《5》

2.3K 90 27
                                    

"Ayaz"

Ayaz... Sesi etkileyici şekilde derindi.

Az önce yaşananları sindirmek adına derin bir nefes aldım.

"Ya sen?"

O kadar dalıp gitmiştim ki yerdeki hareketsiz bedenlere. Bir şey mi demişti?

"Hı?"

Yarım ağız sırıttı bu tepkime. Gözlerim sol yanağındaki çukuru buldu. Gamzesi vardı.

"Adın ne?"

"Ben Defne."

Uzattığı elini reddetmeden sıktım. Ve elimin, elinin içinde ikinci kez kaybolmasına izin verdim.

"Pek iyi bir başlangıç olmadı galiba."

Evet. İyi bir tanışma şekli değildi belki. Bir kafede karşılaşıp tanışabilirdik, ya da bir konserde. Ama şansa bak ki o beni bir grup pislikten kurtarırken tanışmıştık.

Ama bunun pek bi önemi yoktu benim için. Sonuçta beni kurtarmıştı. Ve önemli olan da buydu. Ona minnettardım.

Beni ürkütmek istemiyor gibi sakin ve kontrollü bir ses tonuyla "Nereye gidiyordun? İstersen bırakabilirim. Arabam biraz ileride."

Elbette kabul etmeyecektim. Sonuçta o da bir yabancıydı benim için. Her ne kadar beni bir krizin eşiğinden kurtarmış olsa da, reddetmeliydim.

"Teşekkür ederim. Fakat kendim gitsem daha iyi olur. İyi akşamlar."

Bir şey söylemedi. Yüzüne son bir kere bakıp arkamı döndüm. Fakat yürümeye başlar başlamaz bileğimin acısı kendini gösterdi.

"Ah!" Ağzımdan kaçan inlemeye engel olamadım.

Tam o sırada yerden havalandığımı hissettim. Hiçbir şey söylemeden beni kucağına almış, gittiğim yönün tersine doğru yürüyordu. Boyu uzun olduğu için resmen yerden iki metre yüksekteydim.

Kafamı kaldırıp yüzüne bakmaya çalıştım ve keskin çene hattıyla karşılaştım.

"Ama kendim gidebil-"

"Çok konuşuyorsun küçük hanım."

Bu sefer sesimi çıkartmadım ve kafamı boynuna gömdüm.

Mükemmel erkeksi bir kokusu vardı. Sonsuza kadar içime tinerci gibi çekebilirdim.

Kendime engel olamadım ve ona çaktırmamaya çalışarak derince içime çektim kokusunu. Ilık nefesimi boynuna geri verdiğimde vücudunun bi anlığına kasıldığını hissettim.

Yaptığım hareketten dolayı utandım ve kafamı boynuna geri gömdüm. Şu an domates gibi kızardığıma emindim!

Kıkırtısını işittim. Sesinin tınısını bu kadar yakından duymak tüylerimi diken diken etti.

Arabasına vardığımızda beni yere indireceğini düşündüm, ama hayır. Arabanın kapısını ben kucağındayken açıp koltuğa sanki kırılabilecek bir eşyaymışım gibi yavaşça bıraktı. Kapımı kapatıp yanımdaki yerini aldığında yola çıkmaya hazırdık.

|BİLİNMEYEN NUMARA|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin