common [a.f.i + i.t.w]

s i x t e e n

“iyi bir ev sahibi gibi davranıp yatağını bana bırakacağını düşünmüştüm.”

“ben nerede yatacaktım peki?”

“mmm… koltukta?” dedi irene cevap gözlerinin önünde duruyormuş gibi. sırıttı ve keyifle ashton’ın yüzünü buruşturmasını izledi.

“çok kabaydı. kabasın.”

irene omuz silkti. “bunu bilmiyormuş gibi konuşuyorsun.” ashton’ın yatağına uzandı. “madem ki fazladan bir odan yoktu, neden yanına taşınmamı istedin?” cam gibi gözlerini eşyalarını kendisi yerine yerleştiren ashton’a dikti.

ashton ona dönmedi bile, hala irene’in kıyafetlerini bavuldan çıkarmaya çalışıyordu. aklı meşguldü, bu yüzden düşünmeden cevap verdi. “seni daha çok görebilmek, yanımda tutmak için elbette.” omuz silkti. ardından durakladı ve hiçbir şey söylemeden ona bakan irene’e döndü. “ben-”

“kimseye sonsuza dek sahip olamayacağını biliyorsun, değil mi?” diye sordu irene şaşkın oğlanın sözünü pervasızca keserken. ellerini karnında birleştirmişti ve soğuk bir ifadeyle ashton’a bakıyordu.

“sana sahip olmak istediğimi hiçbir zaman söylemedim,” dedi ashton yumuşak bir sesle. “sadece yanımda olmanı istiyorum. mümkün olduğunca uzun bir süre.”