Kaslı Mafya Üvey Abim +18 (Raflarda) (Film Oldu)

Kaslı Mafya Üvey Abim *2*

Gözlerime tecavüz eden ışıklarla gözlerimi açtım.

Kafamı kaldıramıyordum. Burnuma gelen mis gibi pahalı hastane kokusuyla yüzümü buruşturdum.

En son hatırladığım şey arabada ağlamamdı. Yavaşça kalkmaya çalıştım ama sadece çalıştım çünkü beni 98 yerimden bipleyen makinelere bağlamışlardı. Kolumdan aldığım serum borusunu görünce yüzümü daha çok buruşturdum. Bir bad görl edasıyla kolumdan serum iğnesini kopardım. Canım acıdı ama bir bad görl olmak bunu gerektirirdi. Tam ayağıya kalkmaya çalışacaktım ki içeriye babam girdi.

"Baba?"

"Neden kalktın? Bu kadar da aptal olamazsın ki. Bir anda okulu asıp karşı şeride dalmışsın benim beyni olmayan kızım."

Ağlamaya başladım. Daddy issues'ım tutmuştu.

"Annem nerede? Yoksa bana zaman bulamadı değil mi?"

"Kızım sana anlatmam gereken çok önemli bir şey var. Dikkatle dinle ve anlamaya çalış. Bu geçirdiğin kaza aslında planlanmış bir şeydi. Benim düşmanlarım seni öldürmek amacıyla frenlerini kesmiş."

"NE?!?!?!?!?"

Hemen ayağıya fırladım ve ağlamaya başladım. Bu sırada serum direğini tutup duvarlara vuruyordum.

Babam arkamdan bağırdı. "Dur, sana daha kötü haberlerim var."

Hemen arkama döndüm. "Ben annenden boşanıyorum. Artık ne haliniz varsa görün. Benden bu kadar. Hadi eyw"

Babam bir anda kaybolmuştu. Nasıl ayrılırlardı? Omen Allahım nasıl?

Bağırarak ağlamaya devam ettim. Bu sırada da 3cmlik eteğimi arıyordum. Yanda bulunan dolabı açtığımda el kadar bez parçalarını görünce anında soyundum. İnce bacaklarıma ve ince belime bakıp bu bölüm de ofladım. Çok kiloluydum.

Giyindikten sonra aşağıya indim. Burada da ne doktor ne hemşire vardı. Her yanım acıyordu ama asla belli etmiyordum.

Aşağıya indiğim gibi taksi çevirdim. Çünkü çok şanslı biriydim. Ne zaman sokağa adım atsam önümde taksi dururdu. Bu sefer de öyle oldu. Bir taksi önümde durdu ve taksici arkada oturan yaşlı çifti kovdu.

Yaşlı çift bana bakıp "Allah akıl fikir versin" diyerek yüzüme tükürdü. Umursamadan taksiye bindim. Abiye direkt adresi verdim. Uzun bir yolculuktan sonra 96424 katlı evimize geldim. Abiye bekle abi param yok işareti yaparak indim. Arkamdan bağırmaya başlamasıyla kapının kenarında duran 963 korumadan birine taksiyi gösterdim. Şayet yüzümdeki balgamdan konuşamıyordum.

Anahtarım olmadığı için kapıyı kırarak içeri girdim ve anında merdivenlerden çıkmaya başladım.

Arkamdan annemin sesini duydum. "Eliz, nerelerdeydin kızım okuldan sonra kafeye falan mı gittiniz?" Az kalsın ölecektim bunun haberi yoktu be.

Odama çıktığım gibi yüzümü yıkadım. Artık balgamdan kurtulmuştum.

Üzerime daha kısa bir etek ve gömlek giydikten sonra ayakkabı dolabıma bakıp ofladım. Çok az ayakkabım vardı. 75456 ayakkabım arasından topuğu 864 metre olan topluklu neon yeşil ayakkabılarımı giydim. Her şeyin altına oluyordu. Çok gündelik şeyler giymiştim bugün.

Bu gece bara gidecektim. Madem ölümden dönmüştüm o zaman bunu 7436 milyon dolarlık 84678 tane şarap içerek kutlayacaktım. Çok fakirdim. Sssss

Merdivenlerden sessizce inmeye çalışırken bir anda dengemi kaybedip yere esnaf tükürüğü gibi yapıştım. Eteğim başıma geçmişti ve ayıcıklı donum ortaya çıktı. Tabii ki beni kaslı kollarıyla tutan kaslı bir taş ortaya çıkmamıştı. Öyle şeyler ancak wattpad kitaplarında olur. Ssss

Annem önümde belirdi ve anında çığlık atmaya başladı. Ben de gözlerimi devirip merdivenin tırabzanına tutunup ayağıya kalktım.

"Düştüm sadece bir şey olduğu yok bok sesinle bağırma" diye anneme bağırdım. O sırada arkadan zengin 40'lı yaşlarında kaslı bir amca çıktı. Onun arkasından da bugün beni tutan adını unuttuğum taş.

"Sana daha önceden söyleyecektim ama eve hem geç geldin hem de geldiğin gibi yukarı çıktın. Tatlım biz babanla boşandık. Çünkü ben zengin kaslı bir adama kaçtım. Artık aynı evde yaşayacağız. Ayrıca artık tek çocuk da değilsin. Bir abin var. Herhalde aynı yaştasınız. Pek öyle görünmüyor ama olsun. Hadi tanışın kaynaşın yukarı odalara gidip sürtün."

Gözlerimi devirirken omuzlarımı silktim." Biz aynı okuldayız. Bugün kendisiyle tanıştım fakat adını hatırlamıyorum. Tek hatırladığım onun bir dağ ayısı olduğu. "deyip sırıttım.

Bu sefer de taş meteor kaslı okulumdaki bad boy üvey abim gözlerini devirdi." Ben de seni hatırlamıyorum. Ancak cadılığını ve iğrenç sesini tanıdım. " dedi. Çığlık atıp 1 cm'lik eteğimi umursamadan üstüne atladım.

Annem çığlıklarımı, üvey oğlunun tepesinde olmamı ve götümün açılmasını umursamayarak "Aa ne güzel! Okula beraber gidersiniz artık." dedi. MANYAK KADIN. SSS

Hemen adını bilmediğim kaslı bad boy üvey abimin tepesinden indim. "Benim işim var çıkıyorum ve ne haliniz varsa görün" deyip kapıya yürüdüm.

Arkamdan annemin "Oğlum sen de gidiyordun Eliz'i de bırakır mısın" dediğini duymamla 95 derece döndüm. İkimiz de aynı anda "Hayır!!!!" diye bağırdık.

Adını bilmediğim kaslı üvey babam ise "Hadi defolun biz de yiyişelim yeter" dedi. Yüzümüze kapıyı kapattı

Bir bu eksikti mk.

MERHABA ARKADAŞLARRRR BU BENİM İLK HİKAYEMMM ÇOK HEYCANLIYIMMMM LÜTFEN VOTE VERİP YORUM YAPINNN SİZİ ÖPTÜMMMMMMM

KFKDMKDKDMDKDMDKLDMDODKDKDMELÖDKDLDLDÖDLDLRLRLDL

Ne boktan bölümdü bu amk.

Çok pis sıçtım ders konusunda. Bir ho alırım.

Hadi bb

🌈