4.Bölüm

279 52 58
                                    


"Hadi gel otur özledim seni kızım. Bir aydır yoktun, senin böyle bir şey için gelmeni istemezdim. Ama ne yapalım benim oğlum beni herkese rezil etmek için elinden geleni yapıyor. Allahtan senin gibi bir kızım var yoksa halimiz ne olacaktı. Yüzümü bile yerden kaldıramıyorum bu adam yüzünden." Eniştesi haklıydı ne yazık ki.

" Ben haledeceğim hiç başını eğme sen kötü bir şey yapmadın enişte. Sende yapmadın Ömer kötü bir şey kaldır başını yerden. Allah'ın izniyle bu olay geçecek üzmeyin artık kendinizi. "

"Asmin sen ne dersin insanlar bana kınarcasına bakıyor. Urfa bile duymuş beni rezil etti beni herkese. Şeref'imi namusumu yerle bir etti.  Bu herifi bana savunma. " Bu lafları duyunca dolan gözleri daha çok doldu, çünkü eniştesi bunu öyle bir demiştiki içi yanmıştı.

"Ben halledeceğin enişte Allah'ın izniyle. Senin başın yerde olmasın yeterki. Ne olacaksa olsun ama ben haledeceğim. Sen merak etme enişte."deyip oturduğu yerden kalktı.

"Ömer benimle konuşmak istermisin dışarıda. Gel seninle abla kardeş biraz dertleşelim. " Ömer'i hiç bir zaman kuzeni olarak değil, kardeşi olarak görmüştü ve Ömer'de onu ablası gibi.  Hatta bir kere anlatmıştı sevdalı olduğunu sadece bir kız var demişti, fazla derine girmemişti yoksa Asmin anlardı. Bu deli oğlanın böyle bir şey yapacağını ve uyarırdı,ama işte anlatmamıştı kızı kaçıracak kadar çok sevdiğini.

"Tamam konuşalım. zaten benim yüzünden bu aptal kafam yüzünden oldu herşey." Ömer'le birlikte evden çıkmıştılar. Hem yürüyüp hem konuşmaya başlamışlardı:

"Niye bana söylemedin? Ben senin bir ablan değilmiyim. Senin için elimden geleni yapardım ve yapacğımda ama bu kadar zor olmazdı. Şimdi işim zor eğer beş dakika daha  geç gelseydim ölümüne karar verilecekti. Neden böyşe bir şey yaptın. Biliyorsun buradaki töreleri olacaklarını tahmin etmeliydin.  Bu yaptığın çocukluk dedi. Asmin ve haklıydı çünkü buradaki töreleri bildiği halde kendini böyle bir ateşe atmıştı.

"Özür dilerim bilemedim vermezlerdi. Aşk insanın gözününü karartıyor yapmam dediğin herşeyi bir bakıyorsun yapıyorsun. Aşk insanı hiç umadık şeyler yaptırıyor.  Gerçekten pişmanım ama bir fayda yok." Boynunu hüzünle eğen kuzenine baktı. Evet aşkı oda biliyordu çünkü o yıllar önce sadece bir kere gördüğü adama tutulup aşık olmuştu. Anlıyordu ama keşke böyle yapmasaydı gelip bir danışsaydı bana diye düşündü. "Olan oldu artık gel gidelim eve teyzem bizi bekliyordur. " deyip arkasını döndü.

"Annem ve babama anlatmadığın için teşekkür ederim beni asla affetmezlerdi." Ne demek istediğini anladı kendini berdel olarak ortaya koyduğunu teyzesi ve eniştesi duysa asla izin vermezdiler. Hiç bir şey demeyip eve doğru yürüdü.

O da bilmiyordu olacakları dik durup yaşayıp görecekti Allah'ın izniyle.

Kapıyı tıklatınca teyzesi açmıştı. "Ne konuştunuz kızım neden yapmış anlatımı? " Teyzesinin o hüzünlü halini gördükçe daha çok üzüldü. "Anlattı, anlattı sırılsıklam aşık olmuş bizim ker gidi ker." dedi teyzesini gülümsetmek için biraz şiveli konuşmuştu ve başarmıştıda.
"Ah ben bu oğlanla ne yapacağım." deyip içeri geçti.

Asminde odasına gidip yatağına uzanmıştı. Bugün yaşadığı şeyler onun için ağır gelmişti.

......

Sabah kız çığlıklarıyla uyanmıştı. Uyandığında Efsa, ve Esra'yı gördü karşında Mardin'de en iyi arkadaşı ve sırdaşıydı bu iki kız.

