RUIN THE FRIENDSHIP.

12

Zayn, Louis'in dudaklarını uzun uzun öperken Louis ise kollarını Zayn'e dolamış, onu kendisine doğru bastırıyordu. Zayn öpücüklerini aşağıya indirdiğinde Louis gözlerini kapadı ve anın tadını çıkarmaya başladı. Zayn, Louis'in üstünü yavaş yavaş çıkarmaya başladığında altındaki adamın onayını almak için ona baktı. Louis ona onaylar şekilde baktıktan sonra Zayn, Louis'in pantolonunu çıkardı ve erkekliğini ağzına aldı. Louis Zayn'in aletini emmesinden oldukça zevk alırken Zayn de sonunda onunla olabildiği için mutluydu. Louis'in gelmesine çok az kaldığında, Zayn de artık patlama noktasındaydı. Louis'in vücuduna küçük öpücükler kondurarak yukarı çıktı ve Louis'in içine aletini soktuktan sonra birkaç kere gitgel yaptıktan sonra boşaldı.

Zayn uyandığında gece gördüğü rüyanın etkisiyle şişkin uyanmıştı. Aletine dokunduğunda bir yandan dün akşam aklına gelmişti.

Onu öpmüştü. Louis'in bu konu hakkında ne hissettiğini bilmiyordu ama Zayn bunu Louis'e sonunda itiraf ettiği için mutluydu.

Harry ve Louis için mutluydu, onların ilişkisine her zaman saygı göstermişti çünkü Louis Harry ile mutluydu ve ona aşıktı. Ama Zayn onlar sevgili olduğundan beri mahvolmuştu. Neredeyse yemek yememeye başlamış, ev arkadaşıyla kavga etmiş, uyuşturucuya yeniden başlamıştı.

Zayn, Louis'e ilk gördüğü andan itibaren aşık olmuştu ve tam bir buçuk yıl boyunca sessiz kalmıştı.

#

Louis, otel odasına geldiğinde Harry'nin hala derste olduğunu fırsat bilerek yatakta uzanmış ve minibardaki bütün içkileri içmişti.

Zayn onu öpmüştü!

Louis, onu aşık olduğu kişiye açılması konusunda gaza getirmiş ve Zayn de aşık olduğu erkeği öpmüştü. Yani Louis'i.

Louis ona aşık değildi ve bu apaçık ortadaydı ama bir yandan onu düşünmeden edemiyordu. Her şeyden önce düşündüğü tek şey Zayn onu öperken onu hemen çekmemiş, Zayn'in geri çekilmesini istemişti. Dudaklarını ondan çekememişti, Zayn onun bir bakıma hoşuna gitmişti.

Ama o Harry'e aşıktı. Bunu biliyordu. Bedeni, ruhu, kalbi, beyni her şeyiyle Harry'e aitti. Ama şuan Zayn'i düşünmeden yapamıyordu.

Kapı çaldığında Louis sarhoş bir şekilde sallanarak yataktan kalkıp kapıyı açtı. Harry onu sarhoş gördüğünde oldukça şaşırmıştı.

"Şımarıklık yapmaya benden önce başlamışsın." dedi Harry ve Louis tam düşecekken Harry onu tuttu.

"Oops!" dedi Louis ve güldü.

"Erkenden sarhoş olmuşsun, bugün beraber vakit geçirecektik." dedi Harry.

"Geçirelim bebeğim, biraz daha içki içelim mi?" dedi Louis.

"Ne var biliyor musun? Ben gidiyorum. Sen de bugün uyu biraz." dedi Harry ve Louis'i yatağına yatırdığında Louis onun gitmesini engellemek için altına aldı.

"Gitme, sevişelim. Buna ihtiyacım var!"

"Bırak beni, seninle böyle sevişmek istemiyorum." dedi Harry.

"Yanımda uyu öyleyse, beni bırakma!" dedi Louis.

"Şuan beni böyle bir durumda bıraktığın için senden nefret ediyorum." dedi Harry.

"Ne var biliyor musun? Çok inatçısın. Ben gidiyorum." dedi Louis ve yataktan kalkıp kapıya yöneldi.

"Nereye? Çok sarhoşsun." dedi Harry ve onu durdurdu. "Yanında duracağım ama kahve söyleyeceğiz."