t w e n t y o n e

307 37 0
                                    

ashton eğildi ve her gece sadece santimetrelerce uzak kaldığı solgun dudakları saf bir aşkla öptü. bir süre karşılık alamayınca endişelense de, korkakça verilen cevaplar onu mutlu etmeye yetmişti bile. elini irene’in ince boynuna dayadı ve ona biraz daha yaklaştı.

irene tedirgindi, tıpkı ashton ile tanıştığı zaman kadar. aklına doktoruyla geçirdiği saatler geldi. uzun bir süre daha böyle sorunlu olacağını söylemişti ona. irene kızmıştı, iyileşmek ve kurtulmak istiyordu. ashton elindeki tek şanstı. bundan sonra ashton’ın onu bırakıp kaçacak olması umurunda bile değildi, sadece birisine çok yakın olabilmeyi başarmak istiyordu.

geri çekildi ve ashton’ın elinden tutup onu yatak odasına götürdü. şaşkın bir halde dikilen oğlanın tişörtünü aceleyle çıkardı ve onu yatağa itti. dudağını ısırdı ve hiç düşünmeden ashton’ın kucağına çıktı, tişörtünü çıkardıktan sonra ona baktı büyün ciddiyetiyle.

benimle sevişmek istiyor musun?

ashton yutkundu ve keskin bir nefes aldı. “irene, ben… sen bir dönemden geçiyorsun ve-

istiyor musun, istemiyor musun?” diye ısrar etti irene. hemen ardından ashton ürkekçe başını salladı.

kimsenin acımasına ya da yardımına ihtiyacım yok benim.” ashton’ın gözlerine bakarken sutyenini çıkardı ve bir köşeye fırlattı. eğilerek kendisinden daha ürkek oğlanı öptü.

common [a.f.i + i.t.w]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin