fight

2.8K 271 394
                                        

Gördüğü şeyden sonra Draco yine kaçıp, odasına kapanıp kendini dış dünyadan soyutlamaya çalışmamıştı. Bunun işe yaramadığını artık biliyordu. Aksine,tekrardan dışarı çıkmaya ve şatoda görünmeye başladı. Görünüşüyle zaten okulun popüleri olan Draco bu gizemli tavırlarıyla daha da ilgi çekiyordu. Geçtiği her yerde insanlar onun hakkında konuşuyor fakat kimse yanına yaklaşamıyordu. Draco'nun bakışları o kadar soğuktu ve hakkındaki dedikodular o kadar korkunçtu ki kimse ona yaklaşmaya cesaret edemişti. Bir kişi etmişti, ama o kişi artık onun değildi.

Draco ilk zamanlarda zindandaki olaydan sonra çok sinirliydi. Harry'i geri kazanma planları yapıyordu. Birden gidip dudaklarına yapışabilirdi. Onu sevdiğini, asla zarar vermeyeceğini söyleyebilirdi ama bu bir yalan olurdu. Draco ne zaman patlayacağı belli olmayan bir bombaydı. Patladığı zaman Harry'e zarar vermeyecegi belli değildi. Kendi çıkarı için sevdiğini tehlikeye atabilir miydi?

İkinci bir fikri vardı, daha az zahmetli yoldan Cedric'i öldürebilirdi. Bu yol çok daha çekiciydi. Draco zarar vermekten çekinmiyordu, ellerinde çok insanın kanı vardı ve birisinin daha ölmesi onun için sorun değildi.

Bir süre sonra alkına dank etti. Tamamen bencillik yapıyordu. En başında Harry'i tehlikeli olduğu için kendisinden uzaklaştırdı. Şimdi de sırf kıskançlığı yüzünden onu geri istiyordu. Harry Draco'dan çoktan vazgeçmiş ve başkasını bulmuştu. Kabullenmeliydi.

Ama napabilirdi? Onu seviyordu. İçinde olduğu durum çözülemeyen bir bulmaca olsa da yanında Harry'i istiyordu. Hayatta hep istediğimiz şeyler olmuyordu. Draco'nun istediği şeyler asla gerçekleşmiyordu.

Ne istiyordu? Bunun tek kelimelik basit bir cevabı vardı. Harry.

Draco kendi haline bunları düşünürken uzaktan ona yaklaşan Cedric'i gördü. Yanında Potter sanki evcil hayvanıymış gibi onu takip ediyordu. Tanrım, kusacağım.
Çift bir şeyler konuşarak ona doğru ilerliyordu. Draco doğruldu ve ters yönde bir koridora girdi. Onlarla aynı ortamda bulunmak dahi istemiyordu.

Kısa bir süre sonra Cedric'in onu takip ettiğini fark etti. Etrafta kimse yoktu. Durdu ve yüzünü Cedric'e çevirdi. "Ne istiyorsun?"

Cedric gülümsedi ve durdu. "Sadece bir şeyler konuşmak istiyorum. Duydun mu bilmiyorum ama etrafta birkaç dedikodu dönüyordu.  Sen ve Harry hakkında. Sevgilimle aranda ne geçtiğini merak ediyorum."

Sevgilisiyle.Draco karşısındaki çocuğu yerden yere vurmak istiyordu. Derin bir nefes aldı ve Cedric'i görmezden gelip yürümeye başladı. Bu tarz saçmalıklarla uğraşacak vakti yoktu.  Cedric'in saçma güç gösterisiyle ilgilenemezdi. Bu sanırım çocuğu kızdırmış olacak ki Draco'ya doğru yürüdü ve kolundan kavradı. "Beni. Görmezden. Gelme. Sevgilimle aranda ne olduğunu soruyorum."

Bu çocuk Draco'nun neler yapabileceğinin farkında bile değildi. Kendini güçlü olan sanıyordu ve bu Draco'nun o kadar komiğine gitmişti ki. Gülümsedi. " Ve ben de cevap vermiyorum."

Cedric yumruğunu havaya kaldırdı. Draco ne olup ne bittiğini anlamadan yumruk gözünün üstüne indi ve yere yuvarlandı. Yerden yavaşça kalktı ve Cedric'e baktı. Onun gibi birinden bunu beklemiyordu ama sanırım sevdiği kişiyi kaybetme korkusu herkesi değiştiriyordu.

"Sen konuşmayacaksan ben anlatayım. Etrafta seninle ilgili her türlü dedikodu dönüyor ama benim asıl umurumda olan kısmı Harry ile ilgili olan tarafı. İkinizin...yattığıyla ilgili dedikonular dönüyor. Bu doğru mu, Malfoy?"

Keşke.Teknik olarak evet, doğruydu ama asla tam olarak ilerleyememişlerdi. Bir şeyler olmak üzereyken Draco o gün yine her şeyi mahvetmişti.

Draco verecek cevabı olmadığı için Cedric'in sorusuna karşı sustu. İkinci yumruğu dudağına yakın bir yerden yemişti. Yumruğun verdiği sarsılmayla geriledi ama bu sefer yere düşmedi. Dudağı kanıyordu. Ağzındaki hissettiği yoğun demir tadı hoşuna gitmişti.

Cedric ona  yaklaştı. "Sanırım başından beri endişlenmeme gerek yokmuş. O kadar zavallı duruyorsun ki." Draco kafasını kaldırdı ve Cedric'e baktı. Şu an onu burada öldürebilirdi. İki saniyesini alırdı. Yapmak istiyordu. Yapmak istiyordu..

Yapamazdı. Harry onun hakkında ne düşünürdü? Onun gözünde kötü olmak istemiyordu.

"Onu kaybetmişsin. Şimdi görebiliyorum, yüzündeki pişmanlık okunabiliyor Malfoy. Ben de salak gibi endişelenmiştim. Onu kendinden uzaklaştırdığın için teşekkür ederim. Duygusal anında ona yakınlaşmak çok kolay oldu. Sen onu yaralamışken benim onu iyileştirmem sayesinde yakınlaştık. Bir nevi bizi sen ayarladın Malfoy."

Draco'nun burnundan ve patlayan dudağından akan kanlar birbirine karışmıştı ve çenesinden akıyordu. Titremeye başlamıştı. Sakin ol, sakin ol Draco. Her şeyi yine mahvedeceksin. Lanet olası aklını topla ve kontrol et!

"Bu arada,zindanlardaki küçük şovumuzu beğendin mi?"

Son damla.

Draco'nun iki elinden fışkıran mavi buz saçakları etraflarını kapladı. Tüm koridor buzla örtüldü. Yerden ve tavandan uzayan demetler Cedric'in etrafını sardı ve onu duvara kıstırdı. Draco eliyle kontrol ettiği bıçak kadar keskin buzu Cedric'in boynuna doğru tuttu. 1 santim daha ve buzların üstü kanla kaplanacaktı. Her şey bitecekti.

Harry...Bunun için ondan nefret edecekti. Yapamazdı.

Çocuğun boynundaki buz demetini geri çekti. Bir el hareketiyle Cedric'i duvara kıstıran buzlar geriledi. Cedric derin bir nefes aldı. Yüzü bembeyazdı. Korkudan hareket edemiyordu. Az önce kendini üstün sanan çocuğun birkaç dakika içinde bu hale gelmesi Draco'nun hoşuna gitmişti.

"Harry'den uzak dur."  Draco kendinden emin bir şekilde konuştu.Cedric korku dolu gözlerle Draco'ya baktı. Kafasını tamam anlamında salladı. Ne kadar da kolay Harry'den vazgeçmişti. Draco aşağılayıcı bakışlarla çocuğu süzdü. Buzlanmış koridorda geri döndü ve yürümeye başladı.

Cedric kendini toparlayıp arkasından hışımla ayağa kalktı. Bunu beklemiyordu. Asasını çekti ve asadan çıkan ışıklar Draco'u hedef aldı. Draco ani bir acıyla yere savruldu. Acı tüm vücudunu kaplarken bilinci kapanıyordu. Cedric işini bitirmemişti. Yerde kıvranan doğru yaklaştı ve önünde durdu. "Dedikodular gerçekmiş. Sen bir gerçekten bir canavarsın. Bana saldırdığını söyleyebilirim. Başka bir şansımın olmadığını anlatabilirim. Ne dersen de kimse canavarın sözlerine inanmaz."

Draco çocuğun Slytherin yerine Hufflepuff olmasına şaşırdı. Onun Harry'e olan sevgisini hafife almıştı. Cedric'in ne hissettiğini anlayabiliyordu. İkisi de Harry'e takıntılıydı. Tek fark Cedric gerçekten onun sevgisine sahipti.

Gözlerindeki kararlılığı gördü. Cedric ne kadar tehlikeli ve yasak bir şey yaptığınının farkında değildi ama artık durdurulamazdı. Adrelaninin etkisindeydi ve Draco'nun zayıf anını yakalamıştı. Bu aşk üçgeninden ne olursa olsun Draco'yu çıkartmakta kararlıydı.

"Elveda Malfoy, ava- "

Draco'nun kendini korumak için bilinçsizce oluşturduğu buz dalgası büyüyü yarıda kesti ve Cedric'i geriye savurdu. Çocuğun elindeki asa yere savruldu. Kafasını duvara çarptığı an Cedric yere yığıldı.

Draco bu sefer işleri gerçekten batırmıştı.

-------
Bu hikayede Harry tam bir salak, Cedric Harry için her şeyi yapabilecek bir psikopat ve  Draco ise suçu olmayan şeyler için bedel ödeyen, naptığını bilmeyen bir aşık.

I C E P R I N C E |drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin