Özür

275 18 13
                                    

Gözümden bir damla yaş süzülürken salondan çıkmıştım. Ali önden çıkmıştı Kerem peşinden gitmişti ama Ali sinirliydi.
Masal:Eylül napalım ne istersin?
Eylül:Eve gidicem
Masal:Tamam gel gidelim biz
Eylül:Yok. Evime gidicem.
Ayşe:Eylül bir şey olursa
Eylül:Ararım.

Binadan çıkıp taksiye bindim. Eve gelince inip kapıyı açtım. Burnuma dolan kokuyla gözlerim kapattım. Yüzüme gülümseme yerleşti.Odaya çıkıp yatağa oturdum. Komodinin üstünde duran fotoğrafımıza baktım. O zaman ne kadar mutluymuşuz. Fotoğrafı bırakıp salona gittim. Çok dağınıktı. Ali burada kalıyordu ama hiç toplamamış. Bazı döküntüleri topladım. Battaniyeyi katlarken yere bir kağıt düştü. Kağıt bir faturaydı. Otel faturası. Ali adına.Dayanamadım hızlıca otele gittim. Oteşde resepsiyona oda numarasını sordum. Söylemediklerinde eşi olduğumu söyledim. Odayı öğrendiğim gibi kapıya gittim. İçeriden ses gelmedi. Koridorun başında Aliyi görünce saklandım. Odaya girdiğine emin olunca kapıyı dinlemeye başladım.
Ali:Anne sen nasıl yaptın bunu? Oğlun gözünün önünde acı çekerken nasıl yapabildin?
Kader:Annecim ben o kızın öyle biri olduğunu bilemezdim.
Ali:O kız kendi kafasına iş yapmasaydı Eylül yanımda olucaktı. Şimdi hiçkimsem yok
Kader:Ben varım
Ali:Benim arkamdan iş çeviren kadın annem olamaz.
Kader:Ali
Ali:Benim tek suçum var o da o kız ilk böyle bir şey yaptığında akıllandı sanıp kovmamak. Ama bunu Eylül anlamıyor anne. Biz bugün neredeyse boşanıyorduk. Tamamen kaybediyordum aşkımı.
Kapıya vurdum.
Eylül:Ali! Ali aç kapıyı!
Ali kapıyı açınca hemen sarıldım
Ali:Eylül
Eylül:Özür dilerim. Çok özür dilerim
Elini belime sardı. Kafasını boynuma gömdü. Ayrılınca yüzümü avcunun içine yerleştirdi.
Ali:Senin bir suçun yok. Bende olsam yanlış anlardım
Eylül:Çok özür dilerim
Göz yaşlarımı tutamadım
Ali:Ağlama ben dayanamam senin ağlamana hadi gel evimize gidelim
Eylül:Tamam
Elimden tutup otelden çıkardı. Eve girince bana bir daha sarıldı.
Ali:Çok özledim çok
Eylül:Hepsi benim yüzümden
Ali:Hayır benim yüzümden benim onu kovmam gerekirdi.
Eylül:Ben burayı topladım. Ve çok yoruldum o yüzden yatıcam.
Ali:Tamam ben Masala gidip eşyalarını alıyım
Eylül:Tamam ama geç kalma korkarım
Ali:Tamam güzelim.

Ali gidince yukarı çıktım. Üstümü değiştirip yattım. Seslere uyanıp gözümü araladım. Ali bavulu odaya sokmaya çalışıyordu.
Eylül:Aşkım?
Ali:Uyandın mı?
Eylül:Evet
Ali:Sana çok hasret kaldım
Diyip yatağa oturdu.
Eylül:Öyle mi?
Diyip doğruldum.
Ali:Evet özellikle de
Diyip dudağıma yapıştı. Bende ellerimi ensesinde birleştirdim. Kendim geri yatar vaziyete geçip Aliyi de çektim. Alinin eli tişörtümün etekleriyle buluştu.

Gözlerimi açtığımda Alinin yanındaydım. Yataktan kalkıp sabahlığımı üstüme giydim. Kuşağını bağlayıp aşağı indim. Mutfakta atıştırmalık bir şeyler hazırlarken Ali yüzümü çevirip dudağıma uzun bir öpücük bıraktı.
Eylül:Uyandın mı?
Ali:Hemde çok huzurlu bir şekilde.
Elimdeki salatalık dilimini Aliye yedirdim. Ali de beni kaldırıp tezgaha oturttu.
Eylül:Ya napıyorsun?
Yavaş yavaş yaklaşıp dudağıma kısa kısa ama sık sık öpücükler bıraktı. Durup konuştu.
Ali:Seni çok özlediğimi söylemiştim. 2 haftadır öpemedim seni
Eylül:Hakettin ama
Ali:Acısını çıkartırım ama
Eylül:Nasıl yapıcaksın onu?
Beni öpmeye devam etti. Öperken sabahlığımın kuşağını açtı. Sabahlık omuzlarımdan düştü. Ali boynumu öperken beni kucağına aldı. Beni öperken odaya götürdü...

1 AY SONRA
Ali uyurken okula gitmek için evden çıktığımda karşımda İlkayı gördüm
Eylül:Ne işin var burada?
İlkay:Özür dilemek için geldim
Eylül:Gerek yok bir daha buraya yaklaşma bile sakın.
İlkay:Ben çok pişmanım
Eylül:Seni o gönderdi dimi?
İlkay:Kim?
Eylül:Kader hanım
İlkay:Evet.
Eylül:İyi şimdi buradan defolup gidiyorsun ve bir daha gelmiyorsun.
İlkay:Peki Eylül hanım.