İkisinide çok seviyordu ikiside kardeş ve İkizdiler. Bir birine hiç bir şekilde benzemiyordu ama ikiside çok güzeldiler. Efsa beyaz tenli ve kahverengi gözlüydü, saçlarıda kahverengiydi. Esra ise siyah saçlı siyah gözlü ve esmerdi."Sabah, sabah ne çığlık atıp duruyorsunuz, derdiniz beni sağır etmekmi?" Şakaya karışık hafif bir kızgınlıkla demişti bunu .

"Kız duyduklarımız doğrumu senin kuzen Ömer kız kaçırmış ve sende berdel ediliyorsun. Hemde yıllardır aşık olduğun Barlas ağaya öylemi?" diye ikiside aynı anda konuşmuştu babaları aşiret ağasıydı ve babaları anlatmış olmalıydı kesin:

" Sessiz olun kızlar teyzem hiç bir şey bilmiyor.  Sadece Ömer'in kız kaçırdığını biliyor. Berdelden haberi yok ve olmasında zaten kadın kahroldu bunu da duysa kalbine iner herhalde kadıncağızın." dedi kısık bir sesle.

"Nasıl yani şimdi Arzu teyze bilmiyormu, ama bugün aşirete duyurulacak ne zaman evlilik olacağı. Yani yine duyacak bence sen kendin anlat." dedi Esra.

"Evet kendin anlat sen anlatmazsan daha üzülür bence de git ve anlat. " Esra dediğini tasvirliyerek bu sözlere Efsa'da dahil olup söylemişti ve ikiside haklıydılar. Bugün aşiret toplanmadan önce bu olanları teyzesiyle konuşmalıydı.

"Evet haklısınız kızlar bunu ben söylemeliyim, gerçekten hiç öyle düşünmemiştim çok teşekkür ederim kızlar." dedi kızlarda ayağa kalkıp.

"O zaman biz gidelim sende teyzenle konuş ve kendini fazla üzme.  Sen güçlü bir kızsın o adamın hakkından geleceksin, Bizim aşireteki bunak ve cahil ağalara bile sözün geçer. Onamı karşı gelemeyeceksin. Seni gördüğü an sana tutulur zaten." Efsanın bu sözü gülümsetmişti beni.

"İnşallah Efsa onunlada medeni bir şekilde konuşup anlaşırız inşallah. Görrüşürüz kızlar." deyip kızları kapıya kadar yolcu ettikten sonra içeride oturan teyzesinin yanına gitti .

"Teyzem biraz konuşalım mı?"
"Neyle ilgili kızım." dedi teyzesi hüzünle.
"Bugün aşiret toplanacak. Onunla ilgili teyzem." Olur anlamında kafasını salıyan teyzesine bakıp söze başladı. Nasıl anlatacağını hiç bir şekilde bilmiyordu. Çünkü teyzesi çok üzülecekti.Bu duruma boğazını temizliyerek

"Teyzem hani Ömer kız kaçırdı ya. İşte ölüm kararı geldi ikisi için. Bende atlayıp berdel olsun dedim, ve kabul ettiler ama berdel olacak kişide benim, ve bunuda kabul etmek zorunda kaldım, teyzem bana kızma lütfen. " Şuan hem kendi gözünde hemde teyzesinin gözlerinde yaşlar vardı. "Sen ne dersin kınalı kuzum benim annene verdiğim söz ne olacak. Hemde Ömer yüzünden öylemi. Olmaz öyle şey olmaz. Bunca yıl okudun. Senin yaptığın şeyler için bir sürü kişi kurtuldu. Şimdi senmi olacaksın bu töreye kurban etmem seni. Hemde oğlum yüzünden asla."

Ama olmak zorundaydı bunu teyzesine anlatmak ve ikna etmek zorundaydı.

"Bugün aşiret ve ağalar toplanacak. Karar verilecek düğün tarih falan, zaten ben kendimi ezdirmem ama bu berdel olacak malesefki. Barlas ağayla evlenmek zorundayım söz çıktı ağızdan bir kere. Lütfen böyle yaparak işleri daha çıkmaza sürükleme çünkü ne olursa olsun o berdel olacak, biliyorsun ve akşama doğru toplanacak herkes. Ve herşey kesinleşecek. Kendini üzüp harap etme daha fazla. Bak bende kabul ettim hadi sende kabul et." Bunu yapmak zorundaydım çünkü söz ağızdan çıkmıştı. Geri dönüşü yoktu.

Vefa gecesi Where stories live. Discover now