Herkesin bir kahramanı vardı. Zor zamanlarımızda ona sığınır, belki de hiç görmediğimiz bu insanın varlığıyla mutlu olurduk. Pai için bu kişi minmin idi. Annesi ve babasının ayrılması onu çok etkilemişti. İşte tam da bu zor zamanlarında minmin'in hesabıyla karşılaşmıştı. İlk başlarda ara sıra, öylesine okuduğu bu yazara gittikçe bağlanmış ve hikayeleriyle yatıp kalkmaya başlamıştı. Kaçmak istediği gerçeklerden onu uzaklaştıran, kafasını dağıtan şey minmin'in cümleleri olmuştu. Onun hayal gücüyle mutlu olmuştu ve hala da mutlu olmaya devam ediyordu.
Pai, yatağında bir o yana bir bu yana dönmeye başladı. Fazlasıyla yorgundu ve gözlerinden uyku akıyordu ama yine de uyuyamıyordu. Gözlerini kapattı ve tekrardan uykuya dalmaya çalıştı ama beceremedi. Sinirle gözlerini açtı. Elini yatağın yanında duran sehpaya uzattı ve telefonunu aldı. Ekranı açınca yüzüne yansıyan ışık gözlerini kısmasına sebep olmuştu. Ekran parlaklığını ayarladı. Uzun zamandır girmediği sosyal medya hesaplarından birine bakmaya karar verdi. Instagram'ın üzerine tıkladı. Gelen bildirimlere baktı. Tam ilgi çekici bir şey bulamayıp oradan çıkıyordu ki gözüne bir şey takıldı. Şaşkınlıkla gözlerini büyüttü ve telefonla bakışmaya başladı.
"minho_o" adlı kullanıcı size takip isteği yolladı.
"Instagram'ımı nereden bulmuş ki?" diye mırıldandı. Sonra da hesabın üzerine tıkladı. Hesap gizliydi, bu yüzden fotoğraflara bakamamıştı. Bir süre kabul etse mi diye düşündü. En sonunda bugün kendisine çok kibar davrandığı aklına geldi ve kabul etmeye karar verdi. Uykunun bastırmaya başladığını fark edince hızla ona takip isteği gönderdi. Telefonunu eski yerine koydu. Başını yastığa dayadı ve kendini güzelim uykunun kollarına bıraktı.
*
Ertesi sabah annesinin işi çıktığı ve kendisini okula bırakamayacağı için erkenden kalkıp metro istasyonuna gitmişti. Uykulu bir şekilde gözlerini ovuşturdu. Beklediği metronun geliyor olduğunu belirten sesi duyunca gözünü rahat bıraktı. Birkaç adım öne gitti. Metro kulakları tırmalayan bir ses çıkararak durdu ve bir sürü insan içinden indi. Kapının önü boşalınca diğerleriyle birlikte Pai de içeri girdi. Etrafına bakınıp boş bir yer bulmaya çalıştı. Birkaç saniye sonra gözüne boş bir yeri kestirdi. Metro kalkmadan hızla oraya doğru yürümeye başladı. Tam istediği koltuğa varmıştı ki yeri kapıldı. Sinirle yerini kapan gence baktı. Onun kim olduğunu fark edince şaşkınlıkla kaşları yukarı kalktı.
"Minho..." diye mırıldandı. O şaşkınlıkla ve uyku sersemliğiyle Minho'ya bakarken metronun kapıları kapandı. Tabii, Pai bunu fark etmedi. Metro bir an da ilerlemeye başladı ve hiçbir yere tutunmadığı için dengesini kaybetti. Tam arkasında duran amcanın üzerine düşüyordu ki biri kolundan tuttu. Dengesini geri sağlayıp büyük bir faciadan dönen Pai kurtarıcısına baktı.
"İyi misin, Pai?"
Minho'ya gözlerini kırpıştırarak baktı. Sonra da gözü koluna kaydı. Minho her an düşebilirmiş gibi kolunu sıkı sıkı tutmaya devam ediyordu. Minho, Pai'nin afalladığını fark edince kolunu tutmayı bıraktı.
"İstersen sen otur." Oturduğu yerden kalkıp ona oturması için işaret etti.
Pai "Teşekkür ederim," diye mırıldandı. Minho'nun kalktığı yere oturdu. Utançtan yanaklarını kızarmadığını umuyordu.
"Sürekli karşılaşıyoruz, değil mi?"
Cesaretini toplayıp Minho'ya baktı. Minho kendisine içten bir şekilde gülümsüyordu. Pai de gülümsemeye çalıştı ama o kadar yorgundu ki bunu bile becerebildiğinden emin değildi.
"Evet, öyle," dedi ve bakışlarını ayakkabılarına çevirdi. Birden aklına minmin ile de bu metro istasyonunda karşılaştığı aklına geldi. Sonra da merakla Minho'ya kaçamak bir bakış attı. O gün görüp minmin olduğunu düşündüğü kişi ile gözleri çok benziyordu. İçinden "Olabilir mi?" diye geçirdi. Sonra da boşu boşuna umutlanmamak için bu düşüncesinden vazgeçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the fanfiction; minho
Fanficpai, bir gün favori yazarı ile metroda karşılaşır. 120819 ✿