#SU

128 7 4
                                    

Hayatta bir şeyler değişebilir. Dikkat ettiğimizde her şeyin sürekli değiştiğini farkederiz. Sevdiğimiz şeyler,zevklerimiz, korkularımız,hayatımızda hep başrolü birlikte oynayacagımızı umduğumuz insanlar, kendimiz. 

Kendimizin bile değiştiği bir durumda sizin için değişmeyeceğine emin olduğunuz kişi kim? Sizin için kalıcı kalemle kaderinizde yazılı olan o kişi kim? Sevdigimizi  düşündüğümüz, görmek için can attığımız o okuldaki çocuk mu? Yoksa varlığından haberimiz bile olmayan gelecekteki partneriniz mi? Ya da öyle birisi var mı?

Gelecekte herkesin değişip, yanınızda sürekli birinin kalabileceğine emin olabilir misiniz? Peki biz kendinizin kötü özelliklerimizi fark ettiğimiz halde görmezden gelmeye devam edersek yanımızda nasıl birileri kalabilir?  Kendiniz olun. Evet, bu doğru bir sözdür. Ama tembellik, kıskançlık, kincilik, bencillik, narsistlik gibi özelliklerinizle kendiniz değil, bu kötü şeylerden kurtulup en saf benliğinizle kendiniz olun.

Değişir. Evet bakın, bu sözlerle size anlatmayı amaçladığım  konu bile değişti. Gidişat elimde olmadan değişti. Demek istediğim şuydu; Giray niye okulda değil? Şaka yapıyorum, yani evet okulda değil ama demek istediğim bu degildi.

Giray'ı hep yanımda sahip olabileceğime nasıl emin olabilirim ki? Ailemi, arkadaşlarımı, sevdiklerimi...

Problem buydu. Bir anda bu dünyadan silinip gidebilirlerdi. Onlar gitmeden önce onlara iyi davranabilmiş miydim? Söylemek istediklerimi söylemiş miydim? Yaptığım hatalar, kırdığım kalpler karşısında onlardan özür dilemiş miydim? Tesekkur etmiş miydim? Pişmanlık duyacağım şeyler yapmış mıydım? Sonralarda geçmişe dönüp değiştirmek istediğim şeyler var mıydı?

İşte  çıkış zili çalmadan önce bunları düşünüyordum. Sonra zil müjdeleyici bir şekilde çaldıktan sonra masadaki kitap defteri  çantama tıkıp çıktım.

Okulun çok büyük olmayan bahçesine vardığımda kalabalığın arasından hızlı adımlarla bahçenin dışına çıktım. Servise binmedim. Bu sefer yürüyecektim. Hava güzelken bunu kullanmak istiyordum.  Özellikle yolda giderken müzik dinlemeyi kesinlikle çok sevdiğim için zaman kaybetmeden kulaklığımı çantadan çıkarıp taktım. Boşa harcanmamalıydı bu yürüyüş, değil mi?  Limana yaklaştıkça gelen serin esintiyle birlikte kulağımda müzik sakince çalmaya başladı.

Bugün, sessizce gökyüzüne bakarken...

Yüzünü yine gökyüzüne çizdim.

Dudaklarını ve gözlerini,

Tüm o sevimli görünümünü.

Şimdi tüm bunları unutmam gerekiyor.

Bakmayacağıma dair kendime söz vermiştim.

Benim için sadece sen varsın, başka kimse olamaz.

Kalbim, artık öğrenebilir miyim?

Seni seviyorum söylüyorum.

Her gün sadece sana bakıyorum,

Kalbim sadece seni görüyor.

Benim için bir tek sen varsın.

Yanımda kalacak mısın?

Sana koşmalı mıyım?

Kalbinden geçeni bilmek istiyorum.

Ben oralarda bir yerlerde var mıyım?

Sensiz tek bir gün, bir hayat düşünemiyorum.

Kalbimi durdurabilir miyim?

Geride kalan günleri hatırla.

Geçmiş anıları geri çağır.

Beni sevmiyorsun, ben ise senden başkasını istemiyorum.

Beni tutman için sadece bekliyorum.

Seni seviyorum söylüyorum.

Her gün sadece sana bakıyorum,

Kalbim sadece seni görüyor.

Benim için bir tek sen varsın.

Daima yanımda kal.

Senin o ilgisiz ifadelerin...

Beni ne kadar dinlediğin umrumda değil.

İtiraf ediyorum, seni seviyorum.

Sen de sadece beni sevdiğin zaman...

Yağan yağmurda gözlerime bak,

Ve beni asla bırakma.

Bu cesareti bulabilir misin?

Kalbinden geçeni bilmek istiyorum.

Limana iyice yaklaştım ve amaçsızca dolaşmaya başladım. Evimizin yolu üzerinde burasının olması çok güzeldi. Kendimle ve düşüncelerimle baş başa kalıp yaptıklarımı sorguluyordum. Ne yapmam gerektiğini, bundan sonra nelere karar verecegimi düşünebiliyordum. Temiz hava iyi geliyordu. Beynimde ferahlığı hissedebiliyordum ve içimden geçenleri denizden gelen bir ilhamla şarkı sözlerine dökebiliyordum. Kısacası burası benim çözüm noktamdı. 

Oldukça yavaş bir şekilde yürürken kısılan gözlerimde etrafı taramaya başladım. Neyi görmeyi istiyordum? Cevabı zor değildi.

Ama görmeyi istediğim ile gördüğüm aynı kişi olmasına rağmen görmek istediğim bu görüntü değildi:

Giray şehrin coşkun sularına düşüyordu.











4 SANİYE.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin