Gizli aşk.

Sürpriz

Olumlu bir cevap beklememiştim ama bu kadar ters bir cevap da beklememiştim. Daha doğrusu bu kadar soğuk ve ilgisiz bir cevap. "Hayır." yazmıştı sadece. SADECE "HAYIR" !!! Cevabı okudukça deliriyordum. Hayır ne ya? Bir selam yazmaya bile tenezzül etmemişti. Verdiği cevabı yüzlerce kez okudum. Sanki bana roman halinde cevap vermiştide, ben yazdıklarını anlamaya çalışıyordu. Oysa sadece "Hayır." yazmıştı.
Sonra kızmayı bıraktım. Suç benimdi. Gerizekalı olan bendim. Bunu farkettim. Seni hayatında hiç görmemiş, veya görmüş ama sen olduğunu bilmeyen bir adama neden yazıyorsun ki dedim kendi kendime. Ama sonra tekrar Cihana kızdım. Bir "Selam" Yazmak gerçekten o kadar zormuydu? Aramıza sanki buz dağı girmişti. O kadar soğumuştum birden. Ona şimdilik bir cevap vermemiştim. Göndermeli bir cevap vermek istiyordum ve onun için biraz düşünmeye ihtiyacım vardı.
İnternete girip buralarda bulunan bir gay bar aradım. Hayatımda ilk defa gidecektim öyle bir yere ama ihtiyacım vardı!
Metroyla 30 dakikalık mesafede vardı bir tane. Üstümğ değiştirdim ve yola koyuldum.
Dışarı çıktığımda hava kararmıştı bile. Hayatımdaki en büyük korkum, bir gay bara gidip, o gay barın bombalanmasıydı. Ve sonrasında cesedimin orda bulunması ve annemin hayal kırıklıkları. Biliyorum, çok saçmaydı ama bende sadece bir insandım. Ve insanlae bazen, veya çoğu zaman saçma düşüncelere kapılabilir. Bunun en büyük kanıtı bendim. Cidden Cihanı baştan çıkarabileceğime inanmıştım. Bu kadar büyük bir saçmalık olamazdı.
O kadar yakışıklıydı ki, büyüj ihtimalle peşinde dolaşan kızlar yüzünden cinsel tercihlerini sorgulamaya zamanı bile yoktur. Bugüne kadar, normal hayatımda, sokakta, porno yıldızı veya manken olarak çalışmayan, sıradan insanlar arasından en çekici göte sahip olan oydu. Diğer erkeklere baktığımda "Bunun götü nerde lan?" derdim çoğunlukla. Hepsi öyle zayıf, öyle çirkindi ki. Ama o öyle değildi. Yapılı bir vücudu vardı ve pantolonu aşırı dar olmamasına rağmen, hetero erkek olmanın izin verdiği kadar dar pantolonlar giyiyordu ve o pantolonlar o götü fazlasıyla gösteriyordu. Onları altında inlerken ellemek hayatımdaki en büyük hayalimdi belkide bir zamanlar. Aslında hala büyük bir hayalimdi o. Bana soğuk davransada, ondan soğuyamıyordum aslında, sadece bana öyle geliyordu!
Gay bara vardığımda etrafıma bakınmadan hemen girdim içeri. Etrafa bakarak, belkide tanıdık olan kimselere görünmek istemiyordum.
İçeri girdiğimde kafama anında müzik sesleri doldu. Dikkatimi çeken ilk şey ise pembe duvarlar ve striptizciler oldu.
Onlardan biri Cihan olsa tüm servetimi, servet dediğime bakmayın, bir kaç yüz eurom anca var, ona yatırırdım, sadece bir kere ellemek için. Ama o yoktu. Onun yerine en az onun kadar seksi erkekler vardı. Ben aktif olmama rağmen, kadınsı gaylerden hoşlanmıyordum. Sonuçta eşcinselim ve erkeklerden hoşlanıyorum, o halde gerçek bir erkek isterim, penisi olan bir kadın değil. Gerekirse pasif de olurdum.
Elime bir içki aldım ve dans ettiğimi sanarak pistin ortalarına doğru ilerledim. Ben dans ettiğimi sansamda, yaptığım tek şey sallanmaktı.
Etrafta hem çirkin hem yakışıklı erkekler dolaşıyordu. Bazıları sadece dans ederken, diğerleri öpüşmekten nefessiz kalıyordu. Ben ise sap gibi duruyordum ortalıkda.
Arkamdan konuşan bir erkeğin sesiyle irkildim. "Selam adın ne?" Korkmuştum. Yabancı bir erkek, benim yaşlarımdaydı ve adımı bilmek istiyordu. "Bora." dedim kekeleyerek.
"Bende Cihan." dedi. Cihan.. Cihanlar hepmi bu kadar yakışıklı olurdu? Asıl Cihan daha yakışıklıydı ama buda kesinlikle yakışıklı kategorisine girecek kadae yakışıklıydı.
Elimdeki boş içkiyi aldı ve yere koydu. Elindeki iki içkiden birini verdi ve birlikte içtik.
Gecenin ilerleyen saatlerinde bayağı yakınlaşmıştık. Bana arada sarılıyordu, elliyordu ama bazen ise normal bir arkadaş gibi geri çekilip konuşuyordu. "Benim eve gidelimmi?" dedi sonunda. Şaşırmıştım böyle bir teklif karşısında. Neye şaşırdığımı bende bilmiyordum. Sonuçta bu işler böyleydi. Alkol içerdin, dans ederdin ve sabah gözlerini bilmediğin bir yerde açardın.
"Hadi ama." dedi elini kalçama götürürken. Rahatsız olmuştum. Onu tanımıyordum ve o bana düşünme fırsatı vermiyordu. "Gelmek istemiyorum." dedim korkarak. "Neden?" "İstemiyorum, zorlama." diyebildim sadece. "Ama çok eğleniriz sabaha kadar." "Hayır, teşekkür ederim." dedim ve yanından ayrıldım.
Onu orda öyle bırakmak beni üzmüştü ama tanımadığım birinin evine gitmek istemiyordum. Her ihtimali göz önünde bulundurmalıydım.
Ondan uzaklaşmak için barın diğer köşesine gittiğimde ise gözlerime inanamadım.
Tanıdığım birini görmüştüm. "Yok daha neler." dedirtecek birini. Hemen çıktım bardan. Beni görmemeliydi, sonum olurdu bu.
Hızlı adımlarla bardan çıkarken boğulacak gibi hissettim. Kim bilir ne kadar tanıdık daha vardı burda. Kafamı yere eğerek çıktım bardan. Dışarı çıkar çıkmaz derin bir nefes aldım ve kimsenin görmemesi için koşar adımlarla uzaklaştım ordan.
Yol boyu gördüğüm kişiyi düşündüm. Buna sevinmelimiydim, üzülmelimiydim bende bilmiyordum.
Bugünün verdiği şaşkınlıkla eve varmış, uyumuştum.