2

94K 3.8K 525
                                    

"Tisya, güzel kızım benim." annem odama girip yanıma oturdu ve başımı dizlerininin üstüne alarak yavaş yavaş saçlarımı okşamaya başladı. Bense öylece çıkarıp attığım peçeme gözlerimi dikmiş evimize gelen o adamın teklifini düşünüyordum. Evet başlangıçta bir saniye bile düşünmeden reddetmiştim ama düşününce acaba demiştim. Acaba olabilir miydi? Acaba o adamın teklifini kabul edip tüm dedikoduları ve bu kara peçeyi ardımda bırakabilir miydim?

"Sana bir şey söyleyeceğim kızım ama hemen celallenme tamam mı?" annem düşüncelerimden bir haber şekilde saçlarımı okşamaya devam ederken sessizce onu kafamla onayladım ve zihnimi meşgul eden düşünceye geri döndüm. Annemi dimleyecek halde değildim. Düşündüğüm tek şey o adam ve teklifiydi. Sürekli olarak kendime yapabilir miyim diye soruyordum. Dolayısıyla da başka bir şeye de odaklanamıyordum.

"Baban yarın amcanın Almanya'dan döneceğini söyledi. Bir süre burda kalacakmış ama merak etme temelli değil." annem saçlarımı okşaya okşaya konuşurken aniden duyduklarımla birlikte aklımdaki tüm düşünceleri atarak aniden yattığım yerden kalktım. Duyduklarımı algılamamla ise dehşet içinde öylece kaldım. Nasıl?! Babam bu kadarını bana nasıl yapardı?! Bu adam kızını hiç mi umursamıyordu?! Amcamın bana attığı onca iftiradan sonra babam o adamı bu eve nasıl sokardı? O adamla beni aynı eve nasıl sokardı?! O adam onun kardeşiydi de ben kızı değil miydim?! Neden yapıyordu bana bunu? Neden hiç acımıyordu bana? Neden zerre inanmıyordu bana?! Nasıl yapıyordu ya?! Nasıl bu kadar vicdansızlaşabiliyordu?!

"Hayır. Hayır anne! Hayır! O adamla aynı evde duramam ben! Lanet olsun anne! Olmaz. Bana bu kadarını yapamazsınız." delirmişçesine annemin yakalarına yapışırken annem gözlerinden akan yaşlarla birlikte beni sakinleştirmeye çalıştı ama onun bu halini umursamayıp hızla yerimden kalktım ve peçemin olmamasını bile umursamadan hızla aşağıya inip babamın karşısına çıktım. Yürek yemiş olmalıydım ama umrumda bile değildi. Şu saatten sonra babam da birazdan yiyeceğim dayakta umrumda değildi çünkü ruhum dökülüyordu. Babam ruhumu öldürüyordu, beni öldürse kaç yazardı.

"Nasıl yaparsın bunu baba? Nasıl o adamı bu eve alırsın?!" sesim haddinden yüksek çıkarken babam oturduğu yerden kalkıp sesimi kesmemi haykırdı ama ben onu dinlemeyip daha da sinirlenerek bağırmaya başladım.

"O adamı bu eve alamazsın. O pezevenk bu eve giremez. O sefersizi benimle aynı çatıya sokamazsın!" sınırlarımı zorladığımı bile bile bağırıp çağırmaya devam ederken beni susturmaya çalışan annemi kendimden uzaklaştırıp babamın yüzüne yüzüne haykıra haykıra bağırdım. Babam da tam ondan beklenilen şey yapıp kaldırdığı elini yüzüme yapıştırdı. Yere kapaklanmamla birlikte gözlerimden akan yaşlarla birlikte krize girdiğimde ise düşmemden yararlanarak tekmelerini bedenime savurdu. Ben titreye titreye ağlayıp haykırırken babam geçirdiğim krizin bile farkında olmadan üzerime çıkıp yumruklarını suratıma geçirdi. Onun üstümde oluşu ben daha da berbat bir hale soktuğunda ise annem geçirdiğim krizi fark ederek babama bağırdı. Annemin bağırmasıyla babam sonunda halim görerek aniden durdu ve üstümden kalkıp dehşet içinde titreyen bedenime baktı. Gerçekten düştüğüm durumu yeni fark ettiği o kadar belliydi ki bir an ona acıyacağımı düşündüm. Ama öyle olmadı annem gelip beni kucakladığında babama müthiş bir kin duyduğumu fark ettim. Üstelik bu şuan olan bir şey değildi. Bu nerdeyse 7 yıldır içimde kendimden bile gizlediğim bir kindi.

"Tamam güzel kızım geçti. Geçti bir tanem." annem yüzümü okşayıp göz yaşlarımı silmek için çırpınırken titreyen bedenim yavaş yavaş sakinleşmeye başladı. Fakat sakinleşmemin sebebi annem değildi. Sakinleşmemin tek sebebi verdiğim karardı. Artık bu evden kurtulacaktım. Bu adamdan da o amcam olacak şerefsizden de kurtulacaktım. Evet belki canımdan çok sevdiğim annemden ayrılmak zorunda kalacaktım ama eminim o da benim gitmemi isterdi. Bu yüzden karar vermiştim. O adamın teklifini kabul edecek ve bu cehennemden çekip gidecektim.

Tisya +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin