4.BÖLÜM

2.2K 213 66
                                    

|Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Keyifli okumalar.

Ona sert bir bakış attım ama umrunda bile olmadı. Büyük elini cebine soktu ve çıkardığı araba anahtarının düğmesine bastığında kilit açılma sesi gelen tarafa kafamı çevirdim. Rüzgar yüzünden geriye yatan sarı saçlarımı elimle düzeltim ve bir arabaya bir Jungkook'a baktım. Siyah Range Rover mı? Bana aldırmadan uzun adımlarıyla arabaya doğru yönelirken omuzlarına baktım. Boyunun 1.80 olduğunu tahmin ettiğim bu adam, serserilikten çok mankenlik yapacak türdendi ama yüzündeki takındığı ifade karanlığını destekler niteliğindeydi.

Ben arkasından onu süzerken o kapıyı açıp sürücü koltuğuna oturmak üzereydi. Bana bir bakış attı ve hiç birşey demeden kafasıyla yan koltuğu işaret etti. Arabanın önünden geçerken birden farları yaktı ve gecenin karanlığında kabak gibi ortaya serildiğimi hissetim. Yanımdaki koltuğa kendimi bıraktığımda o bir elini koltuğumun arkasına yaslamış bir şekilde omzunun üstünden arkaya bakarak park ettiği alandan çıkarken parfüm kokusu buram buram alabiliyordum. Nereye gideceğimizi anlamaya çalışarak arabanın camından karanlık sokağa baktım ama bir sonuca ulaşamamıştım bile. Gergin bir şekilde ellerimi bacaklarıma yerleştirdim. Yanımda beni hiç umursamadan oturan Jungkook'un bakışları bir an ellerimle bacaklarıma takılsa bile hemen yüzümü buldu. Kafasını tekrar önüne çevirmeden göz ucuyla beş saniye kadar yüzümü süzdü.

"Umarım kapatıcı birşeylerin vardır."

Bir elini vitese koyup ileri iterken uzun parmaklarıyla sıkıca kavradığı direksiyonu sağa kırdı. Ben de torpidonun üzerindeki aynadan kendime bakarken o özellikle bana bakmıyordu. Yüzümün iki yanında el izleri vardı. Çenemin kenarı hafif morarmıştı. Dudağımın kenarından akan kan çeneme doğru yol çizmişti. Sadece omuz silktim. Canım acıyordu evet ama asıl moralimi bozan ona karşılık verememekti.

Araba farının aydınlattığı suratına baktım. O güzel surata bir yumruk geçirmek isterdim. Ve canımı sıkan bir konu daha vardı ki buradaki konu ben değildim. Annem. Bu izleri ona açıklayamazdım. Jungkook düşüncelerimi anlamaya çalışarak gözlerini gözlerime dikti. Kahverengi gözleri adeta yüzümdeki yaraları silmek istercesine üzerimde gezinirken kafamı diğer tarafa çevirdim ve kendimi onun insanın kafasını karıştıran bakışlarından kurtardım. Benimle uğraşmaz sanıyordum ama yanılmıştım.

"Artık gizemin çözüldü yaramaz çocuk." derken çocuk kelimesine yaptığı vurgu ve alaycılıkla dolup taşan sesi ona meydan okumak isteyen tarafımı uyandırmıştı ama kendimi frenledim. Parmaklarımla şakaklarıma masaj yaparken gözlerimi önümden ayırmadım ama o etkileyici sesini kullanarak konuşmaya devam etti.

"Başına geleceklere hazırlıklı ol." Bu lafı üzerine hissetiğim şaşkınlığın yüzüme yansımasına izin vermeden ben ona bakarken gözleri umursamazlıkla yola sabitlenmişti. Dudaklarının yukarı kalkık uçları ona gülümseme havası vermekten çok tehlikeli bir cazibe katıyordu. Ellerimle saçlarımı gergince karıştırdıktan sonra kafamı cama yasladım. Demin Jungkook ne demişti? 'Başına geleceklere hazırlıklı ol' Başıma geleceklere hazır mıydım? Hiç sanmıyorum. Çünkü o piçlerin ne yapacağı beli olmazdı. Ve şuan yanımda her şeye gücü yeten,adı her yerde bilinen, istese bir telefonla o serserileri benden uzak tutabilecek bir adam vardı ama o benimle alay etmekten başka bir şey yapmıyordu. Elbette bunu yapmak zorunda değildi. Ve ben kimseye muhtaç değildim. Her insan gibi yanımda birinin olduğunu ve korunma duygusunu tatmak isteyen bir yanım vardı ve kontrolüm dışında bu şekilde kendini gösterebiliyordu ama o duyguyu hiç tatmamıştım ve ihtiyacım da yoktu.

𝐓𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐅𝐨𝐫 𝐘𝐨𝐮 ♡ 𝐉𝐢𝐊𝐨𝐨𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin