f o u r t e e n

373 38 11
                                    

aileme evden ayrılmak istediğimi söyledim,” dedi irene sağ başparmağının tırnağını kemirirken. ağzına gelen küçük tırnak parçasını yere tükürdü.

ne dediler?

önce şaşırdılar, sonra kızdılar, daha sonra kabullendiler ve şimdi bana bir ev bulmaya çalışıyorlar.

ashton güldü. “ebeveynlerin garip insanlar.

hayır, sadece aptallar, hepsi bu.

onlara karşı biraz daha saygılı olman gerekmiyor mu?” diye sordu ashton yüzünü buruşturarak. o asla annesine ya da babasına irene gibi davranmamıştı ve bunu yapmazdı, onlara saygı duyuyordu.

aptallar neden saygıyı hak ediyorlar, ashton?” diye sordu irene de bütün ciddiyetiyle. “neden zeki insanlarla aynı muameleyi görmeleri gerektiğini düşünüyorsun?

çünkü bütün insanlar eşittir,” dedi ashton. omuz silkti.

yani bu bana bir erkeğe tecavüz etme hakkını verir?” irene muziplikle dudağını öne sarkıttı.

tanrım, hayır! öyle bir şey demedim!

ama eşittik biz?

kimse kimseye tecavüz edemez ve bunun konumuzla bir alakası yok. şimdi söyle bakalım; nerede kalacaksın?

eğer misafirperver bir insansan, sende kalabilirim.

ashton gözlerini kırpıştırdı. böyle bir şeyi beklemiyordu. sadece bir kez öpüşmüşlerdi ve irene şimdi yanına taşınmak istiyordu. ama irene o tür yapışkan kızlara benzemiyordu. yine de bu ricasız istek onu ürkütmüştü.

irene başını başka yöne çevirdi. “bir ev bulabilirim, bu kadar kasılmana gerek yok.

common [a.f.i + i.t.w]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin