torture

3.1K 288 357
                                    

Draco ve Cedric'in kavgası tüm okuldaki dedikoduları yeniden canlandırmıştı. Cedric baygın bir şekilde yerde yatarken, Draco yüzündeki kurumuş kanla buz tutmuş koridorda otururken bulunmuştu. Draco Dumbledore'un odasına sürüklenirken tek bir kelime etmemişti. Kimse o günden beri Draco'yu görmemişt.  Koridordaki buzların nasıl olduğu akıllarda soru işaretiydi. Bir haftadır erimeyen o korkunç buz saçaklarını yaşıtlarının sihirle  yapması imkansız gibi bir şeydi. Hafif bir dokunuşla bile kesebilen tehlikeli buzları meraklı gözlerden uzak tutmak için koridor öğrenci girişine yasaklanmıştı.

Kimse olayın tamamını görmese bile sanki yaşamışlar gibi birbirlerine bıkmadan olayı anlatıyorlardı. Kime göre aralarından biri kılık değiştirmiş bir ajanmış. Kime göre bu da Karanlık Lord'un işiymiş. Kime göre de Draco aslında Frozen'daki Elsa'ymış.

Kimse işin gerçeğini bilmiyordu. Harry bile bilmiyordu, Cedric bir haftadır baygın bir şekilde yatıyordu yani öğrenme fırsatı olmamıştı. Profesörler de kimseye bir şey anlatmıyordu. Draco da hiçbir yerde görünmemişti.

Harry onun için endişeliydi. Ya okuldan atılırsa? Belki de çoktan gitmişti. Giderse onu bir daha nerede bulacaktı?  Şu anki durumda suçlu olan Draco gibi görünüyordu. Cedric'i biraz tanıyorsa kavga edecek bir insan değildi. Draco ise aksine  kendini kontrol edememesi ile ünlüydü. Ama neden Cedric'e saldırsın ki?

Harry derin bir nefes aldı. Bir şeyler yapması lazımdı. Revire doğru ilerledi. Bir umut, belki Cedric uyanmıştı ve merakını giderebilirdi.

İçeri girdiğinde revirde sadece 2 kişi vardı. Biri yatakta yatan Cedric'ti. Diğeriyse kollarını bandajlamakla meşgul olan Draco. Harry şaşkınlıkla ona baktı. Demek ki hala okuldaydı. İçi rahatlamıştı.

"Başının derde girmediğine sevindim Draco." Sesi cidden mutlu çıkmıştı. Haftalardır onunla ilk konuşmasıydı. Draco'yla aynı ortamda bulunmak bile onu rahatlatıyordu. Ne kadar tehlikeli olduğu önemli değildi. Harry onunla huzurlu hissediyordu. Ait olduğu yer onun yanıymış gibi.

Draco ona bakmadı bile. Kolundaki bandajı sıkılaştırdı. Daha sonra kapıya yöneldi. Yanından geçerken Harry yüzüne küçük bir bakış atabilmişti. Gözündeki iyileşmekte olan morluğu uzun saçları biraz da olsa kapatıyordu. Dudağında minik bir kızarıklık vardı. Onun dışında iyi görünüyordu. Gözlerinde hiçbir hissin belirtisini görememesi Harry'i korkuttu. Bomboştu. Birden gelen bir cesaretle elini Draco'nun yüzüne götürdü. Parmağını çocuğun soğuk dudağındaki hafif pembemsi yaraya sürttü. Draco bu dokunuşa itiraz etmedi.

"Seni çok özledim." Bunu tüm kalbiyle söylemişti. O kadar uzun zaman olmuştu ki. Sırf Draco'dan uzak durmak için Cedric'e haftalarca, günlerce katlanması gerekmişti. Draco'dan uzak durmak bir işkenceydi. Ona yakın olamamak en acı verici şeydi. Yeşil gözleri acı düşüncelerle ıslandı.

Draco'nun yüz ifadesi ağlayan Harry'i görünce yumuşadı. Harry'nin elini soğuk eliyle tuttu ve minik yaralarla dolu yanağına yasladı. Diğer eliyle Harry'nin göz yaşlarını sildi. Her hareketinde bir zariflik ve dikkat vardı. Her hareketi Draco'ya daha çok çekilmesine neden oluyordu.

"Tehlikeli olman umurumda değil Draco. Bana bunu yapma, bize bunu yapma. Birlikte halledebiliriz. Senden uzak durmak tam bir işkence. Hayatım boyunca işkence çekmektense bir an gerçekten mutlu olmak istiyorum. Bunun için ölmeyi göze alırım Draco. Senin için yaparım." Draco yere baktı, gözlerini kapattı ve kafasını hayır anlamında salladı.

"Ne dediğini bilmiyorsun. Sen bunu göze alsan bile ben seni tehlikeye atamam Harry. " Kafasıyla Cedric'i işaret etti. "Ona ne yaptığımı gördün. Ve bu kendimi en iyi kontrol edebildiğim halimdi. Az kalsın boğazına buzu saplıyordum. Ölmesini kadar çok istedim ki. Sonra... durdurdum. Benden nefret etmeni istemedim."

Harry konusu açılmışken merakını daha fazla saklayamadı."Tam olarak Cedric'le aranızda ne oldu? Hiç kavga edecek biri değildi." Draco ironik bir kahkaha attı. Sinirle elini Harry'den çekti ve uzaklaştı.

"Ah, tabii. Her şeyi ben başlattım değil mi? Herkes öyle sanıyordu. Beni suçladılar. Profesörler  dediklerime inanmayıp bir ton büyü ile hafızamı okudular. Ama hepiniz yanıldınız! İplerini koparmış köpek gibi üstüme saldıran sevgilindi. Neredeyse beni yasaklı büyülerden biriyle öldürecekti. Hem de ne için? Sevgilimle yattın mı Malfoy? Artık o benim Malfoy. Aptalca bir güç gösterisi için!"

Harry tek kaşını kaldırdı."Sevgilim mi? O benim sevgilim falan değil." Tüm okul onları bir çift sansa da Harry Cedric'i öyle görmüyordu. Yani birkaç kez öpüşmüş olabilirlerdi ve jel birlikte takılıyorlardı ama bu onları sevgili yapmaya yeter miydi?

"Tanrı aşkına Potter. Zindanlarda birbirinizi yediğinizi gördüm. " Harry bir an dondu. Lanet, durum o kadar karmaşık bir hal almıştı ve gittikçe o kadar içinden çıkılmaz duruyordu ki.  "Sadece sevgilin varken burda beni oynatmaya çalışma. İki kişiyi aynı anda oyalayamazsın. Duygularımla oynamayı kes. Sevgilin varken hala bana yakınlaşman iğrenç. Sen ve sevgilin midemi bulandırıyorsunuz."

Harry bu acı sözlere kırılmıştı ama hak ettiğini biliyordu. Yaptığı şey kabul edilebilir değildi, Cedric'i çıkarları için kullanmıştı ve bu iki çocuk arasında neredeyse birbirlerini öldürmelerine neden olacak bir kavgaya neden olmuştu.

Bu problemi çözmesi lazımdı. Draco'ya ihtiyacı vardı ve kaybetmeyi göze alamazdı. Tüm gururunu ve korkularını bir kenara bıraktı."Draco, bana inanır mısın bilmiyorum ama tüm kalbimle söylüyorum. Cedric'e karşı asla bir şey hissetmedim. Sadece ikimizin olamayacağını söylediğinde ne yapacağımı bilemedim. Peşinden koşmayı ya da ısrar etmeyi kendime yediremedim. Yanına gelebilirdim ama bunun yerine sadece uzaktan izlemeyi tercih ettim. Hepsi benim suçum. Bir süre sonra senden başka bir şey düşünemez oldum. Yemekte, derste, yatakta. Dayanılmaz bir hal aldı. Ulaşamayacagım bir şeye bağımlı olmuştum. Kimseyle bu konu hakkında konuşamadım çünkü en yakın arkadaşım seninle birlikte olduğumdan şüphelendiği için benimle konuşmuyor. Hermione ile kim bilir en son ne zaman konuştuk. Yalnızdım ve Cedric o an yanımdaydı. Ben de senin yerini onunla doldurmaya çalıştım ama yapamadım. Biliyorum yaptığım şey iğrenç ama çok acı çekiyordum. Onunla öpüstüğümızde bile seni düşündüm. Her hareketini senin hareketlerinle kıyasladım. Bir süre sonra sen olmadığın için ondan nefret ettim. Kimse yerini alamaz Draco. Kimse. L-lütfen, lütfen bana daha fazla bu acıyı yaşatma."  Soluksuz konuşması yüzünden nefes nedese kalmıştı. Göz yaşları yanaklarından süzülüyordu. Bir an rahatlamıştı ama reddedilme korkusu hemen geri heldi

Draco'ya baktı. "Bir şey söyle Draco. Hislerimi kabul ettiğini söyle. Birlikte olacağımızı söyle."

Draco gözleriyle Harry'i süzdü.  "Tamam, Potter."

"Bir kere de bir şeyi kabu- ha? Tamam mı?" Draco Harry'e yaklaştı. Kollarını çocuğun beline doladı ve kendine doğru çekti. Yüzünü siyah saçlarına gömdü."Tüm bu kaçma kovalamaca oyunlarından çok yoruldum Potter. İkimiz de birbirimizden uzak duramıyoruz, bu bir gerçek. Senden uzak olduğum her dakika zaman kaybı. Seni sadece hayallerimde değil gerçekte de istiyorum. Kendimi ilk defa sevilmiş gibi hissettiriyorsun. Bir şans verebiliriz. Elimden geleni yapacağım. Ama sana en ufak bir zarar verdiğimde kendimi öldüreceğimi bil."

"Saçmalama Dra-" Draco onu dudaklarına yapışarak susturdu. Önceki öpücüklerinden çok farklıydı. Birbirlerine açlardı ve asla doymuyorlardı. Bu anda kilitlenmek istiyordu. Sonsuza kadar sürmesini, sonsuza dek Draco'nun kollarında olmayı istiyordu.

Harry Draco'nun dudaklarında kaybolurken göz ucuyla Cedric'in uyandığını gördü. Şaşkınlık ve sinirle  yiyişen çifte bakıyordu. Bu sorunu sonra halletmesi gerecekti.

I C E P R I N C E |drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin