RUIN THE FRIENDSHIP.

5

Liam, Louis'in yanına günler sonra geldiğinde Louis'i yediği abur cuburlardan dolayı hafif göbekli ve sivilceli, evi de çok pis kokarken buldu.

"Dostum kendine gelmelisin." dedi Liam.

"En yakın arkadaşımla ilişkimi bitirdim. Kendime gelmemi mi bekliyorsun?"

"Belki de böylesi daha iyi oldu, onu düşün." dedi Liam. "Seni o yönde sevmediğini düşünüyordun ve onu Stacey ile görmek seni yaralayacaktı."

"Ne kadar yaralandığım umrumda mı sence?" dedi Louis ve yeni açtığı cipsten bir parça aldı. Liam şunu anlamıştı ki, Louis'in onu atlaması biraz zaman alacaktı.

"Belki de birileriyle görüşmelisin."

"Ne?" dedi Louis.

"Onu unutmak istemiyor musun? Birileriyle görüşmelisin."

"Nasıl yani?"

"Belki de Harry'e beslediğin duygular bir geçiş dönemiydi." dedi. "En son Harry'nin ısrarıyla Luca'dan hamile kalan Michelle dışında kiminle çıktın?"

"Hatırlamıyorum."

"Belki de Louis, hep erkeklerden hoşlanıyordun ve en yakınındaki insan Harry diye ona karşı duyguların olduğunu düşündün. Ya öyle değilse?" 

"Birileriyle takılırsam Harry'i unutacağımı mı düşünüyorsun?" dedi Louis. "Bu umrumda değil çünkü Harry ile arkadaş değiliz."

Liam ona baktı. Louis'i seviyordu, iyi bir arkadaştı, belki çok yakın değillerdi ama onun bu haline gerçekten üzülmüştü. Karar verdi, hem Harry ile Louis'i barıştıracak hem de Louis'e birini ayarlayacaktı. 

#

"Harry, iyi misin?" diye sordu Stacey. "Neredeyse bir haftadır bende kalıyorsun ama buna mutlu olamıyorum bile."

"Neyim var ki?" dedi Harry morali bozuk bir şekilde.

"Eski neşen gitti." dedi Stacey. Haklıydı. Louis ile kavga ettikten sonra bütün eşyalarını alıp Stacey'e gelmişti ama bu onu mutlu etmiyordu. Aklı sürekli Louis'deydi. Eskisi gibi onun yanında olmak istiyordu ama Louis ona yalan söylemişti. Sebebi ne olursa olsun Louis ile birbirlerine yalan söylememişlerdi, bu onun arkadaşlıklarının en güzel yanıydı ama şimdi araya küçük de olsa bir yalan girmişti ve Harry hayatında annesinden sonra en güvendiği insanla nasıl konuşacağını bilmiyordu. "Belki de Louis ile konuşmalısın."

"Sana benim hakkımda yalan söyledi."

"Bir hata yapmış olabilir ama siz kaç yıllık arkadaşsınız. Bu yüzden onunla olan bütün senelerini çöpe atma." dedi Stacey. Harry ona Louis'in ona ilan-ı aşk ettiği gerçeğini söylememişti. Emindi ki bunu söylese Stacey ondan ilişkisini bitirmesini isterdi. 

"Ona nasıl güveneceğim? Hayatımda bana yalan söylemeyen tek insandı."

"Üzgünüm Harry ama hayat böyle yürüyor. Neden sen hastayken beni senin yanında istemedi bilmiyorum ama eminim ki seni düşünmese bunu yapmazdı. Louis'i senin kadar olmasa da tanıyorum, o iyi bir insandı." dedi Stacey. Harry hem de en iyisi diye düşündü. Onun gözlerinden kötülük akmazdı. Pür saf bir insandı. 

"Louis ile barışmayacağım." dedi Harry. "Hem onunla aramıza mesafe koymamız iyi oldu." 

"Gay olduğu için mi?" diye sordu Stacey ve ona baktı. "Ne var bu bariz ortada? Homofobik değilsindir umarım. Yoksa mağara adamı olacağını düşüneceğim."

"Kendisiyle başbaşa kalması ona daha iyi gelecek." dedi Harry. "Ama ben mağara adamı değilim, o gay olsa bile ona saygı gösteriyorum." 

"Peki ya niçin onunla konuşmak istemiyorsun Harry? Anlamıyorum." dedi Stacey.