🛡ayna🛡

41 3 0
                                    

1 hafta sonra...

♡dahyun♡

eunwoo iyice uzaklaşmıştı benden. yüzüme bile bakmıyordu halbuki ondan hoşlanmaya başlamıştım. ona bunu söylemek için yani bir mektup olarak yazdım yani mektubu ona vermek için yanına gittim ama o jisoo ile tutkulu bir şekilde öpüşüyordu. elimdeki mektubu yere düşürdüm. ve ağlayarak orayı terk ettim ve o aynanın olduğu sokağa gittim. chungha birden aynada belirdi.

chungha: geleceğini tahmin etmiştim.

dahyun: nasıl gelicem içeri.

chungha: elini aynanın üstüne koy

dediğini yapıp elimi aynanın üstüne elimi koydum chungha tuttuğu gibi beni aynanın içine çekti üstümde birden uzun bir pembe bir elbise belirdi. saçlarım ise sarımsı grıyimsi. mavimsi bir renk oldu. (kısacası feel spacial şarkısındaki saçı)

chungha: hoş geldin prenses dahyun.

dahyun: hoş buldum.

***

chungha: daha hızlı. hadi!!

dahyun: YAAAA

deyip son yumruğu chungha'nın yüzüne geçirdim. yere yığıldı.

dahyun: ö-özür dileirm çok acıdımı!.

chungha: sana 100 kere söyledim ÖZÜR dilemiceksin.

dahyun: ah pardon

chunhga: yeter artık ÖZÜR dileme!!

dahyun: tamam yaa!

chungha: neyse. yeter bu kadat pratik git üstünü giyin sonrada yemek yiyeceğiz.

dahyun: okey.

pratik odasından çıkıp odama gittim ve uzun elbiseden başka hiç birşey olmayan dolabımdan nane rengi üstünde yaorak kaplamalı yerleri olan bir uzun elbise çıkardım. ve üstüme geçirdim. sonrada. yemek yemek için prenslerin ve prenseslerin olduğu. masaya gittim ve ordaki yerimi aldım. kraliçe gelince hepimiz ayağa kalktık. başını yavaş bir şekilde eyince geri oturduk.

kraliçe: bugün dahyun nasıldı.

chungha: gayet iyiydi beni yere sermeyi başardı.

kraliçe: güzel.

chungha: tek bir sorunu var oda çok duygusal.

kraliçe: duygularını yenmeyi öğrenmelisin dahyun.

dahyun: peki efendim.

kraliçe: güzel yemeye devam edebilirsiniz.

dediğinde yemeyime geri döndüm. yemekleri görünce aklıma nayeon unnie geldi. gözlerim dolmuştu.

dahyun: efendim izlinizle

deyip. hızlıca şelanenin olduğu yere gittim. ve ağlamaya başladım göz yaşlarım damladıkça yerdeki ölmüş bitkiler canlanıyordu

dahyun: n-nasıl?.

birden göldeki yansımam konuşmaya başladı.

yansıma: unutma sen bir melez'sin ve bir çok gücün var. bunları kullanmayı öğrenmelisin.

dahyun: iyi ama nasıl?

dediğim an yansımam kayboldu.

dahyun: nasıl? nasıl? nasıl?!!

jimin: sadece odaklan dahyun bu senin elinde.

birden karşımda prens jimin'i görünce. elbisemin eteğini tuttum ve eğildim.

jimin: ah hayır buna gerek yok. bunu yapma.

dahyun: ama siz bir prens'siniz ve b-

bir anda. parmağımı dudağımın üstüne koyunca şaşırdım. bunu genellikle bana eunwoo yapardı. yavaşça bana yaklaşmaya başladı. öpücek sanmıştım ama beni göle itmişti. bir anda yüzemedim boğuluyordu.

jimin: ah hadi ama o kadar derin değildi.

kendini bırakıp bayılmış numarası yaptım ve hemen yanıma gelip beni kucağına aldı. ve kaldırdı. baygın numarasına. devam ettim bakalım ne yapacak. hafifçe ağzımun kenarı ile gülümsedim. bunu fark etmiş olacakki. birden beni bıraktı ve ben suya geri düştüm.

dahyun: bunu nasıl yaparsın!

jimin: bilmem nasıl. yaparım.

gidecekken ayağından tuttum ve onu suya düşürdüm.

jimin: bunu nasıl yaparsın!

dahyun: bilmem nasıl yaparım.

jimin: gel bakayım sen

bir an yüzerek beni boynuna aldı ve ters bir şekilde attı beni suya. bende onu suyun altına çektim. ama ben ondan uzaklaşıyor bu yüzden hemen boynuna sarıldım. sonrada yüzeye geri çıktık.

jimin: ne oldu hem beni alta çekiyon hemde boynuma sarılmaya başladın

chungha: bence bu kadar yeter daha çalışacaksınız!

hemen sudan çıktık.




aşkımızın sonu *1* 《TAMAMLANDI》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin