5. Bölüm

264 50 111
                                    


Bu hayat kara bir bataklık gibiydi. Kötüllerin içinde yuvarlandığı ve iyileride genelikle iyileri çekip kötü yapan bu yaşadığımız yer hayatımızdı.
Hayatın ne kadar acımasız olduğunu düşünürken, koltuğun üzerine koyduğu ceketini alıp saatini takıp saçınıda dağınık bir şekilde karıştırdı.

Bu hayatın ilk önce iyi tarafını görüp içine çekilenlerdendi.
Hayatı çok güzel olan bir adamın hayatı nasıl ceheneme süreklenirdi. Bu sorunun cevabını kendiside bilmiyordu.

Bir baktı bu hayatın içindeki yalancılar tarafından kandırılmıştı. Kendine kurnaz zeki diyen adam en büyük aptalığı yapmıştı .

Ve, o aptalıktan bir an önce kurtulmak istiyordu. Son defa aynaya bakıp evden dışarı çıkıp arabasına bindi. Bugün onun için tarihi bir gündü. Sonunda kurtuluyordu, sorunları bitiyordu o lanet kadın ona neler yaşatmıştı ve şimdi ise o kadından kurtulmanın sevinç'ini yaşıyordu. Hayla, kurtulamamıştı ama kurtulacaktı o kadından. inancı tamdı nasıl böyle bir aptalık yapıp o kadınla evlenirdi, nasıl ona kanardı hayla kendine inanamıyordu.

Bir de aşık olmuştu. Böyle yalancı pislik bir kadına nasıl aşık olurdu, nasıl böyle bir hatta yapardı hayla kendine inanamıyordu.

Çünkü herşeyi planlı ve herşeyi düzgün bir hayatı vardı. Kendine arkadaş çevresi tarafından zeki denilen bir adamdı. Ama bu yaptığı sadece aptalıktan başka bir şey değildi.

Arabadan inip mahkeme salonuna baktı. 15 dakika sonra, bu kadından kurtuluyordu. İki yıl önce arkadaş ortamında tanışmış ve kendini bir yıl sonra nikan salonunda bulmuştu.

Sevgili oldukları zamanda araları gayet iyiydi. Ama o sandalyeye oturduktan sonra bu kadının gerçek yüzünü görmüştü. Evliliğinin ilk ayları sorunsuz ve gayet güzeldi sonradan ondan kaçmaya başlamış bir karısı vardı.

Sonradan da başına neler getirmişti neler. Ne iftiralar atmıştı ona. Adağı vardı bu kadından kurtulduktan sonra büyük bir baş hayvan kesip fakire fukaraya dağıtacaktı. içeriye adımını attı .

Mahkeme salonuna girdi ve duruşmanın yapılacağı yere doğru yürürken bir kadın ona çarpmıştı az daha düşeceken kadını tutu, ama yüzüne bakmadı kadının yüzüne bakmadın kadını bıraktı, kadının yüzüne bakmamıştı. Ama kadının o leylak kokusunu içime çekmişti ve etkilemişti o koku kendisini.

Akllını dağıtmamak için arkasını dönüp duruşma salonuna girdi, avukatıda hemen arkasından gelmişti.

Avukatı zeki başarılı bir avukattı dava kaybetmesi çok nadirdi ve bu işte en iyileriydi. Bu kadından ancak bu avukat onu kurtarırdı. "Sadece bu kadından kurtulmak istiyorum, dava uzamasın tek seferde direk boşanma olsun.

" Bu işin uzamasını istemiyordu, o kadından hemen kurtulmak ve kurban kesip dağıtmak istiyordu. "Tamam efendim zaten sizin haklı yönleriniz var ortada aldatma, dolandırma ve yalan var, kesinllikle siz kazanırsınız. Bütün herşey sizi haklı çıkartıyor, emin olunki bu davayı siz kazanacaksınız.
Ama karşı tarafın avukatı çok, çok iyi daha bir dava bile kaybetmemiş ve kaybetmeye tahammülü olmayan biri, hatta onunla olan ilk davam onunla kapışmak ve ilk yenilgiyi eline vermek büyük bir zevk olacak. Onun yüzündeki kaybedilmiş ifadesini görmek için ve sizin için ellimden geleni yapacağım."

Demek ki karşı tarafın avukatı çok iyi diye düşündü. Kendisinden arakladığı paralarla tabikide iyi bir avukat tutması gayet normaldi. İyi bir avukatsa demek uğraşabilirdi. Ama uğraşmak İstemiyordu, bugün bu davanın bitmesini istiyordu.

Vefa gecesi Where stories live. Discover now