Marinette'in Ağzından
Adrien arabayı dikkatli bir biçimde kullanıyordu. Bende onu izliyorum.
"Adrien nereye gidiyoruz?"
"Gidince görürsün."
"Peki, ne zaman varırız?"
"Marinette azıcık sabırlı ol. Görürsün gidince."
Kafamı sallayıp camdan dışarı bakmaya başladım. Gerçekten çok yoruldum ama açım da o yüzden uyuyamıyorum. Umarım nerede yiyeceksek çabuk varırız.
YAKLAŞIK 15 DK SONRA
Yemek yiyeceğimiz yere sonunda vardık. Yine şık ve lüks bir yerdeyiz. Böyle yerleri sevmemeye başladım...
"Adrien bura nere?"
"Gördüğün gibi restoran."
Ona göz devirip nereye oturacağımızı sordum. Sorar sormaz garson dibimizde bitti ve masamızı gösterdi.
"Adrien ben yine sana bırakıyorum yemek siparişini."
"Tamam, bir bakalım."
Garsonu çağırıp bir şeyler söyledi. Ve bu sırada yemekler tek tek gelmeye başladı. Tikki için bir kurabiye alıp cebime sakladım.
"Ben bir lavaboya kadar gidip geliyorum."
Onayladığını gösteren bir işaret yaptı. O onaylar onaylamaz hızlıca lavaboya doğru gitmeye başladım.
"Tikki al bakalım."
"Teşekkür ederim Marinette."
"Önemli değil Tikki."
Tikki kurabiyesini yerken bende makyaj tazeledim. Aslında ağır bir makyaj yapmadım bu yüzden sadece rujumu tazelemem yetti. Tikki kurabiyesimi bitirince masaya geri döndüm. Sonra yemek yemeye başladım. Gerçekten kurt gibi açıkmıştım.
Yemeğin arasında artık konuşma vakti geldi.
"Adrien."
"Efendim Marinette."
"Nathaniel benim sadece arkadaşım, bu gün benimle onu gördüğünden sonra çok sinirlenmiştin. Kağıt üzerinde bir evlilikte olsa evleniyoruz bu yüzden açıklama yapma gereği duydum."
"Sorun değil."
"Adrien?"
"Marinette?"
"Adrien?"
"Marinette?"
*Gülüşmeler*
"Şimdi daha iyi misin?"
"Çok daha iyi."
Gülümsedim ve cevao verdim.
"Umarım aldığımız şeyleri sevmişsindir. Pek tepki vermedin o yüzden ne hissettiğini anlayamadım."
"Aslında gülmemek için zor tuttum kendimi ve aldıklarımız gayet güzel."
"Peki, o zaman yemekten sonra artık evlerimize gidelim çünkü ben gerçekten çok yoruldum. Sen de yorulmuşsundur diye tahmin ediyorum."
"Evet bende yoruldum, yemeği bitirince gideriz."
Onayladığımı gösteren bir işaret yaptıktan sonra yemeğime devam ettim.
Yemek bitimi
Sonunda yemek bitti, Adrien hesabı istedi. Ben ne kadar geldiğini göremedim. Neyse artık gitme zamanı.
Adrien her zaman ki gibi kapımı açtı sonra kendi yerine geçti.
"Adrien?"
"Marinette?"
"Bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii."
"Sence kara kedi kim?"
Adrien'ı bir öksürük tuttu;
"Adrien! İyi misin? Noldu?"
"Öhööhöhö bir şeyim öhöhöh yok."
"Al şu suyu iç ve yola dikkat et."
Suyu içti ve soruma cevap verdi;
"Kara kedinin kim olduğunu bilmiyorum zaten kimlikleri gizli kalmalı."
"Evet sanırım öyle ama neden birbirlerini tanımıyorlar onun tam sebebini bilmiyorum."
"Ben de emin değilim bu konuda."
Ve konu böylece kapanmış oldu. Yol boyunca başka bir şey konuşmadık.
Evet artık geldik.
"Görüşürüz Adrien."
"Görüşürüz."
Eve girer girmez odama çıktım. Gerçekten çok yorgunum. Kendimi yatağıma bıraktım ve gözlerimi kapattım. Kapatmaz olaydım telefon çalıyor... Neden hep böyle olmak zorunda.
"Alo?"
"Merhaba Marinette ben Usta Fu."
"Efendim Usta."
"Bu akşam buraya gel Kara Kedi ile tanışma vaktiniz geldi. Birde uğur böceği olarak gel."
"Tamam, teşekkür ederim Usta."
"Görüşürüz Marinette."
Telefon kapandı. Artık tanışma zamanı geldi.
"Marinette sonunda tanışacaksınız."
"Evet sonunda."
Zamanı geldi...
Bölüm Sonu
Oy Vermeyi
Unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marinette Agreste?
Teen FictionBabası ve annesi marinette'e yalan söyler, ünlü model Adrien Agreste ile evlenmezse pastanenin hatta evlerenin bile tehlikede olduğunu! NOT: Kitabın konusunda ufak tefek ship değişiklikliği yapıyorum 25 Haziran 2020