İlkay gidince arabaya binip Kader hanımın evine sürdüm. Eve gelince kapıyı yumruklamaya başladım. Kapı açılınca içeri girdim
Eylül:Ne zaman vazgeçiceksin?
Kader:Ne diyorsun sen?
Eylül:Bizi ayırmaya çalışmaktan ne zaman vazgeçeceksin. O kızı yine göndermişsin bize
Kader:Saçma sapan konuşmayı kes. Ben kimseyi göndermedim.
Eylül:O kız öyle demiyor ama Kader hanım
Koltuğa oturup bacak bacak üstüne attım.
Kader:Oğlumla daha ne kadar aramı açıcaksın? Daha neye uğraşıyorsun
Eylül:Onu kendinden sen uzaklaştırıyorsun. Bundan sonra ya bizi kabul edersin ya da ben her şeyi bir bir Aliye anlatırım.
Kader:Bak bak küçük hanım tehdit de edermiş.
Eylül:Söz konusu Aliyle olan ilişkimse her şeyi yaparım.
Kader:Yanlış kişiyle uğraşıyorsun. Hayatını mahvederim senin.
Eylül:Asıl sen yanlış kişiyle uğraşıyorsun. Benim neler yapabileceğimi bilmiyorsun daha. Sana söyledim ya aramızdan çekilirsin ya da ben Aliye onu nasıl kandırdığını anlatırım.
Kader:Eh yeter be.
Kolumdan tutup beni kapıya doğru çekiştirmeye başladı gitmemek için direnmeye çalışırken salondan inen küçük merdivenin başında ayağımı burkup düştüm. Merdiven 5 basamaklıydı. Karnıma giren ağrıyla kıvarnmaya başladım.
Eylül:Ahh
Kader:Eylül iyi misin?
Eylül:Canım acı- AHH Yardım et!
Bacaklarımda hissettiğim ıslaklıkla pantolonuma baktım. Krem rengi pantolonum kıpkırmızı olmuştu.
Eylül:Ambulans çağır Ahh canım acıyoo!
Kader:S-Sen hamile misin?
Eylül:Ne hamileliği saçmalam ahh.... Ambulans çağır.
Kader:Naptım ben?
Endişeyle ayağa kalkıp koşarak evden çıktı. Arkasından bağırsam da dönmedi. Zar zor çantamdan telefonumu çıkartıp Aliyi aradım
Ali:Sevgilim
Eylül:Ali.... Annenin evine gel
Ali:Eylül sen iyi misin?
Eylül:Çabuk ol.

Telefon kapandıktan bir süre sonra daha kıvranmaya devam ettim. Karnımdaki sancı hafiflemişti. Kapı çalınca zarzor kapıyı açtım. Açtığım gibi kemdimi yere bıraktım
Ali:Eylül? Noldu sana? Aşkım duyuyor musun beni?
Eylül:Ali noluyor bana?
Ali:Tamam hastaneye gidicez güzelim dayan.

Beni kucağına alıp arabaya bindirdi.
ALİ
Hastaneye gelince Eylülü kucağıma alırken sedye getirmeleri için bağırıyordum. Sedye gelince oraya yatırdım Eylülü.
Hemşire:Hastanın nesi var?
Ali:Merdivenden düşmüş
Hemşire:Hastanın nesi oluyorsunuz?
Ali:Eşiyim
Hemşire:Eşiniz hamile mi?
Ali:Hayır, yani bilmiyoruz.
Hemşire:Lütfen burada bekleyin içeri girmeyin. Eylülü odaya aldılar. Bense sadece kapıda bekliyordum. Bir süre sonra doktor dışarı çıktı.
Doktor:Hastanın eşi siz misiniz?
Ali:Evet benim. Karımın nesi var?
Doktor:Beyefendi. Üzgünüm bebeği kaybettik.
Ali:Ne? Ne bebeği?!
Doktor bir şey demeden gitti. Duvar dibine çöktüm gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Eylül:A-Ali
Eylülün sesini duyunca hızlıca kalkıp yanına gittim.
Ali:Güzelim? İyi misin birtanem?
Eylül:İyiyim. Ali benim neden kanamam olmuş. Yoksa...
Ali:Yoksa?
Eylül:Hamile miymişim? Doğruyu söyle bana
Ali:Aşkım
Eylül:Gözlerini kaçırıyorsun. Gitti mi? Gitti dimi?
Kaybettik biz onu dimi?
Ali:Güzelim
Eylül:Bizim haberimiz bile yoktu. Ali ben farketseydim bilseydim böyle olmazdı. Ben annenin yanına gitmezdim. Ali ben çok özür dilerim.
Ali:Sakın özür dileme güzelim sakın.
Eylül:Seni çok seviyorum.

Bu bölümün sonunda size bir kaç soru sormak istiyorum.
1-EyAl bebeği üniversite zamanı mı olsun üniversiteden sonra mı?
2-MasGör evlensin mi?
3-AyKer'e de ağırlık gösteriyim mi?
4-Diğer çiftlere de olaylar yazayım mı? Yoksa çok nadir mi olay yazayım?

Çocukluk-BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin