pai'nin anlatımından;
Minho ile artık eve birlikte gidip geliyorduk. Evlerimiz yakın değildi ama aynı yoldan gidiliyordu. Birlikte okuldan metro istasyonuna doğru yürüyorduk. Ardından metroya biniyor, üç durak gidiyorduk. Ben orada indikten sonra o iki durak daha gidiyordu. Aynı zamanda teneffüslerde de takılmaya başlamıştık. Melanie, ben ve Minho birlikte öğle yemeği yiyor ve Harry Potter dışında şeylerden de konuşuyorduk.
Büyük bir gizemli tarafı olsa da onunla takılmak eğlenciliydi. İlk başlarda Seungmin ile kavga ettiği için ona ön yargıyla yaklaşıyordum. Ama onu az da olsa tanımaya başlayınca kötü düşüncelerim yok olmuştu. Sadece minmin'in hesabını ona gösterdiğimde neden panik olduğunu çözmeye çalışıyordum. Aklıma Minho'nun minmin olma ihtimali gelip duruyordu. Bu yüzden bir liste bile hazırlamıştım.
minho'nun minmin olduğunu düşünmemin sebepleri:
1- ona favori yazarım, aşkım, bebeğim minmin'in hesabını gösterdiğimde çok şaşırdı ve panik oldu.
2- metroda gördüğüm ve minmin olduğuna kanaat getirdiğim o kişi ile gözleri çok benziyordu.
3- minmin de jeju adasından daegu'ya taşındı, minho da.
4- minmin de minho'da erkek. (şaka yapıyor olmalısın)
5- minho'nun ismi ile minmin'in kullanıcı adı çok benziyor.
6- minho da minmin de hp hayranı. (gerçekten şaka yapıyor olmalısın)
7- minho'nun da minmin'inde favori hp karakteri hagrid.
Bu listeyi okudukça Minho'nun karşısına geçip "İtiraf et! minmin sensin değil mi?" diye bağırasım geliyordu ama tabii ki cesaret edemiyordum.
Önümde yığılı duran test kitaplarına bir bakış attım. Artık daha fazla çalışamayacaktım. Hazırladığım listeyi defterlerimden birinin arasına sıkıştırdım. Çantamı hazırlamak için sandalyemden kalktım. Yerde vasat bir durumda yatan çantamı kaldırdım. Sandalyemin üzerine koydum. Ertesi günün ders programına baka baka çantamı hazırlamaya başladım. Bir yandan da olasıklıkları düşünmeye devam ediyordum.
minmin ile tanışmak benim en büyük hayallerimden biriydi. O hayatım boyunca en çok hayranlık duyduğum kişiydi. En büyük mutluluk sebebimdi. Bu yüzden tabii ki de onunla tanışmak istiyordum. Ama Minho'dan şüphelensem ve birçok kanıt bulsam bile minmin olduğuna inanamıyordum. Gerçekten bu kadar şanslı olabilir miydim? En sevdiğim yazar yanı başımda duran bu genç çıkabilir miydi?
Başımı iki yana salladım. Bilmiyordum. Çantamı hazırlamayı bitirince fermuarını çektim. Geri eski yerine koydum. Telefonumu çekmecenin içinden çıkardım. Yatağımın üzerine oturup gelen bildirimlere baktım. Hyungwon selca atmıştı. Gecemi şenlendirdiği için ona içimden teşekkür ettim. Birkaç tane Harry Potter FMV'si izledim. Biraz Webtoon'dan çizgi roman okudum. Tam artık uyumak için internetimi kapatıyordum ki bildirim paneline bir şey geldi. Minho bana Instagram'dan mesaj atmıştı.
minho_o: iyi geceler pai :') bu hafta sonu benimle star wars'ın yeni filmini izlemeye gelir misin? melanie de gelsin hatta. olur mu?
Star Wars'ın hiçbir filmini izlememiştim ama hafta sonuna kadar hakkında temel bilgileri öğrenebilirdim. Hem uzun zamandır okul-ev dışında hiçbir yere gitmiyordum. Bu yüzden teklifi cazip gelmişti.
choipai03: iyi geceler minho! olur ama bana star wars evrenini anlatman lazım. çünkü utanç verici bir şekilde hiçbir fikrim yok ):
minho_o: anlatırım tabii. sen bunu dert etme (: melanie'ye sen söylersin, değil mi?
choipai03: evet, söylerim.
Instagram'dan çıktım. Telefonumu kapatıp çalışma masamın üzerine koydum. Esneyerek odamın ışığını kapattım ve kendimi yatağıma attım. Çok uykum vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the fanfiction; minho
Fanfictionpai, bir gün favori yazarı ile metroda karşılaşır. 120819 ✿