Karantina Part 5 ile geldim nasılsınız? iyi olun. Sindire sindire okuyun yorumlarda sohbet edelim :)
Bölüm parçası: BTS|Black Swan
|Keyifli okumalar.
Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar uzun vadeli bir mutluluk yaşamamıştım.
Mutluydum.Tamam,kabul etmeliyim ki sonsuz mutluluğa olan inancımı yitirmiştim.Doğrusu,mutluluk denen his veya olgunun küçük ölçekle sınırlı olduğunu düşünürdüm. O an mutlusunuzdur ve bu birazdan geçecektir. O an mutluluktan kahkahalar atmak istiyorsunuzdur ama bunun birkaç saniye süreceğini bilirsiniz. O yüzden gülüşünüzden kesilir,yarım olur,kırık olur,çeyrek olur...fakat şimdi, gerçekten,yarım olmayan gülüşlerim vardı.
Mutluydum, Çünkü bunun bir sonu yoktu.Mutluydum,çünkü her şey iyi ve güzeldi yani şimdilik.
Karanlık tarafın çok daha içine doğru yol aldığımızda boş bir deponun yanına park ettik. Kapımı açıp arabadan indiğimde Jungkook'da çoktan çıkmış beni bekliyordu.
Deponun demir parmaklı kapısının kilidini açtı, eliyle kapıyı içeri doğru iterken çıkan gıcırtıyla beraber yüzümü buruşturarak içeri yöneldim. ikimizde kayafetlerimize göre buraya ait durmuyorduk ama değiştirme olanağımız da yoktu. İçeri girip kapıyı arkadan kapattığımızda Jungkook duvardaki bir düğmeye bastı ve ışığı açtı.
Etraf aydınlanınca teni siyahi olmaya yakın esmer bir adam gözüme çarptı. O kadar cool ve gangster havasında duruyordu ki gözlerimi birkaç saniye ondan alamadım. Adam hafif bir gülümsemeyle başını öne eğerek beni selamlayınca, karşılık verdim ve kafamı yanındaki kişiye çevirdim.
Esmer adamın yanında çelimsiz kalıyordu. Koyu kıvırcık saçları tepesinden dağınık topuz yapılmış, kıyafetleri de yırtılmıştı. Ela gözleri sinir ve asilikle bakarken yanındaki sarışın çocuk biraz daha uysaldı. İkisi de 20 lerinde gözüküyorlardı ve ikiz gibiydiler.
"Ne yaptılar?" diye sorduğumda Jungkook elini boynuna götürdü ve sinirli bir bakış atarken boynunu kütletti.
"Madde satmaya teşebbüs."
Kaşlarımı çattım. Bunda ne gibi sorun vardı? Karanlık tarafın insanları bu iğrenç şeyleri kullanıyorlardı zaten. Ve satışta yapılıyordu. Ah! Bu iğrenç maddelerden nefret ediyordum. ilk başta gerçekten cazibelerine kapılıyordunuz ama üzerinizde oluşturmaya çalıştıkları kontrolü fark ettiğinizde onları hiç ama hiç affedemiyordunuz. Diğer insanlarında bunun farkında olmasını isterdim. Kim bir madde tarafindan kontrol edilmeyi isterdi ki?
Jungkook soru işaretlerimi anlamışçasına devam etti. "Sattıkları madde sahteydi. Öldüren cinsten."
Dudağımı büzerken tek kaşımı kaldırarak önce sarışın adama sonra kıvırcık saçlı adama baktım. Kıvırcık saçlıya bakarken bakışlarım daha alaycı bir tavır almıştı bakışlarından haz etmemiştim.
"Kendi tarafınızdan birisine bunu yaparken ne düşündünüz? Sizin sadıklığınız bu kadar mı?" Kollarımı göğsümde kavuştururken tehlikeli bir gülüşle baktım.
Kıvırcık saçlının bakışları gittikçe asileşiyor daha baş kaldıran bir tavra bürünüyordu. Sanırım biraz dişli birisiydi ve bu çok eğlenceliydi! Sarışın olan Jungkook tarafindan sıkı bir dayak yemiş gibiydi ama diğerinin hiçbir yerinde hasar yoktu. Jungkook'un diğerine dokunmamış olması beni şaşırtmıştı.
"Sadıklığımı sen mi ölçeceksin?" diye sordu kıvırcık alayla.
Güldüm."Ölçmek için çok güzel yöntemler biliyorum." Sinirim üst seviyelere ulaşırken kıvırcığa yaklaştım topuzunu elimle kavrayıp başını aşağı eğerken ona tepeden baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐅𝐨𝐫 𝐘𝐨𝐮 ♡ 𝐉𝐢𝐊𝐨𝐨𝐤
FanfictionAcımasız değillerdi, katil hiç değillerdi. Sadece karanlıklardı işte. Karanlığın bile olduğu konumdan utanıp. Kendini sorgulayacağı kadar karanlıklardı. "Boşuna uğraşma, miniğim. Ne dipsiz okyanus ne de sonsuz gökyüzü. Hiçbir şey temizliyemez içimiz...