2.bölüm

419 88 244
                                    


Herkes susmuştu . Herkes verilecek kararı bekliyordu pür dikkat Mahsun Ağa'ya bakıyordular. Herkes ağzından çıkacak şeyi biliyordu ki bu onların işine gelirdi.  O yüzden hiçbiri berdel kararına itiraz etmedi.

Mahsun ağa Genç kadına dönerek. "Karar verilmiştir ölüm olmayacak. Ama berdel olacak O berdelde Asmin Ve benim oğlum olsun.  Zaten oğlumun ağalığa geçme zamanı gelmiştir. Asminde Ömer'in kuzeni olduğu ve Kızda benim yeğenim olduğu için Barlas Ağa bu kızın eşi olacak.  Kabul etmeyen varsa şimdi itiraz etsin."

Bu iş ağaların karına dönerdi. Asmin evlenirse bu kadın işlerine artık burnunu sokmazdı. Ama Asmin susmazdı ve susmayacaktı da. Evet o adamı yıllardır seviyordu, ama olmazdı yoksa ona Barlas düşman olurdu, ve Asmin bunu istemiyordu. Duruşunu düzeltip omzunu dik gösterip güçlü durmaya çalışarak.

"Ne dersin sen Mahsun ağa! Ben tanımadığım adamla evlenmem birde berdel oluyormuşum, saçmalık en karşı çıktığım şeye beni canlı, canlı bir ateşe atıyormuş gibi atamazsınız. Berdel merdel olmuyorum."

Mahsun ağa Söze başlayarak. " Kabul etmeyeceğini biliyorum o yüzden başbaşa konuşalım benimle gel." Emir verir gibi sert bir şekilde deyip dışarı çıktı.

Eğer Asmin. Kabul ederse Barlas Çok sinirlenir ve onu asla affetmezdi.  Bu evliliği Asmin asla istemiyordu.

Barlası seviyordu ama o adamla asla evlenmek istemiyordu. Çünkü zaten kalbi yaralıydı yıllar önce karanlık bir gecede başına hiç istemediği bir olay gelmişti. O olaydan sonra Asmin daha çok hırs edip avukat olmuştu başına gelen olayın hiç bir kadının başına gelmesin diye avukat olmuştu.

10 yıl önce 17, 18 yaşlarında karanlık bir gecede annesinin bilekliğini pencereden dışarıya bakarken yanlışlıkla elinden düşürmüştü.  Annesinden kalan tek o bileklikdi almak için aşagı inip bilekliği aramaya başlamıştı. Çok karanlıktı hiç bir şey görünmüyordu o karanlık gecede başına hiç umadığı bir şey gelmişti ve kendini hiç bir zaman affermiyecekti.
Kendi suçlu olmasada affetmeyecekti
Bu kötü olaydan dolayı çok yorulmuş ve çok zedellenmişti.

Ruhu bedeni ve en önemliside kalbi, kalbinin daha fazla zedelenmesine izin veremezdi. Barlas bunu duyunca çok öfkelenecekti. Sevdiği adamı tanıyordu sinirlenince gözünü kan bürüdüğünü biliyordu bunu yapamazdı.

Sevdiği adamada kendinede Bunu yapamazdı. Ama şu an bundan daha önemli bir işi vardı. Arkasında bıraktığı öfkeli bir adam vardı nasıl yetişecekti bu olanlara zaten yıllardır güçlü durmaktan yorulmuştu ama güçlü durmasıda lazımdı .
her zaman yaptığı gibi ellini açıp yüce Rabbine sığındı. 'Allah'ım hiçbir zaman esirgemediğin gücü yeniden ver.' Eli kolu bağlı Kalmıştı sadece sesiz feryadıyla yüce rabbine sığınabildi. Gözünden düşen bir damla yaşı hırsla silip.

Mahsun ağanın yanına yavaşça ilerledi.
"Ne oldu Mahsun ağa oğlunu bana  kakalamayamı çalışıyorsun doğru ya senin o Çapkın oğlunu kim ister ki? Kimse  sende dedin bunu kimse almaz sen de bu olayla oğlumu bu kadına kakalıyayım dedin.

Ama bilmediğin bir şey var. Mahsun ağa Ben hepinizden güçlü ve cesurum. Bu güne kadar kimse bana istediğini yaptıramadı. Yaptıramazda bu evlilik asla olmayacak anladın mı? Zaten senin oğlun İstanbul'da ve bir şirketi yok mu hadi senin oğlunu ben aldım . O beni alır mı bu iş olmayacak bu kadar. "Dediğinde Mahsun ağa karşısındaki kadına baka kaldı. Resmen nefes almadan konuşmuştu.

Asminin ne kadar güçlü olduğunu bilirdi ama bu kadarda hızlı ve cesurca konuştuğunu bilemezdi.
Şindiden oğluna acıdı.

"Asmin kuzenin bizim aileden kız kaçırdı ailede tek büyük olan ve bekar kız sensin. Töreleri hepimizden iyi biliyorsun ve sen de kabul etmeye mecbursun. Yoksa kuzenin ölecek. Bunu biliyorsun benim oğlum senin gibi güzel okumuş bilgili kadını almayacaksa o benim oğlumun salaklığı olur. Eğerki yok diyorsan kuzenin ölecek ."

Asmin şimdi daha sinirlenmişti. Nasılda kuzeniyle onu alttan alttan tehdit ediyordu. Asmin parmağını havaya kaldırarak."Sakın Mahsun ağa Beni kuzenlerimle tehtit etme. Ben bunca yıl töreleri durdurmak. Ve kimse ölmesin diye okudum. Türkiye' nin en önde gelen avukatlarından biri oldum sen beni tehtit et diye mi okudum.
Sakın ha sakın beni bir daha tehtit etmeye kalkışma. Yoksa bir daha konuştuğumuz yer mahkeme salonu olur. Bu iş olmayacak şu aptal kafanıza sokun." Deyip oradan sinirle ayrıldı.

Arkadan bağıran Mahsun ağa  "Kuzeninde ölür benim yeğenim de ölür." demişti ağlamak istiyordu daha hızlı bir şekilde dışarı çıktı gözünden bir damla yaş firar etti ve arkasından ikinci üçüncü derken salya sümük ağlamaya başlamıştı. Bu kadarı onun için fazlaydı çünkü 15 yaşında Barlas'ı görüp aşık olmuştu. Şimdi ise 28 yaşında bir kadındı duvarın köşesine çöküp yüzünü elliyle kapatıp hıçkıra, hıçkıra ağlamaya başladı.

Olmazdı yapamazdı ama olacaktı oda biliyordu ne yapacağını bilmiyordu. Birden önünde bir gölge oluştu ve hafifçe kafasını kaldırdığı zaman elliyle uzatılmış peçeteyi gördü kafasını biraz daha kaldırdığında 2 çift masmavi korkunç gözle ve tanımadığı birinin sert çehresiyle karşılaştı bu adamda kimdi?

"Kimsiniz? " diye sordu ağladığı için sesi buğulu çıkmıştı. " Ben Demir Sancaklı aşiret ağısıyım asıl bu güzel kadın kim ve neden ağlıyor acaba." Bu adam onunla dalga mı geçiyordu? Daha yeni aşiret toplanmıştı Eğer bu adam Ağa olsaydı onu görür  ve  tanırdı buradaki bütün Ağaları da tanıyordu.  Bir de bu adamı görse hatırlardı çünkü karşındaki adam çok yakışıklıydı.  Masmavi gözleri sarı dağınık saçları kirli sakalları ile karşısındaki adam çok yakışıklıydı.

"Benimle dalga mı geçiyorsun. Ben buradaki bütün ağaları tanrım. Sancaklı aşiretin ağası Agah Ağa neden yalan söylüyorsun." dedi adamda ona sırıtıyordu"."Ben zaten oğlu Demir Sancaklı ben buraya iki gün önce geldim burada işlerim var melek beş gün sonra İstanbul'a gideceğim. malum yönettiğim bir şirket var."

Bu adam ona melek mi demişti.
Yoksa  yanlış mı duymuştu. Kaşısındaki adam ona İltifat mı etmişti. "Dur, dur Sen bana daha yeni ne dedin. "dedi.

"Melek dedim ama Sen benim sorduğum soruya cevap vermedin. Neden ağlıyorsun? Melek Kadar güzel olan kadın." Sinirle güldü gerçekten bugün Rabbi onu sınıyordu yapmacık bir şekilde kahkaha atarak.
"Hahahaha şakamısın sen,  sanane neden ağlıyorsam ağlıyorum. Hem iltifat edip hem de hesap soruyorsun ne cüretle. Tanımadığın insanlara hep böyle iltifat mı edersin, sana hesap vermiyecem çekil önümden ." deyip ayağa kalkıp karşısındaki adamı itti ama adam gram kıpırdamamıştı yerinden .

"Çekil dedim sana sağırmısın." dedi adamda geriye çekilip yol verdi tam gideceken adamın tekrar sert sesini duydu.

"Avukat hanım Barlasla evlenmek istemiyorsun görüyorum. Benimle evlen seni kurtarayım..." Ne diyordu böyle bu adam.

Vefa gecesi Where stories live. Discover now