s e v e n

381 44 2
                                    

sen hiç… terlemiyor musun?” diye sordu ashton duraklayarak. irene’i süzüyordu.

sahile gideceklerdi ve irene sadece siyah giyinerek gelmişti. siyah kot, siyah botlar, siyah tişört. ah, bir de siyah güneş gözlükleri.

terliyorum. insanlar terler.

o zaman neden böyle giyindin?

koktuğum için insanlar yanıma yaklaşmıyor. bunu seviyorum.” çantasını karıştırdı ve içinden siyah bir fular çıkararak boynuna doladı.

ashton içini çekerek arkadaşının fularını boynundan çözdü ve elinde tuttu. “saçmalamayı kes,” diye kızdı ona. açıkçası, irene’in neden insanlara bu kadar yabancı olduğunu anlayamıyordu. gariplik de bir yere kadardı.

insanları uzak mı tutmak istiyorsun? beni kendinden uzaklaştırmak seni mutlu mu edecek, küçük sevgilim?

irene çekinerek ashton’ın gözlerinin içine baktı. “hayır,” diye fısıldadı. ashton’ı kaybetmek istemiyordu.

sonsuza dek benimle kal, ashton.

common [a.f.i + i.t.w]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin