Saklamak

258 19 3
                                    

ERTESİ GÜN
Okula gelince Masal yanıma geçti. Hoca yanında bir öğrenciyle sınıfa girdi.
Hoca:Çocuklar bu arkadaşınız okula yeni geldi. Kendini tanıt oğlum
Yusuf:Merhaba ben Yusuf
Hoca:Hmm şöyle yapalım. Ali sen en arkaya geç Masal sen Görkemin yanına
Masal:Olmaz hocam.
Hoca:Öyle mi hanımefendi, geç dedim sana Masal. Yusuf sende Eylülün yanına geç.

Teneffüs olunca Yusufla tanıştık.
Eylül:Ben kantine gidiyorum.
Yangın merdiveninin olduğu yerden kantine inmeye başladım. Sonra bir anda kendimi duvara yaslanmış şekilde buldum. Önümde de Yusuf vardı.
Eylül:Y-Yusuf napıyorsun?
Yusuf:Çok güzelsin
Eylül:Çıkar mısın?
Yusuf:Kabul et bende yakışıklıyım.
Eylül:Allah sahibine bağışlasın da ben geçiyim artık.
Yusuf:Sahibim sen olmak ister misin?
Eylül:İstemem
Yusuf:Neden çok uyumluyuz bence
Eylül:YA GİT BAŞIMDAN!
Yusuf:Tamma tamam bağırma. Sadece bir öpücük alıp gidicem.
Bana yaklaşırken onu itmeye çalıştım.
Ali:Sen şöyle bir gelsene
Eylül:A-Ali
Ali Yusufu kolundan çekmişti
Ali:Sen kantine git
Eylül:Ali bir şey yapma
Ali:Sana kantine git dedim.

Gitmedim bir merdiven aşağıda onları izlemeye çalıştım. Ali Yusufu iyice dövmüştü. Sonra da aşağı indi.
Ali:Sana git demedim mi?
Eylül:Teşekkür ederim
Ali:Sana bir şey yapmadı dimi
Eylül:Hayır.
Ali:Tamam

Diyip okulun bahçesine gitti. Bende peşinden gittim.
Eylül:Ali daha ne kadar böyle olucaz
Ali:Bilmem
Okuldan çıkıp şoföründen anahtarı alıp arabaya bindi.
Eylül:Ali bekle!
Dinlemeden arabayı çalıştırdı. Hemen koşup arabanım biraz ilerisinde durdum. Dik bir yokuşun alt tarafında ben üst tarafında Ali ve arabası duruyordu.
Eylül:Hadi ezsene beni
Bana bakıp arabayı hareket ettirdi. Aşağı gelirken hızlanmaya başlayınca gerildim. Durmayacağını anlayınca kenara çekildim ama geç oldu. Araba bacağıma çarptı. Ben yere düşerken sadece arabanın hızla gidişini görebildim. Kerem Görkem ve kızlar hemen yanıma geldi
Görkem:Naptığını sanıyor bu ya?
Eylül:Bacağım acıyor.
Kerem:Ali gitti mi?
Eylül:Evet
Kerem:Görkem yürü bakalım şuna.

GÖRKEM
Kızları bırakıp aşağı doğru koşmaya başladık. Kızlar gözden kaybolurken ilerde binaya çarpmış olan arabayı gördük. Bu Ali'nin arabasıydı.
Kerem:Ali!
Görkem:Kerem dur sakin ol
Kerem:Görkem kızların yanına git Eylülü hastaneye götür Aliden de bahsetme ben sana haber vericem.
Görkem:Tamam

Hemen koşarak çıktım yokuşu kızların yanına geldiğimde nefes nefese kalmıştım.
Ayşe:Görkem Kerem nerede?
Görkem:Şey... Aliyi bulamadık. Ben Eylülü hastaneye götürmek için geldim o da Aliyi arıyacaktı.
Diyip ayağa kalkamayan Eylülü kucağıma alıp hastaneye götürdüm. Eylülün bacağı çatlamıştı bir süre alçıda kalması gerekiyordu. Kızlar hastane odasında dururken Keremi aramak için odadan çıktım kapının önünde keremi aradım
Kerem:Görkem
Görkem:Kerem noldu Ali iyi mi?
Kerem:Arabanın içinde sıkışmış. Ekipleri bekliyoruz çıkarmak için. Görkem... Ali çok kötü durumda.
Görkem:N-Nesi var?
Kerem:Kaza anında cam saplanmış kardeşim kan kaybediyor Görkem
Görkem:Ali güçlüdür. Bir cam saplantısı onu yıkamaz, sen de sakin ol bir gelişme olduğunda beni ara
Kerem:Ekipler geldi şimdi i. Hastaneye gidince ararım seni kapatıyorum.
Görkem:Tamam
Masal:Görkem.. Noluyor?
Görkem:Bir şey yok
Diyip yüzüne bile bakmadan odaya girdim.
Görkem:Eylül daha iyiysen çıkalım
Eylül:Kerem aramadı mı?
Görkem:Konuştum az önce hala bulamamış.
Eylül:Tamam gidelim o zaman

Eylülü taksiye bindirip eve götürdük eve girince Rüzgar hemen yanına geldi
Rüzgar:Abla
Eylül:Ablacım
Rüzgar:Noldu sana
Eylül:Düştüm rüzgarım
Ayşe:Rüzgarcım ablan çok yorgun şuanda o biraz dinlensin olur mu?
Rüzgar:Peki tamam

EYLÜL
Zor da olsa yukarı çıkıp yatağıma yatmıştım. Aliyi merak ediyordum. Telefonumu aldım ve aradım.
X:Alo
Eylül:Alo Ali
X:Siz Ali beyin yakını mısınız?
Eylül:Sev-Eski sevgilisiyim de siz kimsiniz?
X:Ali bey Koşuyolu koleji yakınlarında bir kaza geçirmiş.
Eylül:Ne!
X:Sakin olun lütfen şuanda ameliyata alındı.
Eylül:Hangi hastane......... Hemen geliyorum.

Telefonu kapatınca bağırdım.
Eylül:Görkem!
Görkem:Eylül! Noldu?
Eylül:Biliyor muydun?
Görkem:Neyi?
Eylül:Alinin kaza geçirdiğini
Görkem:E-Eylül
Eylül:Neden bana söylemedin!
Görkem:Ciddi bir şeyi yok sakin ol bacağın kötü durumda
Masal:Yalan söylüyorsun
Görkem:Masal!
Masal:Ne? Hastanede saplanmadan bahsettin hem de Keremle konuşuyordun
Görkem:Masal kes sesini!
Ayşe:Görkem bu böyle olmaz Eylülü götürelim Ali iyiyse de kendi gözleriyle görsün
Görkem:Ben şimdi Keremi arıycam durumunu öğrenicem tamam mı? Siz de burada durun.
Masala bakarak
Görkem:Beni de dinlemeyin!

GÖRKEM
Odadan çıkıp Keremi aradım. Telefonu açtığında ağladığını anlamıştım.
Görkem:Ali nasıl?
Kerem:Kötü! Kardeşim ölüyor Görkem
Görkem:Eylül öğrendi gelmek istiyor
Kerem:Gelsin
Görkem:Tamam
Telefonu kapatıp içeri girdim
Ayşe:Noldu?
Görkem:Hastaneye gidiyoruz. Alinin sana ihtiyacı var Eylül
Evden çıktım. Gözlerim dolmaya başladı. Peşimden Masal gelmiş fark etmedim. Dalıp gitmişim önüme geçti elimi tuttu.
Masal:Görkem durumu nasılmış?
Görkem:Kötü. Kötüymüş Masal
Masal:Görkem ben çok özür dilerim. Yaptıklarım için, dediklerim için, her şey için özür dilerim Görkem. Sana bir şey olursa ben naparım?
Gözlerinin dolduğunu görünce sarıldım.
Görkem:Bana hiçbir şey olmayacak ben her zaman senin yanında olucam.
Masal:Söz mü?
Görkem:Söz

Eylüller de gelince taksiye binip hastaneye gittik. Tekerlekli sandalyede ameliyathanenin önüne doğru gitti Eylül.
Eylül:Kerem! Ali nerede?
Kerem:İçerde hala çıkmadılar
Eylül:Neden çarpmış?
Kerem:Frenleri patlamış. Nüyük ihtimalle sana da bilerek çarpmadı
Eylül:İyi olur dimi
Görkem:Olur tabi! O seni bırakır mı hiç?
Ayşe:Aynen öyle
Eylül:Benden bir şey saklıyorsunuz
Masal:Ben dayanamıycam. Eylül Ali çok kan kaybetmiş
Eylül:Ne?
Görkem:Masal
Masal:Ne masal. Ben kardeşim dediğim insana yalan söylemem.

Çocukluk-BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin