İçinden bir sürü fotoğraf çıktı. Bir de mektup. Fotoğraflara bakmadan önce mektubu açtım.
Bunu sadece mektup olarak gönderecektim ama inanmazsın veya o Ali seni kandırır diye fotoğrafları da koydum. Benim kim olduğumu sorma! Ama Sude değilim. Ali Sudeye yalvardı anlatmaması için ama ben senin kandırılmana göz yumamadım.
Bir dost
Mektubu bırakıp fotoğraflara baktım. Bir barda çekilmiş Sude kollarını Alinin boynunda birleştirmiş öpüşüyorlardı. Diğer fotoğrafta elele mekandan çıkıyorlardı. Başka fotoğrafta ise yatak odasına giriyorlardı. Kapı kapanmadan önce çekilen son fotoğrafta ise öpüşürken Sude Alinin tişörünü çıkarmıştı. Gözümden düşen bir damla yaşla birlikte kalbime bıçak saplanmıştı.
Eylül:Alii
Diyerek aşağı indim elimde mektup ve fotoğraflarla
Ali:Canım noldu?
Eylül:Allah belanı versin
Tokat attım.
Ali:Eylül noluyor?
Eylül:Bunlar ne!
Diyip elimdekileri ona verdim
Ali:Eylül bunlar eskiden kalma.
Eylül:Senin sırtında kaç tane yara var Ali
Ali:1
Eylül:Bu fotoğrafta sırtında bant var Ali. Bu fotoğraflar yeni! Çık evimden
Ali:Eylül lütfen dinle
Göğsüne doğru vururken gözyaşlarımı tutamıyordum.
Eylül:Git! İstemiyorum seni. Bana yalan söyledin. Bana kaç tane yalan söyledin Ali! Git artık buradan git.
Bacaklarım beni taşımadı. Yere oturdum. Ali de hemen çöktü.
Ali:Yalvarırım dinle beni.
Eylül:Dinleyecek bir şey kalmadı Ali Göktürk. Sen beni aldattın.
Elimi boynumdaki kolyenin ipine götürdüm.
Ali:Hayır, Eylül hayır.
Çektim kopardım kolyeyi. Elini tuttup avcunun içine bıraktım.
Eylül:Şimdi gidebilirsin
Ali:Olmaz seni böyle yalnız bırakamam
Eylül:Defol git! Görmek istemiyorum seni.
Çaresizce kalkıp gitti evden. Ayağa kalktım sinirimi atmam gerekiyordu. Salondaki yastıkları bibloları yere fırlattım. Ağladım ağladım ağladım. En son yorgun düşüp koltukta uyuyakaldım.Sabah kapının sesiyle uyandım. Kapıyı açtığımda karşımda Ayşe Masal ve Görkemi gördüm. Beni kötü görünce endişelenip içeri girdiler.
Görkem:Eylül noldu ne bu hal? Bu evin hali ne?
Eylül:Hiç konuşmak istemiyorum Görkem gerçekten
Masal:Tamam hazırlan o zaman okula gidiyoruz
Eylül:Hiç halim yok ben gelmiyorum.
Ayşe:OHA
Ayşe elindeki fotoğrafları diğerlerine de gösterdi.
Görkem:Ben dedim sana dimi Masal? Gösteririm ben ona
Eylül:Hayır Görkem! Bir şey yapmanı istemiyorum. Hiçbiriniz konuşmayın onunla. Ben bitirdim her şeyi zaten.
Masal:Dur bakıyım. Ay vallahi bitirmiş. Kolye yok burada
Eylül:Aliye verdim.
Ayşe:Ne istiyorsun sen gelme de Ali de nasıl parçaladım kızı diye sevinsin mi istiyorsun? Yürü hazırlan okula gidiyoruz.
Masal Zorla yukarı çıkarıp üstümü değiştirdi biraz da makyaj yapıp evden çıkardı. Sınıfa girdiğimde Aliyle gözgöze geldim anında bakışlarımı çektim. Görkem ve Masal benim olduğum sıraya biz de Ayşeyle onların sırasına oturduk. Böylece Ali arkamda oturmamış oldu.
Kerem:Noluyor lan? Niye Eylül öne geçti. Aranız mı bozuk?
Ali:Keşke bozuk olsaydı.
Kerem:O ne demek?
Ali:Ayrıldık.
Kerem:Ne? Neden? Daha 1 hafta olmadı.
Ali:Sonra anlatırım. Şuan hiç havamda değilim.
Kerem:Peki tamam. Ama Görkem sana öldürücü bakışlar atıyordu haberin olsun.Ayşe:İyisin dimi Eylül
Eylül:İyiyim.
Sınıfın kapısından içeri Sude girince Ali hemen yerinden kalkıp Sudenin kolundan tuttu ve bağırmaya başladı.
Ali:Sen gönderdin dimi? Sen yaptın
Sude:Ne diyorsun ne göndermesi? Ben hiçbir şey yapmadım!
Ali:Yalan söyleme bana! O zarfı Eylüle sen gönderdin!
Sude:Ali canımı acıtıyorsun bırak
Ali:Bana doğruyu söyle!
Sude:Yemin ederim ben göndermedim Ali bırak kolumu.
Sudenin gözleri dolmaya başlayınca Ali bıraktı Sude de koşarak sınıftan çıktı. Ali bir sinirle duvara yumruk attı.
Ali:Allah benim belamı versinBiraz sonra Sude sınıfa girip yanıma geldi.
Sude:Eylül konuşabilir miyiz?
Eylül:Konuşacak bir şey yok Sude
Sude:Eylül bak. Ali seni hiçbir zaman aldatmayı düşünmez bile. O gün ikimiz de çok sarhoştuk. Bilirsin sarhoş olunca insan ne yaptığını bilmiyor. Ali sabah uyandığında çok pişmandı. Hem emin ol bende yapmak istemezdim. Benim de sevgilim var sonuçta. Eylül Aliye haksızlık etme. Onu affet eğer bir daha böyle bir olay yaşanırsa da gel bana, söv döv ne istersen yap. Ben Aliye kefilim o bir daha asla böyle bir şey yapmaz.
Eylül:Artık bunları konuşmak için çok geç Sude.
Sude:Kendin bilirsin ama yine de düşün. GörüşürüzHiçbir şey demedim Sude de sınıftan çıktı. Ali hemen yanıma geldi.
Ali:Eylül ben dayanamıyorum, nefes alamıyorum. Ben çok kötü durumdayım Eylül.
Eylül:Ben de kötüyüm ben de nefes alamıyorum. Neden? Çünkü sen beni aldattın!
Ali:Bitti yani öyle mi? Hikayemiz bu kadar kısaydı yani.
Eylül:Bizim hikayemiz 10 yıl önce bitmeliymiş. Bitti hikayemiz.
Ali:Anladım.
Diyip gitti. Daha fazla dayanamadım eşyalarımı toplayıp okuldan çıktım. Sahile gittim. Yalnız başıma bir bankta oturdum. Yanımda sadece yüzüme vuran soğuk rüzgar vardı. Gözyaşlarımı bıraktım. Her şey bitti. Buraya kadardı. Güzeldi ama bitti.KEREM
Eylül gittikten sonra Ayşsnin yanına gittim.
Kerem:Ayşe biraz konuşalım mı?
Ayşe:Neden?
Kerem:Şey o günden beri aramız kötü ben özür dilemek istiyorum.
Ayşe:Tamam sorun değil.
Kerem:Şey biraz dolaşalım mı?
Ayşe:OlurAyşeyle bahçede dolaşmaya başladık çom samimi bir şekilde konuşuyordu benimle. Konu konuyu açmıştı. En son zil çalınca sınıfa çıktık.
Ayşe:Seninle konuşmak iyi geldi Eylülü düşünüp duruyordum.
Kerem:Bana da iyi geldi. Hem sen hep iyi olucaksan her zaman konuşuruz.
Ayşe samimi bir gülücük atıp yerine oturunca bende yerime geçtim. Benden sonra da Ali oturdu.
Kerem:Anlatıcak mısın artık?
Ali:Ben Eylülü aldattım.
Kerem:Ne?
Ali:Ama istemeden. Yani sarhoştum.
Kerem:Tabi Eylül bunu önemsemeden ayrıldı dimi
Ali:Evet. Kerem bir şey yapıp kendimi affettirmem gerek.
Kerem:Bilmiyorum ki. Akşam olsun düşünürüz.
Ali:Keşke o gün hiç gelmeseydim.
Kerem:Tamam şimdi bunu düşünme halledicez bir şekilde.Akşam olunca Aliyle birlikte bana geçtik.
Ali:Kapısında yatsam
Kerem:Affetmez
Ali:İntihar etmeye çalışsam
Kerem:Sana kıyar kanka
Ali:Denerim yine de bu kenarda dursun
Kerem:Bir adam tutalım Eylülün çantasını çalsın sen yakala
Ali;Çok klişe ama olur.
Kerem:Başka başka
Ali:Kaçırıyım
Kerem:En son olmazsa onu yaparsın. En azından orada dinlemek zorunda kalır. Ama elini kolunu bağlama.
Ali:Kendimi hasta ediyim. Hastaneye gideriz o da merak edip gelir.
Kerem:Gelmez
Ali:Gelir gelir.ERTESİ GÜN EYLÜL
Yolda yürürken birden çantam çekilmeye başlandı bir adam çantamı alıp kaçmıştı. Peşinden gitmeme rağmen yakalayamadım. Arkamdan birisi koşup onu yakalamıştı. Çantamı getirdiğinde onun Ali olduğunu gördüm.
Ali:Eylül al çantan
Eylül:Teşekkürler
Omzuna çarpıp yanından geçip gittim. Kızlarla alışveriş yapıp AVM den çıktık. Ayşenin telefonu çalınca bir köşede durduk
Ayle:Efendim Kerem. Ne havale mi geçiriyor? Tamam tamam söylüyorum.
Ayşe:Eylül Ali havale geçiriyormuş.
Eylül:Napıyım ya
Masal:Yuh kızım bu kadar mı vicdansızsın
Eylül:Hastaneye ben mi götürücem?
Ayşe:Seni sayıklıyormuş.
Eylül:Çok beklesin o
Masal:Ay anlıyorum ayrıldınız ama bu kadar olmaz bebeğim hadi yürü gidiyoruz.
Beni zorla Alinin evine getirmişlerdi. Onlar aşağıda beklerken ben de yukarı Alinin odasına gittim. Kapıyı açınca Kerem ayaklanıp odadan çıktı. Alinin yatağının kenarına oturup elimi alnına koydum.
Ali:Sensizlik beni bu hale getirdi.
Eylül:Sudeyi çağırsaydın. Hem ateşin de o kadar çok değil. Bir sirkeli su koysun alnına dışardaki sırık. Bir şeyin kalmaz. Geçmiş olsun.
Diyip odadan çıktım. Keremin yanına gittim.
Eylül:Alinin alnına sirkeli suya batırılmış bez koy bir şeyi kalmaz hadi kızlar çıkıyoruz.
Masal:Yuh ya kızdaki istikrara bak.
Ayşe:Yürü yürü bizim Alinin yanında olduğumuzh duyarsa bizi haşlar çabuk.ERTESİ GÜN
Sabah gözlerimi koltukta açtım. Ama bu benim evimin koltuğu değildi. Etrafıma baktığımda hiçbir eve benzetemedim.
Eylül:Noluyor ya
Ali:Günaydın aşkım
Eylül:Ali sen psikopat mısın?
Ali:Galiba
Eylül:Sen hani hastaydın
Ali:İyileştim hadi gel de kahvaltı yap.
Eylül:Gelmiyorum.
Kalkıp kapıya gittim ama kilitliydi.
Eylül:Aç kapıyı
Ali:Hayır Eylül konuşana kadar açmıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk-BİTTİ
FanfictionEylüle 10 yıl önce ki çocuğun verdiği kolye onunla buluşmasını sağlayacak mı?