Sözünü Tutar Mısın?

301 17 4
                                    

EYLÜL
Görkem:Şerefsiz.
Eylül:Ya ben ona güvenmiştim güvendim ben onun yanımda oldum. Nasık yapar bunu ya? Nasıl beni küçük düşürür?
Masal:Ya aşkım benim sakin ol. Huylu huyundan vazgeçmiyormuş. Biz onu güvenilir biri sanmışız.
Ayşe:Allah onun belasını versin.
Görkem:Onu hele bir buluyum
Masal:Görkem sende yangına körükle gitme
Görkem:Napıyım Masal görmüyor musun Eylülü?
Masal:Görkem hayatım lütfen biraz daha sakin ol sen öyle yapınca Eylül rahatlamıyor.
Görkem:Öf iyi tamam ben eve gidiyorum.
Masal:Bekle biz de gelelim. Sende sakın kendini üzme Eylül Acar
Eylül:Tamam

Kapı çalınca açmaya gittim karşımda Aliyi görünce kapatmaya çalıştım ama kapıyı tutmuştu.
Ali:Eylül dinle beni
Eylül:Dinlemiycem git buradan
Ali:Lütfen Eylül
Eylül:İstemiyorum şimdi defol git yoksa polis çağırıcam.
Ali:Beni o kadar mı sevmiyorsun?
Eylül:Sevmiyor değilim nefret ediyorum senden!
Hiçbir şey demesine izin vermeden kapıyı kapattım. Kapının önüne çöküp ağlamaya başladım.

ALİ
Eylül kapıyı kapatınca kapının önüne çöküp yaslandım.
Ali:Neden dinlemiyorsun beni? Bir anlatsam her şeyi

Pes edip eve gittim. Ilık bir duş alıp Kereme gittim. Keremin evine girdiğimde iki tane kızla oturup içki içtiğini gördüm.
Ali:Naber kanka
Kerem:Oo Ali bey gelsene
Ali:Ver bir bardak
İçkiyi tek dikişte bitirdim. İkinci üçüncü bardaktan sonra tam anlamıyla sarhoş olmuştum.
Kız:Ben çok yoruldum biraz dinlenmeye gidelim mi yakışıklı?
Kız tişörtümün yakasından tutup beni yatak odasına götürmüş ve öpmeye başlamıştı.

SABAH
Gözlerimi açtığımda başım ağrımaya başladı. Kafamı çevirdiğimde yanımda bir tane kızın yattığını gördüm. Odanın banyosuna girip soğuk bir duş alıp Keremin kıyafetlerinden giyindim ve evden çıktım. Okula gittiğimde Eylül yüzüme bile bakmamıştı. Birden Gamze gelip bana tokat attı.
Ali:Noluyor be? Naptığını sanıyorsun sen kızım?
Gamze;Beni aldatmışsın?
Ali:Kimle?
Gamze:Sen daha iyi bilirsin dün yattığın kız mesela
Ali:Gamze beynim çatlıyor zaten ne halt yersen ye karşıma da çıkma
Gamze:Aa özür dileyeceğine dediğin şeye bak Ali. Sen nasıl şerefsiz bir insansın ya. Burada sevgilin kendini parçalasın sende onu kov öyle mi?
Ali:Birincisi sen benim sevgilim değilsin. İkimcisi kiminle dolaşırsam dolaşırım bundan sanane üçüncüsü defol git şimdi.
Eylüle baktığımda bana iğrenerek bakıyordu.
Gamze:Allah belanı versin
Ali:Verdi zaten. Değer verdiğim insanlar istemediğim halde hayatımdan gitti. Ama seni ben kovuyorum.
Gamze gittikten sonra Eylüle baktım.
Eylül:Sana güvenmemekte haklı olduğumu bir kere daha kanıtladın.

Dersten çıkınca Eylülün sınıftan çıktığını görüp peşinden gittim. Arka bahçede tek başına oturuyordu yanına gidince hemen kalktı.
Ali:Eylül yeter! Dinle artık beni!
Eylül:Neyini dinleyim ya? Beni nasıl kandırdığını mı? Napıcaksın yüzüme bakarak gülecek misin?
Ali:Anlatmama izin ver
Eylül:Ne söylersen söyle sana inanmıycam.
Ali:Karşında ben değil de o küçükken tanıştığın Ali olsa inanır mıydın?
Eylül:Hayır.
Ali:Ama onu dinlerdin dimi?
Eylül:Evet
Ali:O zaman dinle!
Eylül:Saçmalamaya başladın iyice ben gidiyorum.
O giderken ben de sadece arkasından baktım. Bir şey yapıp ona gerçekleri anlatmam gerekiyordu. Ama nasıl?

EYLÜL
Gelen telefonla okuldan çıktım. Parkta Merti görünce yanına gittim.
Eylül:Ne var? Ne istiyorsun?
Mert:Yalvarırım benden şikayetçi olma
Eylül:Neden? Beni itip yardım istediğimde de beni orada bırakıp gittiğin için mi?
Mert:O an ne yapacağımı bilemedim Eylül anlasana. Ben şok olmuştum. Sevdiğim kızı öyle görünce-
Bir anda birisi koşarak gelip Merte yumruk. Şaşkınlığı bırakıp baktığımda onun Ali olduğunu gördüm. Ali onu yerde bırakıp yanıma geldi
Ali:Bu herifle ne işin var senin? Beni çıldırtmaya mı çalılıyorsun?
Eylül:Sen beni mi takip ettin?
Ali:Bu şerefsiz sana bir şey yapabilirdi.
Eylül:Ama yapmadı.Hem sen benim peşimi bıraksana ya. Seni yakınımda görmek istemiyorum. Sınıf hariç ne yazık ki
Ali:Ben seni yeni buldum anladın mı şimdide kaybedemem? Anlatmama izin ver.
Eylül:İyi tamam anlat.

Biz o şekilde konuşurken Mert ayağa kalkmış belindeki silahı bize doğrultmuştu. Ali arkası dönük olduğu için farkında değildi.
Eylül:Alii!
Ve silah sesi. Ve yere düşen Ali.

Hemen yere çöktüm Alinin kafasını dizime yerleştirdim.
Eylül:Ali. Alii!
Ali:E-Eylül
Eylül:Yorma kendini yorma. Yardım edin!
Etrafımızdakiler ambulansı aramışlardı. Kısa sürede ambulans gelmiş ve Aliyi hastaneye götürmüştü. Ali ameliyata alınırken bende ameliyathanenin kapısında bekliyordum. Ben koridorda dört dönerken bizimkiler gelmişti.
Masal:Eylül
Eylül:Masal
Hemen gelip bana sarıldı.
Kerem:Ali Ali nerede?
Eylül:Ameliyata aldılar.
Kerem:Nasıl oldu bu?
Eylül:Benim yüzümden
Görkem:Eylül saçmalama sen mi vurdun da Aliyi
Eylül:Ben Mertin yanına gitmeseydim.
Diyip ağlamaya başladım.
Kerem:Senin yüzünden kardeşim içerde benim. Dua et iyileşsin yoksa hayatı sana zehir ederim Eylül Acar. Zehir!
Ayşe:Ne diyorsun ya sen? Asıl sen benim kardeşime bir şey yapmaya kalkarsan seni gebertirim Kerem!
Kerem:Sus lan! Nereden de o okula geldik anasını satayım! Kardeşim buradan çıksın hiçbiriniz yaklaşamayacaksınız bize!
Ayşe:Çok meraklıydık size zaten!
Ayşe yanıma geldi.
Ayşe:Sen onu takma senin hiçbir suçun yok

İçeriden hemşire elinde bir torbayla dışarı çıktı.
Hemşire:Eylül kim?
Eylül:Benim
Hemşire:Bunlar hastanın üstünden çıktı. İçinde sizin için bazı eşyalar var.
Sandalyeye oturup torbayı açtım. İçinde bir zarf ve Alinin cüzdanı telefonu falan vardı. Zarfı elime aldım üstünde Eylül yazıyordu. Açtığımda içinden benim yırttığım fotoğrafın sağlam hali ve benim yırttığım parçaların birleşik olduğu iki fotoğraf. Benim kolyem ve onun eşi olan kolye. Son olarak da bir not çıktı.

Eylül
Belki beni dinlememişsindir diye bu zarfı hazırlamak istedim. Biliyorum o sahte hesabı açtığım için bana kızgınsın. Ama kendim karşına çıkamadım.Çünkü o zamanlar bana güvenmiyordun. Bana güvendiğini hissettiğimde de nasıl toplayacağımı bilememiştim ki sen mesajları gördün. Evet o küçük çocuk bendim. O Ali benim. Ben seni hiç unutmadım Eylül. Ben bilerek o okula geldim. Benim çok sevgilim oldu ama sen hep aklımdaydın. Okula geldiğimde seni görünce içim bir değişik oldu. Tarif edemedim. Seninle tanışmadan da onun sen olduğunu gözlerinden anladım. Bana yine kızıcaksın biliyorum. Ama saklamak zorunda kaldım. Önce güvenini kazanmalıydım. İlk başta seni sevdiğimi anlayamamıştım ama şuan eminim. Ben seni seviyorum Eylül...

Gözyaşlarım kağıdı ıslatırken doktor çıktı hemen yanına gittim.
Doktor:Hastanın durumu gayet iyi şimdi normal odaya alıcaz uyandığında girebilirsiniz geçmiş olsun
Eylül:Sonunda
Hemen koşup Ayşeye sarıldım.
Ayşe:Boşuna üzüldün o kadar Ali güçlüdür demiştim.
Kerem:Ne zaman dedin onu be
Ayşe:İçimden dedim sanane ya

Hemşire:Hasta uyandı.
Kerem:Girebilir miyiz?
Hemşire:Kalabalık girmeyin
Kerem:Tamam, şey Eylül önce sen gir.
Eylül:Teşekkür ederim.
Kapıyı açıp içeri girdim. Elimde de kolyeler vardı.
Ali:Eylül
Gözyaşlarımı daha fazla tutamadan gidip sarıldım Aliye.
Ali:Ben öldüm de cennette miyim şuan?
Eylül:Ölüm deme bana
Ali:Bu ne samimiyet Eylül hanım
Eylül:Gözünü kapat
Ali:Neden?
Eylül:Kapat gözünü
Ali gözünü kapatınca elimdeki kolyelerden birini kendime diğerini de onun boynuna taktım. Yaklaşıp dudağına kısa bir öpücük bırakıp geri çekildim. Şaşkın bir şekilde gözlerini açtı. Boynuna baktı benim boynuma baktı.
Ali:Sen
Eylül:Öğrendim
Ali:Ben senden sakladığım için öz-
Sözünü kesip dudaklarına yapışınca bana karşılık verdi. Ayrılınca alnını alnıma dayadı.
Ali:10 yıl önce verdiğimiz sözü tutar mısın Eylül Acar?
Eylül:Tutarım Ali Göktürk.
Gülümseyip sarıldım. O sırada bizimkiler de içeri girdi.
Masal:Ay siz çok tatlısınız ama
Görkem:Tabi bizden sonra.

Çocukluk-BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin