Eun-Shii'den..
Jungkook Woojin ile konuştuktan sonra odama daha doğrusu bana ayrılan odaya geldi. Zaten onu bekliyordum.
Kapıyı kapatıp yanıma oturdu ve elini omzuma attı.
Eun-Shii: Noldu? Woojin seni kovdu mu yanından?
Jungkook: Yoo.. Bana Hyung bile dedi!
Eun-Shii: Benim kardeşim olan Woojin'den bahsediyoruz değil mi? Hani buraya sırf seni dövmek için gece 3 te gelen çocuktan?
Jungkook: Bugün bana karşı baya iyi. Umarım altından bi pislik çıkmaz.
Eun-Shii: Eee? Noldu sen onu söyle? Nefes nefese gelmişti?
Jungkook yanağımı sıkıp kakülümü hafifçe düzeltti.
Jungkook: Abayı yakmış bi kıza.
Eun-Shii: Neeee! Hayır ya! Woojin aşık olamaz. Daha yaşı ne onun.! 16 yaşında aşk mı olur saçmalama.
Jungkook: Aşkım... Bende o yaşlarda sana vurulmuştum.
Eun-Shii: Tamamen başka.
Jungkook: Değil bebeğim. Sevmenin yaşı yok. Zaten 17'sine girdi iki ay önce. Reşit olmasına daha ne kadar kaldı ki? Mantıklı düşünebilecek yaşta.
Eun-Shii: Ya ama o benim minnagım... Dur! Sakın bana İrene deme! O değil de mi!
Jungkook: Aaa! Ne varmış benim kuzenimde!
Yanaklarımı şişirip nefesimi sesli bi şekilde verdim.
Eun-Shii: Ayar oldum o kıza.
Jungkook: Akraba olacaksınız siz ama?
Eun-Shii: Kook fazla zorlama istersen?
Jungkook: Tamam aşkım. Rahat ol. İrene değil.
Derin bir oh çekip merakla ona döndüm. (Sizde İrene ile olacak sanmıştınız değil mi! Agh ben ve insanları şaşırtma huyum. Jkjkjkjkjkjk)
Eun-Shii: Kimmiş benim görümcem?
Jungkook: Oha! Hani senin minnagın daha küçüktü? Evlendirdin resmen?
Eun-Shii: Ya salak ağzıma o geldi. Neyse. Kimmiş o?
Jungkook: Dahyun diye bi kız... Şu buz pateninde düşürdüğü ve kucağında taşıdığı kız varya o.
Eun-Shii: Belliydi. Woojin kesinlikle dalga geçerdi ona vurulmamış olsa..
Jungkook: Vurulmak demişken... Sen arabada bana neler yaptın. Resmen cam şişeyi kafama fırlatıyordun ama bir özür bile duyamadım?
Eun-Shii: Peki.. Özü..
Jungkook: Sadece özür mü?
Eun-Shii: Ne yapayım Kook? Ne istiyorsun?
Jungkook: Ya niye hemen celalleniyorsun.?
Eun-Shii: Yok aşkım ben sadece...
Jungkook: Bak kapı da kapalı... Hazır herkeste aşağıda.
Eun-Shii: Bak isteyeceğin şeyi tahmin edebiliyorum ama olmaz...
Jungkook: Aşkım onun daha zamanı var. Onu geç ben sadece minik bir öpücük istiyorum o kadar. Böyle mini minnacık..
Eun-Shii: Yanında tokatta bedava Kookie? İster misin?
Jungkook: Ya bebeğim... 4 aydır bir türlü beraber zaman geçiremedik. Seni ikna ettiğimde ise Woojin geldi... Altını çizerim. 4 ay. Koskoca 4 ay sana dokunamadım bile.. Şimdi ufak bir şey istiyorum çok mu?
Eun-Shii: Offf... Tamam.
Gülümseyerek gözlerini kapadı ve dudaklarını öne uzattı. Ay şeytan diye patlat dudağına tokadı ama yapmayacam.
Hiç uzatmadan eğilip dudağına minik bi öpücük kondurdum ve geri çekildim.
Kaşlarını çatıp bana baktı.
Jungkook: Bu neydi şimdi?
Eun-Shii: Öp dedin öptüm Kook.
Jungkook: Ama ben ne bilim biraz daha uzun beklemiştim yada daha ..
Eun-Shii: Beğenmiyorsan Caeyona'ya git Kookie. Hani nişanlanacaktın ya... O seve seve öper.
Jungkook: İlla hevesimi kursağımda bırakacaksın ya.
Eun-Shii: Tamam tamam. Bu da benden olsun o zaman.
Diyip dudağına minik bi öpücük daha kondurdum.
Jungkook: Bu şekilde 20 kere daha öpersen barışırım.
Eun-Shii: Oldu başka arzun?
Jungkook: Daha çok var ama evlenelim sonra uygulamalı ola...
