Son umut

İtiraf

Yemekleri yiyip bir gece orda kaldıktan sonra kahvaltıyı da yapıp Rakan ile yola çıktık. Beraber ana şatoya giderken çok eğlenmiştik aslında. Şatoya vardığımızda ülkenin durumundan dolayı bizi direkt içeri kraliçe ile konuşmak için almışlardı. Kraliçenin huzuruna çıktığımızda Rakan diz çökmüştü. Ben kraliçeye ilerleyerek durumu anlatmıştım.

"Işığın gücü ha. Bize yardım lazım Lux. Bize ordu ver ve gölgelerle savaşalım."

"İyi de ihanet etmeyeceğin ne malum?"

"Çünkü o gölgeler ırkımı yok edip ailemi benden aldılar. Ormanın büyüsü yakında bitecek. Bittiğinde de ortada büyü diye bir şey kalmayacak."

"Savaşı bizzat ben yöneteceğim o zaman. Komutayı sana devredemem."

"Öyle olsun. Fakat halkı uyandırmamız lazım."

"O kolay olacak."

Kraliçe Lux hemen bir muhafız çağırıp haber yaymasını söyledi. Bu sırada başka bir muhafız Rakan ile bana odamızı gösteriyordu. Odaya girip yatağa uzandım Rakan'da yanıma uzandığında ona dönüp gülümsedim. Beraber sarıldık. Bilmiyorum ama içimde bir his ondan asla ayrılmamak istiyor. Kısa bir süre sonra dışarıdan haberin sesini duyduk.

'Kraliçe Lux gölgeler tarafından lanetlendi. Lanetin kalkması için gölgeleri yok etmemiz gerekiyor. Özel bir ordu kurup savaşacağız. Gönüllü olan savaşçılar yarın şatoya bekleniyor. Savaşa öncülük edecek isimler şunlardır. Kraliçemiz Luxanna, Vastayalı savaşçılar Xayah ve Rakan'

Duyurudan sonra Rakan'a baktım. İçimde bir tedirginlik vardı. Ona bir şey olmasını istemiyordum. Elimi Rakan'ın yanağına koydum. Camdan bakmayı bırakıp bana baktığında gülümseyip dudaklarını öptüm. Daha sonra ayrılıp kafamı göğsüne yasladım.

"Savaşta yaralanmayacağına söz ver Rakan."

"Söz veriyorum Xayah. Sana da bir şey yapamayacaklar, buna izin vermeyeceğim."

"Seni seviyorum Rakan."

"Ben de seni seviyorum Xayah."

—

Her şeyin hızlı geliştiğini biliorm arkdşlr ama sizi de pek sıkmak istemiyorum. Genelde okurken "ne zaman sevgili olacak bunlar ya" modunda oluyorum çünkü. Hani o yzdn özr dlrm  seviyorum sizi 🥰😙