18

72.2K 3.2K 757
                                    

"Baba işe gitmesen lütfen." Elis mavi gözlerini yaşlarla doldurup babasına bakarken onun önünde eğilip ellerini ellerimin arasına aldım ve dudaklarımı onun ellerine bastırarak gözlerine oldukça sevgi dolu bir şekilde baktım. Elis ona baktığımda mavilerini babasından çekip bana çevirdi ve babasını ikna etmem için bu seferde baba yalvarmaya başladı. Eriz'le parka gitmek istemesini tabii ki anlıyordum ama Eriz'in gerçekten önemli bir işi olmalıydı çünkü o kızı onun için ağlarken ne olursa olsun böyle kararlı bir şekilde durmazdı. Evet onu uzun süredir tanımıyordum ama Eriz'in ne kadar mükemmel bir baba olduğunu anlamak için onunla birkaç saat bile geçirmek yeterliydi. Bu yüzden Eriz'in daha fazla canı acımasın diye Elis'i ikan etmem gerekiyordu.

"Küçük prenses, biz bugün seninle parka gidelim başka bir gün babanla gidersin olmaz mı?" Elis'e bakıp sevecenlikle fısıldarken Elis kollarını göğüsünde birleştirip bana başıyla fikrimi onaylamadığını gösterdi ve gözlerini babasına çevirdi. Onun bu inatçı haliyle kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktığında Eriz'e dönüp dudaklarımı büktüm ve onunda gerçekten zor bir durumda olduğunu görerek Elis'i ikna etmek için bir kere daha çabaladım ancak Elis bu sefer bana sinirlenerek ellerini karnıma koyup sertçe beni itti. Küçücük bedenine rağmen boşluğuma geldiği için geriye doğru sendelemem neden olduğundaysa Eriz hızla kolunu bana dolayıp beni kendine çekti ve endişeyle beni birkaç saniye süzdükten sonra sinirli mavilerini Elis'e döndürdü.

"Bir daha böyle bir saçmalık yapmayacaksın Elis!" Eriz'in sesi belki de ilk defa kızına karşı bu kadar yükselirken Elis şaşkınlıkla babasına bakıp onun sinirle kasılmış yüzünü inceledi ve dolan gözleriyle birlikte hızla babasının karşısından çıkarak koşarcasına odasına gitti. Odasının kapısının sertçe kapanma sesinden sonra onun ağlama sesleri odayı doldurduğunda suçlulukla Eriz'e döndüm. "Özür dilerim Eriz ben sadece sen üzülme diye onu ikna etmek istedim."

"Hata senin değil güzelim. Ben karnına baskı uygulayınca korktum ve fazla tepki verdim. Arayıp Aylin'e haber vereyim de toplantıyı iptal etsin ben de kızımın gönlünü alayım." Eriz sıkıntıyla bir nefes verip bana doladığı kolunu geri çekerken telefonuna uzanan elini tuttum ve onu durdurarak gözlerimi gözlerine çevirdim."Toplantının önemli olduğu Elis'in teklifi reddetmenden belliydi sen toplantına git ben Elis'in gönlünü alayım ve toplantın bittiğinde onu sana getireyim. Sonra siz baba kız parka gidersiniz olur mu?"

"Olur da seni de üzmesin." Eriz ilgiyle bana bakarken gülümseyerek kafamı iki yana salladım ve parmak uçlarımda yükselip dudaklarımı yanağına bastırdım. Tam geri çekileceğim sırada ise Eriz beni tutup dudaklarıma hızlı bir öpücük kondurdu ve teşekkürünü ederek aceleyle evden çıktı. Acele edişi bile toplantısının önemini gösterirken onun babalığına bir kez daha hayran kalıp yavaşça Elis'in odasına doğru ilerledim. Odanın önüne geldiğimdeyse kapıyı çalıp birkaç saniye Elis'in bir tepki vermesini bekledim ancak Elis bir tepki vermeyince bu sefer kapıyı çalmadan hafifçe araladım ve onun yatağında yüz üstü uzanmış bir şekilde ağladığını görerek yanına doğru geçip oturdum. Elis de kafasını kaldırıp bana bakarak yatağında oturur hale geçti.

"Bana bağırdı, senin yüzünden. Oysa sen beni seveceğini söylemiştin. Hani benim ablam olacaktın!" Elis kırgınlıkla bana bakarken burukça gülümseyip ona doğru elimi kaldırdım ve yanaklarına parmaklarımı koyup göz yaşlarını sildim. "Ben sana bağırmasını istemedim güzellik. Babanda sana bağırmak istemedi sadece korktu. Sen beni itince endişelendi hem giderken seni kırdığı için çok üzgündü. Senden özür dilemek istedi ama işi önemli olduğu için onu gönderip senin çok akıllı bir kız olduğunu ve onu anlayacağını söyledim. Anlarsın değil mi babanı?"

"Seni çok mu seviyor? O yüzden mi bana bağıracak kadar endişelendi? Babam sana aşık değil mi?" Elis mavileriyle bakıp sorularını birbir sıralarken derince bir iç çektim. Gerçeklerimi söylemeliydim yoksa ona gerçek olmasını istediğim yalanlar mı sıralamalıydım bilmiyordum bu yüzden bir süre ne söyleyeceğimi düşünüp en sonunda gerçeği yumuşatarak söyleme kararı alarak Elis'in elini avucuma alıp karnıma koydum. Elis bana merakla baktığındaysa gülümseyerek Elis'in elini karnımda hareket ettirdim. "Aslında baban benden çok çocukları için endişelendi. Hem karnımdaki kardeşine zarar gelecek diye korktu hem de sen kardeşine zarar verdiğin için üzüleceksin diye korktu. Baban sadece sizi düşündüğü için öyle davrandı Elis."

Tisya +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin