I C E P R I N C E |drarry

love

"Korktun mu, Potter?"

Harry hafifçe sırıttı ve fısıldadı. "Sen öyle san, Malfoy. " Elini Draco'nun saçlarına götürdü ve sertçe kendine doğru çekerek dudaklarının birleşmesini sağladı.

Harry bir dondurmayla yiyişiyormuş gibi hissetti. Dudakları o kadar soğuktu ki...ama aynı zamanda o kadar tutkulu ve zevkliydi ki Harry Draco'nun soğukluğuna rağmen eriyormuş gibi hissediyordu.

Bu anı kendine itiraf edemese bile o kadar uzun süre beklemişti ki. Günlerce yatakta sessizce birlikte yattıklarında ona karşı bir adım atmaya çalışmıştı ama Draco'nun soğuk bakışları altında hep eziliyormuş gibi hissetmişti. Draco bilinçli olmadan onu parmağına dolamıştı ve Harry bunun farkındaydı, ama şikayetçi değildi. Çocuğun parmaklarında bir kukla gibi dolanmaya hazırdı.

Dudakları birbiriyle sevişirken Harry Draco'nun piercingini dişleriyle çekiştirdi. Hafif bir inleme Draco'nun dudaklarından döküldü. Kendini geriye çekti. Harry'nin kızarmış yüzünü ve dağınık saçlarını gördüğünde tatmin olmuştu. Yeşil gözlü çocuk -nasıl mümkün oluyorsa- her zamankinden çekiciydi. Boynuna doğru eğildi. Bıraktığı hafif ısırıklar ve emmeler Harry'nin altında kıvranmasına neden oluyordu. Napabilirdi, Malfoylar kendilerine ait olan şeyleri belirtmeyi severlerdi. Teknik olarak Harry şimdilik onun değildi. Şimdilik.

Draco Harry'nin çekiciliğine karşı yavaş yavaş kontrolünü  kaybetmeye başladı. Beyni Harry'den başka bir şey düşünemiyor, kulakları sadece onun inlemelerini duyuyordu. Dudaklarını Harry'nin boynundan çekti ve çocuğun dudaklarını keşfetmeye geri döndü. Elleri Harry'nin vücudunda dolaşıyor, genç olanın daha önce hiç tatmadığı duygular yaşamasına neden oluyordu.  Kendini Harry'nin alt kısımlarına doğru bastırdı. Harry nefesini tuttu. İkinci aşamaya geçmek istiyor muydu bilmiyordu. Yani tabii ki istiyordu ama daha ilişkilerinin adını bile koymamışlardı. Bir ilişkileri olduğundan bile emin değildi. Tanrı aşkına, daha birkaç ay önce birbirleriyle konuşmuyorlardı bile. Şimdi ise altında kıvranıyordu.

Draco kendini ona doğru bastırıp sürttüğünde Harry zevkten kafasını arkaya attı ve inledi. Sadece sürterek bile bu kadar zevkli, kim bilir gerçeği.. düşünceleri Draco'nun soğuk ellerini pantolonunun içinde hissedince yarıda kesildi. Draco'nun uzun, ince elleri...

Durdurması gerektiğini hissediyordu ama o kadar çok zevk alıyordu ki tek kelime söyleyecek hali bile yoktu. Draco'nun elinin hareket etmesiyle birlikte zevkten kıvranmaya başladı. Nefes alış verişleri hızlanıyor, yer-zaman kavramı kayboluyordu.

Bu zevkli anın ortasında acı bir soğuk hissetti. Kafasını zar zor kaldırıp baktığında yatağın yarısına kadar buzla kaplı olduğunu gördü. Buzlar Draco'nun yatakta duran elinden çıkıyordu. Korkuyla sıçradı ve yataktan atlayıp uzaklaştı. Onun bu tepkisini gören Draco sorunun ne olduğuna bakmak için döndüğünde ne yaptığını gördü.

"Siktir, sikti- özür dilerim. " Bu sanırım birinden ilk defa özür dilemesiydi. Elini kendi yarattığı buzların arasından çekti. Ayağa kalkı. Başını elleri arasına alıp oflamaya başladı. Bir yandan saçlarını çekiştiriyordu. Sinirini saçlarından çıkaramayınca duvara vurmaya karar verdi.

Harry ikinci kere duvarı yumruklamasına izin vermedi. Arkasından yetişip elini tuttu. Yeşil gözleri öfkeyle parlıyordu. Kendine zarar vermesinden, her şeyi kendine saklayıp acı çekmesine sinirlenmişti.  Draco onun yüz ifadesini görünce elini indirip geri çekildi. Yine odanın boş köşesine doğru gidip yere oturdu. "Kendimi kontrol etmeliydim. En başta buraya gelmemeliydin. Kontrolümü kaybetmeme neden oluyorsun Potter."