının bir kopyası olarak. Harry'den nefret edilmeye zorlandı. Zaten nefret etmek için nedeni vardı.  O da öyle davrandı. Nefret ediyormuş gibi. Ama asla bunu beceremedi. Sadece rol yapmakta iyiydi.

Kafasını çevirip Harry'e baktı. Elini sırtına koymuştu. Burda olduğunu belli etmek istiyormuş gibi.Yeşil gözleri yine anlayışla parlıyordu. Sinirlendi, anlayamıyordu. Ona yaptığı o kadar şeyden sonra nasıl, neden ona iyi davranıyordu? 

Hızlıca üstüne atıldı. Harry'nin üstündeki tişörtü çıkarıp yere fırlattı. Çocuk itiraz etmedi. Draco'nun hareketlerine uyum sağladı. Harry'i hafifçe itip yatağa yapıştırdı. Dağınık saçları yara izini kapatmıştı ve yeşil gözlerinin üstüne doğru düşüyordu. Yanakları hafifçe kızarmıştı. O kadar çekiciydi ki...

Draco Harry'nin ellerinden tuttu ve yatağa sabitledi. Yavaşça Harry'nin yüzüne eğildi. Mavi saçları Harry'nin alnına değiyordu. Dudakları arasında  bir santim varken duraksadı. Harry'nin gözlerine baktı. Endişe, korku ve...arzuyu gördü.

Gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı. "Korktun mu, Potter?"

I C E P R I N C E |drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin