Gözlerimi açtığımda pencereye baktım. Hava kararmıştı. Elimi yana uzatmamla karnem geldi.
Ortalamam 96 ydı. Gayet iyi.
Homurdanarak elimi telefonuma uzattım.
Tatlı Psikopatım: çok ama çok özür dilerimm
Ama o kıyafet çok kısaydı haklıydımTatlı Psikopatım'ı engellediniz...
Yataktan kalkıp dolabıma giderken bir mesaj geldi.
Bilinmeyen numara: pandammmm
Kapıyı aç ağaç oldumBen: Jk bi sal beni
Sana kızgınım iyice sinirlendirmeBilinmeyen numara: aşagidatim aşkım
Su gibi olduBen: sana kızgınım dedigimi hatırlıyorum
Su gibi olan neBilinmeyen numara: bitanemmmmm
Aç artıkkkkkkk
Dondurma aldımmBen: az bekle
Homurdanarak dolabıma ilerledim. Üzerimdeki elbiseyi çıkartıp bol beyaz bir tişört giydim. Altımda siyah şort vardı zaten.
Saçımı topuz yapıp aşağı indim.
Makyajıma iyiki bir şey olmamıştı.
Kapıyı açmadan önce durup yüzümü astım ve öyle açtım.
Tavşan dişlerini göstere göstere gülümsüyordu.
Kabul düştüm şu an ama belli etmiyorum. Neden? Çünkü tripliyim. Genelde iradem 5 saniye sürer ama bu inşaallah o kadar kısa sürmez.
Jungkook: Merhaba aşkım. İçeri geçebilir miyim?
Kenarı kaydığımda içeri girdi.
Kapıyı kapattım.Sonra ben önde o arkada salona gittik. Dondurmanın olduğu poşedi bana verdi. Homurdanmamak için kendimi zor tutarak poşedi buzluğa kattım.
Sonra salona geri döndüm..
Çekiciliğine dayanabilmek adına ondan en uzak köşeye geçtim.
Getirdiği poşetin içindekileri dışarı çıkardı.
Dikdörtgen şeklinde bir kutu, bir de kitap.roman gibi.
Gözlerimi devirip arkama yaslandım.
Eun-Shii: Ne şimdi bunlar?
Jungkook: Aşkım bak şimdi bunu sana aldım. Özür dilerim biraz abarttım.
Eun-Shii: Siz neden böyle diyorsunuz Bay Jeon.? Siz hiç abartır mısınız?
Jungkook: Ya Eun-Shii. Özür dilerim. Hediyeni kabul et de şu kitaba bakalım.'Odun' dedim kısık sesle ve bana uzattığı kutuyu aldım.
Homurtuyla kutuyu açtıp içindekini çıkardım.
Mini kırmızı bir elbiseydi ve siyah şeritleri vardı iki yanında da. Baya mükemmel bir elbiseydi.
Eun-Shii: Bugünki öküzlüğünü telafi etmek için mi aldın bu mini elbiseyi?
Jungkook: Evet. Özür dilerim. Lütfen affet ya.
Eun-Shii: O kitap ne?