8.BÖLÜM

2.1K 227 185
                                    

~Yazım hataları için üzgünüm geceleri yazıyorum.

|Keyifli okumalar.

Kendi evime uğramadan önce,Tae'nin tavsiyesiyle onların evine gidip, odasında bulunan ve ten rengime en yakın olan fondötenle yüzümü kapladık dudağımın kenarındaki yara hafiflemişti ve yüzümün her iki yanında bulunan izler, dünkü kadar kırmızı değildi. Cildimi sırf bu yüzden fazlasıyla seviyordum yine de bunları
makyajla kapatmıştım.

Annemi korkutmak istemezdim dün
gece Jungkook'un kremle yüzümü
ovması aklıma gelince kaşlarımı
çattım. Jungkook'un elleri nazik değildi ama yine de benimle ilgilenmişti -ya da kendini ilgilenmek zorunda hissetmişti. Nedenini anlayamadığım ama şimdiden
çokça farkında olduğum bir koruma takıntısı vardı belki beni grubunda henüz tam olarak kabullenemiyordu ama ne de olsa onun grubundaydım ve kendi grubunu kendinden bile koruyordu ki bu biraz ironikti bana vurduğu zamanı ele alırsak eğer haklı sayılırdı çünkü o zaman beni bir tehlike olarak görüyordu ve ben grubunda bile değildim.

Neyse ki Lian ışıkları açınca
aydınlanan yüzümü gören Jungkook
nihayet bir tehlike olmadığımı anlamıştı ama ışık sadece karanlık ortamları aydınlatırdı, karanlık ruhları değil.

İçimdeki bir yanım bana vurmasını
kabullenemiyordu. Bana kimse
vuramazdı! Bana vurmasını kaldıramadığım için gözlerim öfke ve kırgınlıkla bakarken.

Ah kırgınlık mı!? Kapa çeneni.

Jimin sen kırılmazsın! Gözlerimi
hızla kırpıştırdım ve Jungkook'un
yanağımda bıraktığı izlerden daha
fazlasına sahip olan iç dünyamın,
bu duyguları da kapı arkasına
kilitlemesine izin verdim. Jungkook'un bir açıdan haklı olduğunu düşünen tarafım ve hala kendini savunan asi tarafım birbirlerine karşı direnirken ellerimle saçımı karıştırdım ve derin bir nefes aldım gitmek zorunda olduğum bir resim sergisi, destek olmam gereken bir anne ve selamlaşmam gereken bir ton yapmacık sosyete sürüsü vardı odamda, yatağımda uzanırken bu gecenin üzerime verdiği yükle yutkundum ve umursamamaya çalıştım.

Kimin umrunda? Alt tarafi bir resim sergisi!

Annem odamın kapısını tıklatıp
hazırlanmam gerektiğini söylediğinde dolabımdan siyah takım elbisemi çıkardım.

Elbette! Siyah!

Siyah ayakkabılarımı da giydim ve aynadan kendime baktım. Çekik kahverengi gözlerimin üstüne sürdüğüm siyah göz kalemi ve dudaklarıma sürdüğüm nemlendirici ile tamamen hazır gözüküyordum.

Parfüm kullanmamı annem
istemezdi çünkü kendi ten kokumun her parfümden güzel ve özel olduğunu, bunu yapay kokularla mahvetmemem gerektiğini söylerdi. Ben de onu dinlemez kokusunu çok beğendiğim parfümü kullanırdım ama bu gün kullanmayacak onu dinleyecektim, Aynadan bir kez daha kendimi süzdüm ve gördüğüm görüntü karşısında omuz silktim.

Siyah giydiğim sürece ne giydiğim sorun değildi ama siyah pantolonlarımı hiç bir şeye tercih edemezdim aynadan güçlü gözlerime bakarken hafifçe güldüm. Jungkook gibi birisinin grubunda olduğumu kanıtlayabilecek tek şeydi bu gözler. Bakışlarımdaki gücü ve cesurluğu, duruşumdaki özgüveni herkes farketmişti bu hep bana söylenirdi evet özgüvenliydim, fazlasıyla buna kim karışabilirdi? Bir kez daha kendi kendime sırıttım ve bunun delilik anlamına gelip gelmediğini merak ettim evet deliydim, hem de fazlasıyla..

Buna da kimse karışamazdı, diğer
özelliklerime karışamadıkları gibi odamdan çıkıp merdivenlerden aşağı inerken salonda dikilen annemle karşı karşıya geldim.

Beğeniyle onu süzerken dudaklarımı ısırdım,Benim annem... harikaydı.

Dizlerine kadar inen dar siyah elbisesi ve göğüs dekoltesiyle baştan çıkarıcı gözüküyordu. Ah gerçekten demin annem için bu tabiri mi kullanmıştım? Her neyse, umrumda değildi. Göğüs dekoltesine onaylarca baktım. Bacağı kapatıyorsa bir yeri açması gerekirdi değil mi? Benim gibi sarı olan saçları zarif bir şekilde topuz yapılmıştı, buğulu bir göz makyajı ve kırmızı rujuyla sergide resimlerinden çok o ilgi çekecek gibi gözüküyordu.

𝐓𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐅𝐨𝐫 𝐘𝐨𝐮 ♡ 𝐉𝐢𝐊𝐨𝐨𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin