#Kabuslarımın Yerlisi#

227 16 9
                                    

Multimedya, yeni çocuk :D Keyifli Okumalar

Koşuyorum. Akciğerlerim yırtılırcasına nefessiz kalırken koşuyorum. Koşmak gerekiyor. Kaçıyorum.Takılıp düşüyorum. Tekrar kalkıp koşuyorum.

Ondan kaçıyorum.

Olduğum yer ve çevrem sürekli değişirken koşuyorum. Boş bir sokak, ardından ortalama bir cadde.

Arkama savrulan saçlarımın arasından bakıyorum. Sinsi bir gülümsemeyle kovalıyor. Yüzü net değil. Kim olduğu hakkında bir fikrim yok ama tek bildiğim göz alıcı bir güzelliğe sahip olduğu.

Önüme dönmeme fırsat kalmadan bir şeye takılıp düşüyorum. Kalkmaya çalışıyorum ama bacaklarım hareket etmiyor. Kemiksiz bir et yığınından farksız ama görünüşü normal. Arkama tekrar bakıyorum korkuyla. Mükemmel yüzü kötülükle parlarken yaklaşıyor. Kalkmaya çalışıyorum tüm gücümle ama olmuyor. Bacaklarım beni dinlemiyormuş gibi benim aksime öylece duruyor.

İyice yaklaşıyor, yaklaşıyor. Hareket edemediğim için artık yavaş geliyor. Beyaz ellerini bana uzatıyor.

****

Hatırladığım kabusumla irkiliyorum. Karşımda hiç tanımadığım, kabuslarımın yerlisi duruyor. Yüzüne bakıyorum. Aynı kabusumdaki gibi bir yüzü var ama daha net. Bana bakmıyor. Ayakkabısını çıkarmakla uğraşıyor. Beni tanımıyormuş gibi görünüyor.

Korkuyorum. Yavaşça bir adım geri gidiyorum elim hala kapının kolunda. Ama bu gerçekten ilginç olan durumu idrak edemiyorum. Nasıl oluyor da rüyalarımı defalarca kabusa dönüştüren çocuk, canlı ve gerçek bir şekilde karşımda duruyor? Beni asıl korkutan ve şaşırtan şey adını bilmediğim çocuk değil,bu çocuğu neden rüyamda gördüğüm. Onu hiç bilmememe rağmen, aşinayım. Aslında biliyorum. Hem de çok. Ama farklı yönde. Belki de bildiğimi sanıyorum. Ondan korkacak, kabuslarıma girecek kadar tanıyorum. Ama adını bile bilmeyecek kadar yabancıyım.

Diğer misafirlere yaptığım gibi tekrar gülümsemeye çalışıyorum. Kafasını kaldırıp kısaca bana baktıktan sonra içeri geçiyor. Bordo rengiyle kaplı salona doğru gidiyoruz.

Klasik misafir karşılamalarından yapmaya başlıyorum. Yakın tanıdıklarımdan olmadıkları için kısaca el sıkışıyorum. Sıra adını bilmediğim çocuğa gelince gülümseyerek yüzünü dikkatle incelerken elini sıkıyorum. Buz gibi elleri. Yüzü güzel.. Ama beni ürküten cinsten.Kabuslarımdaki gibi... Herhangi bir tatlı çocuğa baktığımdaki gibi hissetirmeyen cinsten. O da kısaca gülümsüyor. Gözleri parlıyor şeytani bir parıltıyla. Belki de sadece bana öyle geliyor. Belki de o da beni cidden umursamayan ve tanımayan herhangi bir çocuk. Sanırım her şeyi abartmamalıyım. Çünkü yüzüme tam olarak bakmıyor bile.

Rüyamda neden onu gördüğümü anlayamıyorum. Hiç tanışmadım, konuşmadım, karşılaşmadım...Bekle, karşılaşmamış olmam imkânsız. Birinin,rüyasında birini görmesi için bir yerlerde muhakkak onu görmesi gerektiğini duymuştum. Belki gerçek hayatta belki televizyonda belki de başka bir yerde ama kesinlikle görülmüş olması lazım. Tanışılması değil belki.

Bu demek oluyor ki kuşkusuz onu önceden gördüm.

Salonun köşesinde bir koltukta oturmuş bir şekilde zihnimi yokluyorum. Hafızamı zorluyorum. Arkalarında bir yerlerde muhakkak o olmalı. Hatıralarımı düzenleyip ayıklıyorum. Giray'la pikniğe gitmemiz, Giray'la servise binmemiz, Giray'ın bizi bulması, Giray'la kaybolmamız, Giray'ı çekmem ve Giray'ın bana sinirlenmesi. Ah cidden, aklıma geldikçe kendimi zavallı gibi hissediyorum ve Giray'la bir sonraki karşılaşmamızda nasıl davranacağım ve ne diyeceğim hakkında gram fikrim yok.

Beni sinirlendiren anılarıma rağmen hatırlayamıyorum ve bu beni cidden şaşırtıyor çünkü her ne kadar beni etkilemese veya ilgilendirmese de yakışıklı bir çocuk ve ben farketmemişsem bile Mine'nin kesinlikle dikkat edeceğine eminim. Düşünceme gülüyorum.

Annem ve babam misafirlerle sohbete dalmışken, adını "hala" bilmediğim kabuslarımın yerlisi, gerçeğin yabancısı olan varlık konuşmaları dinleyip arada gülüyor ama genellikle telefonuyla uğraşıyor. Sonra tek soru işaretinin onunla nerede karşılaşmış olduğumu bilmemem değil, annemgilin onları nereden tanıdığını bilmememin olduğunu farkediyorum. Ve bir şeyler çıkarabilmek için konuşmayı dinlemeye başlıyorum.

Dinliyorum.Dinliyorum...Ama dinlemeye en başta baslamadığım için sohbetin ne ile ilgili olduğunu anlayamıyorum. Pes edip arkama yaslanıyorum. Misafirler gidince anneme soracağım.Kolay yoldan.

ARKADAŞLAR TEKRAR SORUYORUM GİRAY'I VE BU YENİ ÇOCUĞU AKLINIZDA NASIL CANLADIRDINIZ? ÇÜNKÜ KİTABIN KAPAĞINI ONA GÖRE AYARLAYACAĞIM ^_^ YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİNN OYLARINIZI DAA

VE SİZCE BU KABUSLARININ YERLİSİ OLAN ÇOCUKLA ALAKASI NE :D ADI NE OLABİLİR?

YENİ BÖLÜMDE NELER OLABİLİR?

TAHMİNLERİNİZİ BEKLİYORUMM ^_^KSKSKSKS VE SORULARIMA CEVAP GELMEDİĞİ SÜRECE YENİ BÖLÜME ZOR GEÇERİM...:(

4 SANİYE.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin